'Bizi şu anda Türkiye'nin tüm televizyonlarının yanında tabii bunu destekleyenler canlı yayında, köstekleyenler yarın manipülasyon yapmak için dört gözle bizi izliyor. Ancak dünyanın bütün televizyonları, ajansları burada izlerken, biz içindeyiz.
Ey Tayyip Erdoğan, 19 Mart darbesine kalkıştığın sabah beş gün süreyle İstanbul'da eylem yapmayı, yürüyüş yapmayı yasaklamış, 'kalkışanlar dağıtılacak' demiştin... Tayyip Bey, ilk gece bu meydanda 120 bin kişi vardı. 'Yarına yok' dedin, dün gece bu meydanda 160 bin kişi vardı. Dün TV izlerken elindeki kumandayı kırmışsın, yere atmışsın, fırlatmışsın.
O sırada ben 21 il 14 büyükşehir ve tüm Türkiye'de örgütümüzü belediyelerimizi eyleme davet ederken, demişsin ki 'İstanbul başta olmak üzere yarın akşam Özgür Özel'in çağrısıyla Saraçhane'de ve herhangi bir şehirde bir kalabalık toplanır eylem olursa o valiyi o emniyet müdürünü görevden alacağım' demişsin. Anadolu'yu tehdit ettin, bugün hiçbir ilde eylem olmayacak dedin, Tayyip Bey bak bugün burada 210 bin kişiyiz.
Sayın Erdoğan, İçişleri Bakanı telefonunu bekliyor, İstanbul Valisi'ni İstanbul Emniyet Müdürü'nü görevden almazsan hatırım kalır! Ama performans ölçün buysa ne valine ne emniyet müdürüne kıyma. Çünkü değil yenileri, kendin gelsen İstanbul'a vali olsan yine toplanacağız. Ant olsun ki Saraçhane bizimdir, Vatan Emniyet bizimdir, Çağlayan bizimdir, Taksim bizimdir.
Satacak bir şey kalmayınca güzelim İstanbul'a bir hançer çekip Kanal İstanbul yapmana izin vermeyeceğim, zengini değil yoksulu kollayan, gençleri duyan gören, İstanbul'a hizmet edecek aç gözlü değil yüce gönüllü bir evladı var var diyerek burayı Ekrem İmamoğlu'na emanet etti. Ekrem Başkan emaneti almadan önce 19 oylarını çalmak, mazbatasına Çökmek istedi, hep beraber direndik. Oradaydınız, oradaydık hep beraber mazbatayı söke söke aldık. Sonra utanmadan sıkılmadan, Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifi ile YSK verilmiş mazbatayı iptal etti. Seçimleri yeniledi. AKP MHP dediler ki biz 23 Haziran'da İmamoğlu'na Osmanlı tokatı atacağız. O gün fark 13 Bindi. Beyler mehter marşı ile İstanbul'a geldi. Onlarca bakanıyla bürokratıyla geldiler. Ekrem İmamoğlu'nun ise uçakları, bürokratları yoktu ama her yaştan genç yol arkadaşları vardı. Ekrem İmamoğlu beş yıl boyunca yılmadan sizinle beraber arkadaşlarıyla beraber çalışarak, İstanbul'a hizmet etti. 5 yıl sonra karşısında yeni bir bakan çıkardılar. İstanbullular o bakana 'git işine bak sen' dedi.'
kavgasız dövüşsüz yüreğimizde vatan sevgisi elimizde gerçek Türk bayrağıyla ve MUSTAFA KEMAL ile geliriz🇹🇷
RTE nin derdi milleti sokağa döküp kardeşi kardeşe düşman etmekti! Amacına doğru ilerliyor!!!!
Şuraya da küçük, ileri ve mutlu bir demokrasi çizelim.