Sözün bittiği yer mi yoksa konuşacak çok şey mi var, emin olamadık...
Sözün bittiği yer mi yoksa konuşacak çok şey mi var, emin olamadık...
Hem de ne video! Kapılar açılıyor, baştan aşağı aynı renk giyinmiş şapkalı ve başörtülü bir kadın elinde bir bebekle içeri giriyor, her yerden şatafat fışkırıyor.
Epey kalabalık görünen etkinlikte yiyeceklerden içeceklere, hediye olarak verilecek şeylere kadar her şey belli ki özel olarak hazırlanmış. Peki, kim için?
Berra Aksa, daha önce çektiği işaret dili videolarıyla gündeme gelen Büşra Nur Çalar Söylemez'in dünyalar güzeli, her şeyin en iyisini hak eden bebeği.
Hem Instagram'da fenomen haline gelen hem de YouTube için hazırladığı içeriklerle çok konuşulan Büşra Nur Çalar Söylemez, bebeği Berra Aksa için hazırladığı odayla da gündeme gelmişti ama biz odağımızı kaybetmeyelim; kendisini yakından tanıyalım.
1994 yılında İzmir'de doğmuş, daha önce Suriye, Ürdün ve Lübnan'da yaşamış.
İzmir Henna isimli Instagram hesabıyla geniş bir kitleye ulaşan ve girişimciliğini de kanıtlayan Büşra Nur Çalar Söylemez, bu ismin patentini de almış.
Minimal yaşamı pek tercih etmedikleri her adımlarından belli olan aileyle ilgili YouTube sayfalarından da pek çok bilgi edinilebiliyor. Yakından takip etmek isterseniz, buradan ulaşabilirsiniz.
Mevlidin sosyal medyada yaygınlaşmasıyla birlikte Büşra Nur Çalar Söylemez'in Instagram hesabı coştu desek yeridir, her an yeni bir şeyler düşüyor oradan. Bu da sonuncusu. Evet, Berra Aksa'nın parmağında bir tektaş var ama belli ki annesinin çünkü epey büyük görünüyor minicik parmaklarında...
dindar baş örtülü zengin görmenin hazımsızlığı demiş...Dindar böyle olmaz kardeşim..Baş örtüsü var diye dindar olmuyor..Ayrıca da niye şaşırıp hazımsızlık yapalım,alışılan bilinen bir şeye.. zaten ciddi zengin tayfası bunlardan oluşuyor senelerdir,...
Yani işin siyasi boyutunu bir yana bırakıyorum ve psikolojik boyutuna girmek istiyorum. Niye bolluğun içine düşenler bir anda kendini kraliyet mensubu sanmaya başlıyor? Evlerde duvar kağıtlarından tavanlara kadar her yer yaldız, her yer altın varak, altın işleme, devasa kristal avizeler... Allah'ım daha neler neler sanırsın ev değil Dolmabahçe Sarayı! Bir evleniyorlar... Utanmasalar Bağdat Caddesinde faytonla geçit töreni yapıp halkı selamlayacaklar. Bir doğum yapıyorlar... Kucağında bebeğiyle çıkışına bak, görkemli müzik falan da döşemiş! Tüm ülke tek yürek olmuş seni ve boklu bebeğini merak ediyor çünkü, ondan aşağısı kurtarmaz. Bir kendine sor yani "Ben kimim, bu kadarına niye gerek duyuyorum?"
insanlarin yokluktan issizlikten intihar ettigi bir ülkede bu ayıp degil mi