Saraybosna Kuşatması'nda Zenginlerin Parayla Sivil ve Çocuklara Ateş Açtığı İnsan Safarisi Kanınızı Donduracak

01.09.2022 - 17:29

01.09.2022 - 17:33

1991-2001 yılları arasında Yugoslavya'nın dağılmasına neden olan iç savaşın izleri halen daha taze. Bağımsızlığına kavuşmak isteyen slav halkları ve merkezi otoriteyi korumayı amaçlayan Sırpların çarpışması modern tarihin en büyük katliamlarına sahne oldu. Bu savaşların bir parçası olan Saraybosna Kuşatması ile ilgili yeni gerçekler ortaya çıkıyor. 4 yıl süren kuşatmada bazı Batılı ve Rus zenginlerin para karşılığında sivilleri vurması yıllardır konuşulan bir konuydu. Slovenyalı yönetmen Miran Zupaniç'in 'Saraybosna Safarisi' belgeselinde bu söylentilerin gerçek olduğunu ortaya çıkarması gündeme bomba gibi düştü.

1991-2001 arası süren Yugoslavya Savaşları modern tarihin en kanlı iç savaşlarından biri oldu. Bağımsızlığını ilan etmek isteyen milletlerle merkezi yönetimin karşı karşıya geldiği iç savaşı biz daha çok Bosnalılara yapılan katliamlardan hatırlıyoruz.

Savaşa dair toplumumuzda en çok yer eden bölüm ise 4 yılı aşan süresiyle savaş tarihinin en uzun kuşatması olduğu söylenen Saraybosna Kuşatması. Kuşatma esnasında şehrin tüm lojistiği kesilmiş, şehirde yaşayanların insani ihtiyaçlara ulaşımı kesildiği gibi keskin nişancılar tarafından açılan ateşler sonucu pek çok kişi hayatını kaybetmişti.

4 yıl süren kuşatmaya dair en çok konuşulan konulardan biri ise Çetniklerin kuşatmanın ilerleyen zamanlarında "savaş turizmi" işine girmesiydi.

Bazı Batılı ve Rus zenginler önce Belgrad'a uçuyor. Ardından konforlu şartlarda konaklayan "misafirler" özel zırhlı araçlarla Saraybosna'daki tepelere çıkarılıyordu.

Silahlar hazırlanıyor ve adeta bir insan safarisinin startı veriliyordu. Hatta çocukları hedef almak için normal tarifeden çok daha yüksek ücretler ödeniyordu.

Hatta Neo Nazi eğilimleri olan Rus yazar Eduard Limonov'un cephede Karadziç'i ziyaret etmesi ve bunun ardından kuşatma altındaki şehre ateş açması da bu iddiaların ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor.

Boşnak yazar Haris İmamoviç ise kitabında savaş turistlerinin farklı yolları kullandığını şu sözlerle anlatıyor 👇

'Vedran i Vatrogasci' kitabımda, kuşatma altındaki Saraybosna'daki insanları çevredeki tepelerden vurmak için para ödeyen zengin yabancılar olgusunu yazmıştım. Daha doğrusu, eski bir denizci ve keskin nişancı izci olarak onları düzenli olarak gözlemleyen John Jordan'ın bahsettiği şey budur. Onlara 'burgermeister' diyor. Jordan, bu 'turist atıcılar' olgusuyla ilk kez Beyrut'ta karşılaştığını söylüyor. Saraybosna'ya Zagreb üzerinden geldiklerini, 'Kara Orman'a ayı avlamaya gitmişler' gibi sivil ve askeri kıyafeti bir arada giydiklerini söylüyorlar. Bunlar bazı kısımlar, daha fazlasını kitapta bulabilirsiniz.