Sarmaşık Alev Alev! 🔥 Ufak Tefek Cinayetler'in 15. Bölümünü Sizin İçin Anlattık

07.02.2018 - 18:43

15. bölümüyle ekrana gelen Ufak Tefek Cinayetler'in gündeminde, okulda çıkan yangın vardı. Kiminin heyecanlanıp kumandayı yediği, kiminin ise ilk kez sıkıldığı bölümü sizler için anlattık...

14. bölüm gelmiş geçmiş en iyi Ufak Tefek Cinayetler bölümlerinden biri olarak tarihe geçmişti👇

Oya Kazandı Herkes Kaybetti! Ufak Tefek Cinayetler'in Şoktan Şoka Girdiğimiz Son Bölümü

Bakalım 15. bölümünde neler olmuş...

Merve'yi terk eden Serhan, soluğu Oya'nın evinde almıştı. Biz öpüşür pişman olurlar dedik ama sabahlamışlar. Romantizmden sevgiden yerlerinde duramadılar.

Merveciğimin kürkleri bile ağladı, kürkleri 😢

Tam birbirlerine kavuşmuş ve dünyayı unutmuşken kapıları çaldı. Arzu özür dilemeye gelmişti.

O zamana kadar gayet mutlu olan Oya, aslında 'gizli saklı' olan ilişkilerinin farkına vardı. Serhan ise utanacak saklayacak bir şeyleri olmadığını, Arzu'ya söyleyebileceklerini savundu.

Tabii ki Oya onu engelledi. Serhan da duygularında ciddi olduğunu, kaçamak yapmadığını, hatta 'Mehmet gibi olmadığını' söyleyerek Oya'nın evini terk etti.

Bu ne cesaret biz de anlamadık. Hala evli olan bir adamın, karısının arkadaşı olan bir kadının evinden sabahlık-pijamayla çıkması çok garip değil mi? Hem de Arzu! Aldatılmış bir kadının karşısına!

Oya'dan kaçıp uzaklaşmak Serhan'a nasip olmadı. İkisi de bu tartışmadan pişman oldu ama belli etmediler.

Neyse ki Arzu'nun histerik arkadaşı Serhan'ı Oya'ya yakıştırıp masalarına çağırdı da, bu soğuk hava biraz kırıldı.

Oya'nın ondan bahsettiğini anlayınca gururu okşanan Serhan da bunu fırsata çevirdi. Oya'nın arkadaşıyla tanışmış oldu. Düğüne Oya'nın kavalyesi olarak davet bile edildi!

Merve ne mi yapıyor? Hiçkimseye göstermediği hırsı, asabiyeti, yumuşaklığı, sakinliği, her şeyi Edip'e gösteriyor. Aralarında bir çekim var gibi.

Şimdi Pelin olsa bu ikiliyi de araştırırdı ama hala hastanede. Berk'e Taylan bakıyor. Taytay'ı gitgide seviyoruz, çok şeker bir baba.

Hazır Pelin yokken erkek erkeğe takılayım dediği Mehmet'ten, Arzu ile öpüştüğü bilgisini alınca aklını kaybetti. Mehmet gerçekten Arzu'ya aşık galiba.

'Mehmet abi senin fan klübünü kurucam. hastanım ben senin.'

Herkesin derdi kendine çok büyük tabii. Ama ölüm korkusuyla yüzleşene kadar...

Mila'yı öğretmeni bularak miniklerle beraber bir odaya kapattı ama Berk dışarıda, alevlerin içinde kaldı.

Çocukları neden sadece sahne tarafı yanıyorken dışarı çıkarmayıp odaya kapattılar, gerçekten anlamadık.

Kardeşi Ayaz'ın çıktığından emin olmak için koşturan Nilay da Berk'e denk geldi. Onu da yanına alarak çıkış yolu aramaya çalıştı.

Bir anda yangın nasıl bu hale geldi, neden itfaiye bu kadar uzun süre sonra geldi anlamadık. Yangın sahneleri bitmek bilmedi.

Neyse ki bu uzun ve sıkıcı, sırf geçiş bölümü olsun diye kurgulanmış yangından birkaç şey öğrenebilmemiz için Nilay'ın çabalarını izledik.

Annesinden yangın çıkması durumunda yapması gerekenleri zamanında öğrenmiş. Berk'i ve kendisini korumak için gerçekten çok büyük bir çaba gösterdi.

Dışardaysa tam bir kaos vardı. Taylan evladını kaybetme korkusuyla içeriye girmek istedi. Herhalde girse itfaiyecilerden daha iyi çözüm alırdı, o ayrı...

Arzu ve Mehmet ve birbirlerine kenetlendi. Ayaz sağ salim çıksa da, kızları hala içerideydi.

Serhan gelir gelmez 'çok akıllı ve inanılmaz dahi' bir adam olduğu için itfaiyenin bile aklına gelmeyeni yapıp arkadan dolandı.

Oya'nın lise zamanında okuldan kaçmak için kullandığı yolu izlediler. Gerçekten hiçbir okul görevlisinin bu bilgiyi vermemesi, itfaiyeyi yönlendirmemeleri bizi şoka soktu.

Miniklerin bulunduğu kulisin camını kırıp dolabı da düşürünce, çocukları tek tek çıkarıp kurtardılar.

Ne hikmetse itfaiyeciler içeri girmemiş, kapıda Serhan'ın ve "Doktorum ben çocukların ağzına su vurayım" Oya'nın çıkmasını beklemişler. Çünkü Serhan kahraman olmak zorunda😍

İtfaiyeciler okulda kimse kalmadı dediyse de, Nilay ve Berk içerideydi. Allah'tan Nilay yerini belli etti de itfaiye onları bırakıp gitmeden kurtardı.

İkisi de sağlığına kavuştu. Sanırız "Ölüm her şeyi her kavgayı anlamsız bırakır" gibi bir sonuca ulaşmamız istendi. Ama bütün bir bölüm yangın izledik.

Yangın biter bitmez sonunda gün gibi doğdu ekranımıza avukat hanım. "Oranj Mehmet'ten kurtuldun" demek ve her şeyin resmileştiği belgeleri getirmek için gelmiş. Muhteşem bir kadın: "Dolman varsa kutlayalım"

Arzu'nun hayta tutunduğunu, Mehmet'in yardımı olmadan ayakta kaldığını görünce çok mutlu oldu.

Ama esasen Merve'nin yanına gidecekti. Onu bekleyen Merve, sürpriz misafiri Edip'le baş başaydı. "Kötüyüm, kararsızım" deyip sarılmalar falan... Allah Allah...

"Böyle olmak zorunda değil, hayat böyle değil. Bu kadar zor değil Merve. Sen kendin güçlük çıkarıtıyorsun kendine. Aptalca hırsların yüzünden hayatı zorlaştırıyosun.". Merve ve Edip ilişkisi çok acayip bir yere gidiyor bizden söylemesi...

Ve Merve'nin beklediği kişi, bizim birtanemiz avukatımız. Merve'yi dinleyip dinleyip şunu dedi iki gözümün çiçeği; "Ben daha çok senin avuntularını dinledim sanki.". Merve'nin Serhan'ı değil, onun karısı olmayı sevdiğini çözünce de olayı deşti.

Onu kandırarak evlendiğini, şimdi de adamın akıllandığını, gözünün açıldığını ima etti. Muhteşem bir final yaptı: "O adam aşık olmuştur. İçine bir kez düştü mü, söküp atmak mümkün olmaz."