Bu performans, sanatın sadece bir ifade biçimi değil, aynı zamanda insanları bir araya getiren ve derinlemesine bağlantılar kurmalarını sağlayan bir araç olduğunu gösterir. Sessizlik, bu bağlamda bir iletişim biçimi haline gelirken, izleyicilere kendilerini keşfetme ve başkalarıyla gerçek bir bağ kurma fırsatı tanır. Bu çalışma, sanatın gücünü ve sessizliğin derinliğini bir araya getirerek, insan deneyiminin karmaşıklığını anlamaya yönelik çarpıcı bir yaklaşım sunmaktadır.
Abramoviç, performansı boyunca yaşadığı deneyimleri 'düşüncelerin ve duyguların kesişim noktası' olarak tanımlar. Göz teması, izleyicilerle kurduğu bağda, kelimelerin ötesinde bir iletişim aracı haline gelir. Her bakış, izleyicinin içsel dünyasına dair bir yansıma sunar. Bu göz teması, bir tür ayna işlevi görerek, izleyicilerin kendi duygusal durumlarına dair derin bir anlayış geliştirmelerine olanak tanır. Sanatçı, bu süreçte yalnızca izleyicilerin hislerini değil, aynı zamanda kendi içsel yolculuğunu da deneyimler. Performansın her anında, yalnızlık, kaygı, sevgi ve huzur gibi duygularla yüzleşir.
Abramoviç’in performansı, izleyicilere bir tür ayna tutarak, insan deneyiminin karmaşıklığını ve derinliğini anlamalarına yardımcı olur. Performansın sonunda, sanatçı, insanların arasındaki bağların ne kadar güçlü olabileceğini ve sessizliğin ne denli derin bir iletişim biçimi sunduğunu keşfeder. Göz teması aracılığıyla, izleyicilerin içsel kaoslarını anlamalarına ve kabullenmelerine olanak tanır. Bu deneyim, izleyicilerin kendileriyle yüzleşmelerini sağlarken, aynı zamanda toplumsal bağların yeniden inşa edilmesine zemin hazırlar.
Züleyha Ekici
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.