Sonuna kadar tahmin yürütmenizi sağlayan filmlerin hayranı mısınız? Eğer öyleyse, doğru yerdesiniz! Gizem filmleri, merak uyandıran kurguları, beklenmedik sürprizleri ve heyecan verici gerilimleriyle onlarca yıldır izleyicileri büyülüyor. İster klasik bir polisiye, ister akıllara durgunluk veren bir psikolojik gerilim ya da doğaüstü bir bulmaca olsun, gizem filmleri dünyası gerilim ve entrika arzunuzu tatmin edecek.
Dan Brown'ın çok satan romanından uyarlanan bu film, simge bilimci Robert Langdon (Tom Hanks) ve kriptolog Sophie Neveu'nun (Audrey Tautou) gizli bir cemiyet tarafından korunan asırlık bir sırrı ortaya çıkarmalarını konu alıyor. Arayışları onları tarihi ipuçları, dini komplolar ve gizli kodlardan oluşan bir ağa sürüklüyor.
Nicole Kidman, kocasının İkinci Dünya Savaşı'ndan dönmesini beklerken iki çocuğuyla birlikte Jersey'de bir malikaneye taşınan dindar bir kadın olan Grace rolünde. Çocukların ışığa duyarlılıkla karakterize nadir bir hastalığı vardır, bu nedenle yaşamları onları yanlışlıkla güneş ışığına maruz kalmaktan korumak için bir dizi karmaşık kural etrafında yapılandırılmıştır. Üç gizemli hizmetçinin gelişi, ev ve önceki sakinleri hakkında korkunç bir sırrı ortaya çıkaran bir dizi olayın kilidini açar.
Zodyak Katili'nin gerçek hikayesine dayanan bu film, Robert Graysmith (Jake Gyllenhaal) adlı bir karikatürist ve bir araştırma ekibinin yakalanması zor seri katilin peşine düşmesini konu alıyor. Zodyak Katili şifreli mesajlarla onlarla alay edip cinayetlerini sürdürürken, kimliğini ortaya çıkarma saplantısı hayatlarını tüketir.
Jordan Peele'nin ilk yönetmenlik denemesi olan 'Get Out', hafta sonu için kız arkadaşının ailesini ziyaret eden Chris'i (Daniel Kaluuya) takip eden sosyal bir gerilim. Ancak çok geçmeden, görünüşte dostane olan bu cephenin altında gizlenen rahatsız edici bir sırrı keşfeder ve ev sahiplerinin gerçek niyetleri hakkında şok edici bir ifşaya yol açar.
Stieg Larsson'un romanından uyarlanan film, gazeteci Mikael Blomkvist (Daniel Craig) ve hacker Lisbeth Salander'in (Rooney Mara) zengin bir sanayicinin yeğeninin kayboluşunu araştırmalarını konu alıyor. Araştırmaları, aile sırları, kurumsal yozlaşma ve şiddetten oluşan karanlık ve çarpık bir ağı ortaya çıkarır.
David Lynch'in bu gerçeküstü başyapıtı, Los Angeles'a gelen ve Rita (Laura Harring) adında hafıza kaybı yaşayan bir kadınla arkadaş olan Betty (Naomi Watts) adında hevesli bir aktrisin hikayesini anlatıyor. Hollywood'un karanlık dehlizlerine daldıkça, rüyalar ve gerçeklik arasındaki sınırlar bulanıklaşır ve akıllara durgunluk veren bir anlatı ortaya çıkar.
Modern bir polisiye olan 'Knives Out', ünlü polisiye roman yazarı Harlan Thrombey'in (Christopher Plummer) ölümünün araştırılması etrafında dönüyor. Benoit Blanc (Daniel Craig) adlı eksantrik bir dedektifin dümende olduğu film, aile sırları, ihanet ve beklenmedik bağlantılardan oluşan bir ağı çözüyor.
Donnie Darko (Jake Gyllenhaal) garip hayaller görmeye ve Frank adında dev bir tavşanla karşılaşmaya başlayan sorunlu bir gençtir. Gerçeküstü ve akıl almaz bir yolculuğa çıkan Donnie, zaman yolculuğuna, paralel evrenlere ve gerçeklik algısına meydan okuyan varoluşsal gizemlere karışır.
Bilimkurgu klasiğinin devamı niteliğindeki 'Blade Runner 2049', toplum üzerinde derin etkileri olabilecek uzun süredir gömülü bir sırrı ortaya çıkaran yeni bir blade runner'ı, Memur K'yı (Ryan Gosling) konu alıyor. Gizemi araştırırken, eski bıçak koşucusu Rick Deckard'dan (Harrison Ford) cevaplar arıyor.
En iyi kara filmlerden biri olarak kabul edilen 'Malta Şahini', paha biçilmez bir heykelciği bulmak için tehlikeli bir arayışa giren özel dedektif Sam Spade'in (Humphrey Bogart) etrafında dönüyor. Çeşitli kurnaz karakterlerle karşılaştıkça, aldatma, ihanet ve beklenmedik ittifaklardan oluşan bir ağda gezinmek zorunda kalır.
Gillian Flynn'in çok satan romanından uyarlanan 'Kayıp Kız', çökmekte olan bir evliliğin karanlık karmaşıklıklarını inceliyor. David Fincher'ın yönettiği bu sürükleyici psikolojik gerilimin başrollerinde Ben Affleck ve Rosamund Pike, son kareye kadar seyircinin tahmin yürütmesini sağlayan büyüleyici performanslar sergiliyor.
İki ailenin genç kızları Şükran Günü'nde kaybolunca, çaresiz babaları Keller Dover (Hugh Jackman) ve Franklin Birch (Terrence Howard) meseleyi kendi ellerine alırlar. Birbirine dolanan sırlar ve ahlaki ikilemlerle dolu bir labirentte ilerlerken, adalet ve intikamın sınırları bulanıklaşır.
Roman Polanski'nin yönettiği bu neo-noir başyapıtında, Jack Nicholson'ın canlandırdığı özel dedektif J.J. Gittes, görünüşte basit bir davayı araştırırken kendisini bir yolsuzluk, cinayet ve aldatma ağının içinde bulur. 1930'ların Los Angeles'ında geçen 'Chinatown', güç ve açgözlülüğün karanlık dehlizlerine inen sürükleyici bir öykü.
Bu film, Cole (Haley Joel Osment) adında genç bir çocuğu tedavi etmeye çalışan çocuk psikoloğu Dr. Malcolm Crowe (Bruce Willis) etrafında dönüyor. Cole'un korkunç bir sırrı vardır: Ölüleri görebilmekte ve onlarla iletişim kurabilmektedir. Dr. Crowe, Cole'un ürkütücü dünyasının derinliklerine indikçe, beklediğinden çok daha şok edici gerçekleri ortaya çıkarır. Film, tüyler ürpertici ters köşesiyle ünlüdür.
1950'lerin Los Angeles'ında geçen 'L.A. Confidential', Bud White (Russell Crowe), Ed Exley (Guy Pearce) ve Jack Vincennes (Kevin Spacey) adlı üç dedektifin organize suç ve Hollywood ihtişamı dünyasındaki yolsuzluk, skandal ve cinayetleri araştırmalarını konu alıyor.
Martin Scorsese, bir akıl hastanesinin bulunduğu gözlerden uzak bir adada geçen bu atmosferik gizemi yönetiyor. Leonardo DiCaprio'nun bir hastanın kayboluşunu araştıran bir ABD polisi rolünde oynadığı 'Shutter Island', gerçekliği sorgulamanıza neden olacak psikolojik dönemeçlerle dolu karmaşık bir anlatı örüyor.
Cormac McCarthy'nin romanından uyarlanan Coen Kardeşler'in filmi, yanlış giden bir uyuşturucu anlaşmasına rastlayan ve kendisini Anton Chigurh (Javier Bardem) adlı acımasız bir tetikçi tarafından takip edilirken bulan Llewelyn Moss (Josh Brolin) adlı bir avcının etrafında dönen neo-Western bir suç gerilimidir. Film kader, ahlak ve insanın içindeki karanlık temalarını işliyor.
Hitchcock'un en iyi eserlerinden biri olarak kabul edilen 'Vertigo', James Stewart'ın canlandırdığı emekli bir dedektifin gizemli bir kadını saplantı haline getirmesini konu alır. Olay örgüsü ilerledikçe, aldatma ve psikolojik karmaşıklık katmanları ortaya çıkar ve unutulmaz bir doruğa ulaşır. Bu psikolojik gerilim filmi saplantı, kimlik ve manipülasyon temalarını irdeliyor.
Christopher Nolan'ın akıllara durgunluk veren başyapıtı 'Memento', kısa süreli hafıza kaybı yaşayan ve karısının katilini bulmaya kararlı olan Leonard Shelby'nin hikâyesini anlatıyor. Doğrusal olmayan bir şekilde çekilen film, izleyiciyi ipuçlarının ve ifşaatların büyüleyici bir bulmacayı yavaş yavaş çözdüğü kafa karıştırıcı bir yolculuğa çıkarıyor.
Bu Güney Kore filmi, hiçbir açıklama yapılmadan on beş yıl boyunca gizemli bir şekilde hapsedilen Oh Dae-su'yu anlatıyor. Serbest bırakıldıktan sonra intikam arayışına girer ve hayal gücünün ötesine geçen şok edici bir gerçeği ortaya çıkarır. 'Oldboy' gizem, intikam ve ahlaki karmaşıklık üzerine sürükleyici bir öykü.
Alfred Hitchcock'un gerilim dolu filmi, bizi James Stewart'ın canlandırdığı tekerlekli sandalyeye bağlı bir fotoğrafçının kapalı dünyasına götürüyor. Dairesinin penceresinden komşularını gözlemlerken, içlerinden birinin bir cinayet işlediğine ikna olur. 'Arka Pencere', Hitchcock'un gerilim konusundaki ustalığını sergiler ve tırnak yedirten bir kedi-fare oyununu gözler önüne serer.
Bir gemide yaşanan kanlı bir katliamın ardından, hayatta kalan tek kişi olan Verbal Kint (Kevin Spacey), trajediye yol açan olayları bir dedektife anlatır. Onun anlattıkları sayesinde, Keyser Söze adlı gizemli bir suç dehası tarafından düzenlenen soygunun karmaşık katmanları ortaya çıkar ve izleyicilerin şok edici doruk noktasına kadar tahmin yürütmesini sağlar.
19. yüzyıl sahne sihirbazlığı dünyasında geçen filmde, iki rakip sihirbaz Robert Angier (Hugh Jackman) ve Alfred Borden (Christian Bale), birbirlerinin illüzyonlarını aşmak için olağanüstü çaba sarf etmelerine neden olan şiddetli bir kan davasına girişirler. Film fedakarlık, saplantı ve büyüklüğe ulaşmanın bedeli temalarını işliyor.
Martin Scorsese'nin sürükleyici suç draması, gizli görevdeki bir polisin (Leonardo DiCaprio) Boston mafyasına, bir mafya köstebeğinin de (Matt Damon) polis teşkilatına sızmasını anlatıyor. Yolları kesiştikçe, riskler artar ve sadakatler sınanarak gerilim dolu ve şok edici bir doruğa ulaşır.
Alfred Hitchcock'un yönettiği 'Sapık', para çalan ve kendini Bates Motel'e sığınırken bulan Marion Crane'i (Janet Leigh) takip eden psikolojik bir gerilim filmidir. Orada esrarengiz Norman Bates (Anthony Perkins) ile karşılaşır ve korku sinemasının manzarasını sonsuza dek değiştiren bir dizi şok edici ve ikonik dönüşe yol açar.
Dedektifler David Mills (Brad Pitt) ve William Somerset (Morgan Freeman), cinayetlerinde yedi ölümcül günahı motif olarak kullanan bir seri katilin izini sürmek için bir araya gelir. Soruşturmanın derinliklerine indikçe, kendilerini kurnaz ve sapkın katil tarafından düzenlenen bir psikolojik işkence oyununun içinde bulurlar.
Genç bir FBI stajyeri olan Clarice Starling (Jodie Foster), dahi psikiyatrist ve yamyam seri katil Dr. Hannibal Lecter (Anthony Hopkins) ile görüşmek üzere görevlendirilir. 'Buffalo Bill' olarak bilinen başka bir seri katili yakalamak için ondan yardım isterken, masum hayatları kurtarmak için tehlikeli bir psikolojik oyunda yol almak zorundadır.
Uykusuz ve hayal kırıklığına uğramış bir beyaz yakalı olan isimsiz kahraman (Edward Norton), Tyler Durden (Brad Pitt) adlı bir sabun satıcısıyla beklenmedik bir dostluk kurar. Birlikte, bir tür erkeksi terapi olarak bir yeraltı dövüş kulübü kurarlar. Kulüplerinin popülaritesi arttıkça kontrolden çıkar ve kaotik bir anarşist grup olan 'Project Mayhem 'e dönüşür. Tüm bunlar olurken, başkahraman grubun eylemlerinden ve Tyler'ın felsefelerinden giderek daha fazla rahatsızlık duymaya başlar.
Dom Cobb (Leonardo DiCaprio), insanların rüyalarından değerli bilgiler çalan bir çıkarma sanatı uzmanıdır. Kendisine, birinin zihnine bir fikir yerleştirme eylemi olan 'Başlangıç 'ı gerçekleştirerek kurtulma şansı sunulur. Uzmanlardan oluşan bir ekiple birlikte, gerçekle rüyanın birbirine karıştığı bir dünyada gezinerek, rüya içinde katmanlı rüyalara dalarlar.
Quentin Tarantino'nun yönettiği 'Pulp Fiction', mafya babaları, tetikçiler ve yeraltı dünyasının diğer renkli karakterlerini içeren, birbiriyle bağlantılı çok sayıda hikayeyi bir araya getiriyor. Doğrusal olmayan anlatımı, keskin diyalogları ve beklenmedik sürprizleri bu filmi kült bir klasik haline getirmiştir.
şaşırtıcı sonlar deyince listede the pale blue eye'nin de olması gerekiyor
The Maltese Falcon hariç hepsini izledim. Genel olarak çok iyi bir liste. Ancak, sürpriz son diyerek biraz sürpriz kaçırmış olunmuyor mu?
Bir filmin şaşırtıcı sonlu olduğunu bilmeden izlemek en güzeli. Şaşırcağımı bilince sürekli altında bişey arıyorum keyfi kaçıyor 😌