2 Eylül gecesindeki ortalığı gün gibi aydınlatan patlama ve çatışma ortamındaki gibi seslerin ardından göktaşı meselesini dünya gündemine taşıyan ise köyde internet kafe işleten Nezir Ergün oldu. 2 Eylül’ün ertesi sabahında evinin bahçesine düşen taşları toplayan Ergün, daha sonra durumu Bingöl Üniversitesi Fizik Bölümü’ne bildirdi. Olaya İstanbul Üniversitesi ve en sonunda NASA da dahil oldu. Başlangıçta taşların değerini kendisinin de bilmediğini söyleyen Nezir Ergün, önemli bir miktarı Bingöl Üniversitesi ve NASA yetkililerine verdiğini anlatıyor.
Bingöl'ünki en kıymetlisinden
Bingöl’ün Sarıçiçek Köyü’ne düşen meteoridin en kıymetli meteor taşlarından “Howardite” türü olduğu belirtildi. HED (Howardite-Eucrite-Diognite) meteor klanının bir parçası olan Howardite, ender rastlanan türlerden. Howardite, ismini göktaşı biliminin öncülerinden Edward Howard’dan alıyor.
İçinde 60'a yakın element var
İstanbul Üniversitesi yürütücülüğünde oluşturulan ve aralarında NASA’nın da yer aldığı 33 kurum tarafından Sarıçiçek meteoridiyle ilgili detaylı araştırmalar sürdürülüyor. Bingöl Üniversitesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. İskender Demirkol, kendilerinin de laboratuvarlarda araştırmaları sürdürdüklerini belirterek, “Yaptığımız ilk araştırmalarda taşın içinde 60’a yakın element izledik. Bunlar arasında yoğun bir şekilde titanyum ve mangan bulunuyor. Ayrıca eser miktarda altın, toryum ve uranyum da var” dedi.
'Taşı işlemek mümkün değil'
Bingöl Üniversitesi Araştırma Merkezi Müdürü İbrahim Erdoğan, taşın işlenebilir bir yapısı olmadığını belirterek, “Bir çimento harcı gibi düşünün. İşlemeye çalıştığınız anda çimento gibi dağılıyor. Bu nedenle bu taşların ticari anlamda değişik şekillerde kesilerek veya işlenerek kullanılması mümkün değil. Ancak bulundukları şekilleriyle değerlendirilebilirler” diye konuştu.