Sanayi Devrimi'nin Ateşini Harlayanın "Gemi Kurdu" Olduğunu Tarih Kitapları Neden Yazmaz?

Sanayi Devrimi'nde 'deniz gemi kurdunun' nasıl bir etkisi olmuş olabilir? Tahminlerinizin çok ötesinde.

Gelin, tarihten ilginç bir sekansa hep birlikte bakalım.

Bilimsel adı Teredo Navalis, genel kullanılan adı ise deniz gemi kurdu, bugünü şekillendiren küreselleşmenin unutulmuş kaynaklarından biriydi. Bir istiridye türü olan Teredo Novalis'in böyle büyük bir etki yaratmasının sebebi, kabuğunun kalıntılarını bir testeresi gibi kullanarak suya doyan ahşabı delebilmesi.

Bu türün nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığını kimse bilmiyor olsa da bir "istilacı tür" olduğunu herkes biliyor.

Teredo Novalis'in en büyük özelliği solungaçlarında yaşayan ve selülozu sindirmeyi sağlayan bakterilere sahip olması. Böylece ahşabı talaşa çevirebiliyor ve Teredo Novalis'in istila ettiği bir ağaç parçası sekiz on yıl sonra tamamen yok oluyor. Nasıl bir gücü olduğunu görüyor musunuz?

Şimdi, Teredo Novalis neler yapıyor onu biraz detaylandıralım.

Gemilerin hem seyahat hem de ticaret için çok büyük önem kazanmasıyla, okyanusu dolaşan gemiler Teredo Novalis'in çalışmalarını yapması için rahat bir ortam yaratıyor. Aylar süren seyahatler boyunca içten başlayarak kemirilen gemi, zor zamanlar yaşıyor. Gemiler formlarını yitirdiği için maksimum hızlarına ulaşamıyor, Teredo Novalis'in farkında olunmazsa seyahat boyunca parçalanıp gidiyor.

Gemilerin yüzeyini güçlendirmek bir çözüm olsa da çok daha etkili bir diğer yöntem vardı: Bakırla kaplama.

Teredo Novalis karşısında bu öylesine etkiliydi ki 18. yüzyıl ortalarından sonra İngiliz donanması bu yöntemi dikkate almaya başladı. Sonrasında Amerikan Devrimi de bunu destekleyecek uygulamaları getirdi. 

Ancak sorun şuydu, bakır görece pahalı bir metal olduğu için bir donanmayı güncellemek ulusal güvenlik sorunu haline gelebiliyordu. Dev bütçelerden bahsediliyor, savaşların gidişatını etkileyecek yöntemler deneniyordu.

Maddi kısmı bir kenara bırakırsak, bu kadar bakır nereden bulunacaktı?

İngiltere için çok büyük bir sorun değildi bu belki, bolca kaynakları vardı. Söz yenilerini yaratmaya geldiğinde ise geniş bakır rezervleri vardı ancak ulaşması pek kolay değildi. Öyle derin noktalardaydı ki bu rezervlere ulaşmaya çalışırken açılan kanalların suyun altında kalması an meselesiydi.

Birkaç deneme yapılmış olsa da bu rezervlere ulaşmak için gereken buluş, James Watt'ın buharlı motoruydu.

Nasıl oldu?

Watt, motoruna bir bakır kondansatör ekleyerek bakır arama çalışmalarında kullanılan Newcomen motorunun verimliliğini neredeyse iki kat arttırdı. Bu da rezervlere erişmenin ekonomik yükünü azalttı. Hatta Watt'ın kurduğu şirket ilk yıllarında sadece bakır üretimine odaklandı.

Buradan sonrası bilindik...

James Watt'ın ürettiği motor verimliliği öylesine yükseltiyordu ki birçok sektörde kullanılmaya başladı. Böylece etkinliği hem ekonomik hem de askeri birçok sektörde kanıtlanmış, vazgeçilmez hale gelmiş buharlı makineler madencilikte, mühendislikte de hızla yaygınlaştı.

Bakırın böyle bir zincirleme etki yarattığını muhtemelen duymadınız çünkü Sanayi Devrimi'nde kömürün, demirin etkileri anlatılırken bakırın bu büyük etkisi hiçbir şekilde tarih kitaplarında yer bulmadı.

Belki de çok büyük bir değer yaratmadığı için bakır ikinci planda kaldı ancak devrimin ateşini nasıl harladığına bir bakar mısınız!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir!

Yettiniz Artık: Bağıra Çağıra Konuşmayıp Sakinliği ve Huzuru Sevenleri 'Atılgan' Olmaları İçin Zehirlemeyi Bırakın!
Erkek Egemen Dünyada Feminist Hareketi Başlatan Bisikletle Kadınların Oy Haklarını Söke Söke Alma Hikayesi!
Aptal Yerine Koyuluyoruz! Süpermarketlerin Psikolojimizle Oynayarak Daha Fazla Satın Almaya Zorladığı Hileleri

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
11.01.2021

Ne kadar kötü bir türkçe, ne kadar zayıf bir anlatım. Bazı cümleleri tekrar tekrar okumak zorunda kaldım. Güzel bir konuymuş galiba, ama yanlış yazarın ellerinde heba olmuş.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ