Sandığınızdan Daha Az: Bilime Göre Kaç Arkadaşımız Olmalı?

Telefonunuz bildirimlerle dolu olabilir ama bir şey gerçekten kötüye gittiğinde, arayacak birini bulamıyorsanız yalnız değilsiniz. Günümüzün en yaygın yalnızlık türü, kalabalıklar içinde kopuk hissetmek. Sosyal görünmek yeterli değil, gerçek bağlar önemli. Peki bilim bu konuda ne diyor? Araştırmalar, duygusal sağlığımız için yanımızda kaç kişi olması gerektiğini net bir rakamla açıklıyor. İşte o sayı ve ardındaki asıl mesele...

Kaynak

News Corp’un Growth Distillery ve Medibank ortaklığıyla yürütülen çalışmaya göre, zihinsel olarak kendini iyi hisseden kişilerin ortalama beş güvenilir dostu bulunuyor.

Buna karşın, psikolojik açıdan zorlanan bireylerin çevresinde bu sayı üçe kadar düşüyor. Belki kulağa küçük bir fark gibi geliyor ama uzmanlara göre bu iki kişi, “baş edebilirim” ile “kimseyi dertle uğraştırmak istemiyorum” arasındaki o ince çizgiyi belirliyor. 

Güvendiğimiz insanların sayısı, zihinsel direncimizi de doğrudan etkiliyor. Bu bağlantılar, duygusal bir destek ağı yaratıyor. Özellikle stresli dönemlerde, bir mesajla bile yanımızda olduklarını bildiğimiz kişilerin varlığı, hayat kalitemizi ciddi ölçüde yükseltiyor.

Kalabalık görünmek, bağlı hissetmek anlamına gelmiyor.

Pek çoğumuz dışarıdan bakıldığında sosyal görünüyoruz. Gruba katılıyoruz, sohbet açıyoruz, yardım ediyoruz, hatta komik bulunuyoruz. Ama iş gerçekten bir şey anlatmaya geldiğinde, o cümleyi kuracak birini bulamıyoruz. “Güçlü görünmeliyim” ya da “şimdi sırası değil” diyerek duygularımızı susturuyoruz. Zamanla bu durum bir alışkanlığa, hatta karaktere dönüşüyor. Sonuçta herkes iyiymiş gibi görünüyor ama içten içe yalnız hissediyor. 

Araştırmalar da bunu destekliyor. İnsanların büyük bir bölümü, biri açılıp duygularını paylaştığında bile nasıl karşılık vereceğini bilemediği için konuyu yüzeyde tutmayı tercih ediyor. Bu da bağ kurmak isteyen kişilerin geri çekilmesine neden oluyor. Sosyal görünmekle sosyal destek almak arasında ciddi bir fark var.

Gerçek bağ kurmak için beş kişi yeter ama içten beş kişi.

Ruhsal dayanıklılığın sırrı onlarca arkadaşa sahip olmak değil, ihtiyaç anında gerçekten ulaşabildiğiniz birkaç kişiyle güçlü bağ kurmak. Ve bu bağı kurmak için ihtiyacınız olan şey yeni uygulamalar, kişisel gelişim seminerleri ya da dev bir arkadaş çevresi değil.

Gerçek dostluklar aniden oluşmaz; inşa edilir ve inşa etmeye başlamak için bugünden daha iyi bir zaman yok! 

Sizin düşüncelerinizi de bekliyoruz...

İlginizi çekebilir:

Sadece Animelere Özgü Değilmiş: Japonya'nın Bekarlara Özel Sevgili Kiralama Hizmeti
Yapay Zeka Bu Meslekleri Silmeye Hazırlanıyor! Microsoft’un Yayınladığı Listeye Göre 40 Meslek Tehlikede
Geminin Işınlanıp Mürettebatın Çıldırdığı İddia Edilen Tarihin Gizemli Deneyi: Philadelphia
İçeriğin Devamı İçin Tıklayın

Popüler İçerikler

Zam Yapılmayacak! 'Bazı' Memurlara Kötü Haber: Tartışmalara Neden Olan 30 Bin TL Memur Zammı İptal Oldu!
TasteAtlas Açıkladı: Türkiye'nin En Kötü Yemeği Belli Oldu!
Anlamak İsteyene: Kadına Şiddete Dikkat Çekmek İsteyen Kadınların Yeni Akımı Çok Beğenildi
YORUMLAR
30.07.2025

"Hayatta iki tür zenginlik vardır, ya çok paranız olur ya da çok arkadaşınız. Ama asla ikisi aynı anda olmaz"

30.07.2025

Bu mantıkla sen hayatta değilsin.

30.07.2025

bence; iki tokada bahçedeki çuvalı ötmeyecek dostluklar gerek. bu da en fazla 2 ya da 3 oluyor. gerisi sadece selam-sabah.

Vay be, demek gerçek dostluğun sırrı “çok kişi değil, içten beş kişi”ymiş! Yani aslında biz “herkesle arkadaşım” diye dolaşırken, o “gerçek dost” listesini gizli saklı tutuyormuşuz meğer. 😄 Bence de kalabalık gruplarda “güçlü görünme” çabası bazen gizli süper güç gibi; ama gerçek desteği bulduğunda insan, süper kahraman oluyor. Hadi bakalım, bugün küçük bir mesajla o “içten beş”e selam göndermek lazım! Hem ruhumuz şenlenecek hem de “yalnız değilim” hissi garanti! 🌟

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ