Sanat Ne Anlatır? 6 Gizemli Yapıt ve Öyküleri

Jean Leon Gerome - Roma'da Satılık Köle

Oryantalizm akımının öncülerinden ve Osman Hamdi Beyin hocalığını da yapmış olan sanatçımız genellikle Doğu ve Arap kültürü üzerine çalışmaları ile ün yapmıştır. 

Aynı zamanda Antik Yunan medeniyeti üzerine de çalışmaları oldukça popülerdir. 

Bu çalışmasında yüzünü utançla örten ve bedeni teşhir edilen bir kadın görüyoruz. Resimde tek çıplak kişinin kendisi olması, sahneyi daha da dramatikleştiriyor. Resimdeki kadın Roma'da popüler olan köle ürünlerinden bir tanesi. Açık arttırma usulü yeni sahibini beklemektedir. En yüksek fiyatı veren haremine ya da hizmetine bu genç ve diri bedeni katacaktır. hemen kenarda sinmiş bekleyen diğer bir köle ise sırasını beklemektedir. 

İşte bu resim tam da bu olayı konu almaktadır.

Jean Leon Gerome- Gladyatör

Yukarıda bahsettiğimiz sanatçının bilinen en büyük yapıtlarından biri de bu Gladyatör adlı eseridir. Çalışmada rakibini alt etmiş gladyatörün Vesta rahibelerine dönerek, rakibinin yaşamasının ya da ölmesinin kararını beklemektedir. Genellikle pek yaşa sonucu çıkmamaktadır. Rahibelerin elleri de zaten sonucu göstermektedir.

Bu resim öylesine etkileyici ve gerçekçidir ki. Russell Crowe'nin oynadığı Gladyatör filminin de esin kaynağıdır.

Jack Louis David- Horaces Kardeşlerin Yemini

Fransa Devriminde aktif bir rol oynamış ve gelmiş geçmiş en başarılı sanatçıları arasına girmeyi başarmış bir ressam olan Jack louis David aynı zamanda Neo-Klasisizm akımının da öncülerindendir.

Bu resim kriz halindeki bir ülkeden söz etmektedir. Olası bir savaşı önlemek için Romalılar, üç düşman askeri ile savaşacak üç kardeş seçmişlerdir. 

O dönemde bazı durumlarda taraflar kendi içlerinde en iyi dövüşçüleri seçerek, mücadele içine sokar ve kazanan taraf aynı zamanda savaşında kazananı oluyordu. Böylece kocaman ordu telef olmaktan kurtuluyordu.

Resimde baba, oğullarına son yemini ettirmektedir. Ne olursa olsun kanlarının son damlasına kadar savaşacaklarının yeminiydi bu. Ancak resmin sağ tarafına baktığımızda ilginç bir trajedi ile karşılaşmaktayız.

Çünkü bu üç kardeşten biri düşman tarafından bir kız ile evlidir(sağdaki sarı etekli kadın). Kızın abisi ise karşı taraftaki üç savaşçıdan biridir. O kadın sevdiği iki erkeği birden kaybedebilir. Bu yüzden kendinden geçmiş bir halde sandalyeye yığılıp kalmıştır. Ve iki çocuğuna muhtemelen büyükanneleri kollarına sarmıştır.

John Willian Waterhouse - Shallot'un Leydisi (Elaine)

Bu resim aslında içerisinde hüzünlü bir trajedi bulunduran ilginç bir aşk hikayesini konu almaktadır.

Resimde gördüğümüz bu güzeller güzeli kızın ismi Elaine'dır. Babası bir mızrak dövüşü organize etmiştir. Dövüşecek şövalyeler arasında Kral Arthur'un en gözde savaşçılarından Lancelot'ta vardır. Ancak oyun boyunca asla yüzünü göstermez ve kimliğini açıklamaz. Oyunlar başladıktan sonra Lancelot tüm rakiplerini tek tek devirerek yarışmayı kazanır. Ancak oldukça bitkin düşmüş ve ağır yaralanmıştır. Elaine'nin babası gencin haline çok üzülür ve yaraları iyileşene kadar evinde misafir eder. İlk andan beri Elaine Lancelot'a aşık olmuştur. Hatta hizmetçi gibi dibinden ayrılmamış ve tüm bakımını tek başına üstlenmiştir. Hayatında ilk defa genç kalbi aşk ateşi ile kavrulmuştur. Sonunda Lancelot iyileşir, iyileşmesinde en büyük emeği veren ve onu deliler gibi seven Elaine'ye teşekkür etmek yerine tıpkı bir gerizekalı gibi ! (afedersiniz) bakımlarının masrafının ne kadar olduğunu sorar! Ve ödülünü alarak çeker gider.

Yıkılan Elaine 10 gün sonra kendini Camelot nehrinde bir sandala binerek ölüme yelken açar. Bir müddet sonra sandal bulunur içinde Elaine'nin cansız bedeni ve bir mektup vardır. Sevdiği adama yazılmış bir mektuptur. Ve her bir kelimesi aşk ve hasret yüklüdür.

İşte bu resim bu olayı konu almaktadır.

Caravaggio- Judith'in Holofernesi katledişi

Sanat tarihinin en tehlikeli ve şüphesiz en başarılı sanatçılarından biri olan Caravaggio ile bilgileri daha önce burada paylaşmıştık :(http://onedio.com/haber/sahiplerinin-kariyerlerini-mahveden-buyuk-sanat-eserleri-227723)

İnanması güç ama bu çalışmayı henüz 27 sinde yapmıştır. Resimde oldukça ünlü ve zengin bir dul olan Judith'i görmekteyiz. Kafası kesilen kişi ise Asur'luların en önemli komutanlarından biri olan Holofernes'tir. Med kralına karşı verilen savaşta Asurlulara yardım etmeyen kavimleri cezalandırmak adına, Holofernes'e bir ordu verilir. 

Tek tek kavimleri yakalayıp esir alan Holofernes'e sadece Yahudalılar kavimi teslim olmakta direnmektedir. Yahuda'lıların yaşadığı şehir kuşatılır içerisindeki halk perişan haldedir. O şehirde yaşayan meşhur dulumuz bir plan yapar. Güzelce giyinir makyaj yapar ve Holofernes'i ayartmayı başarır. Zaten Holofernes çoktan Judith'e tutulmuştur. Bir gece Judith, Holofernesi körkütük sarhoş ettikten sonra yardımcısı ile planını gerçekleştirir. Bir kılıç ile kafasını uçurup şehri kurtarmayı başarır. 

Bu resim Caravaggio'nun en kanlı çalışmalarından biridir.

Salvador Dali-Eriyen zaman

Dahi delimiz Salvador Dali bu yapıtını nasıl yaptığını kendisi açıklamıştır. Sıcak bir temmuz gününde, yattığı öğlen uykusundan ansızın sıçrayarak uyanır. Etrafına baktığında gördüğü ilk şey masanın üzerinde sıcaktan leş gibi kokmaya ve erimeye başlamış Fransız kamamber peyniri ve hemen yanındaki ufak bir saattir. Peynir ve saat bir araya gelerek Dali'nin zihninde eşsiz bir sanat eseri haline gelmiştir.

Stan lauryssens in kitabı 'Dali ve Ben'' e göre Dali her zaman yatağının karşısında boş bir tuval bulundurarak, ne zaman bir rüya görse çabucak uyanmaya çalışır tuvaline hatırladıklarını aktarmak için uğraşırmış.

Popüler İçerikler

Yalı Çapkını Hayranları Ferit'i Görmek İçin Tekneyle Sete Gitti!
Bomba İddia! Şevket Çoruh "Emekli Oldum" Dediği Arka Sokaklar'a Geri mi Dönüyor?
Icardi ve Wanda Nara'yı Ahlaksız Bulan Batuhan Karadeniz'e Eski Sevgilisinden Bomba Tesirli Karşılık
YORUMLAR
26.01.2014

Shalott'un Leydisi hikayesi Kral Arthur Efsanesi'ne baktığımızda doğrudur, ancak bir Pre-Raphaelite olan Waterhouse bu resmi Tennyson'ın "The Lady of Shalott" şiirinden esinlenerek yapmıştır. Onun hikayesi de son derece hüzünlüdür: Camelot'a yakın bir adada, bir kulede yaşayan Shalott'un Leydisi'nin üzerinde, onu doğrudan dış dünyaya bakmaktan alıkoyan bir lanet vardır. Eğer gerçek dünyaya bakarsa ölecektir. Bu yüzden dışarda olan biteni yalnızca bir ayna sayesinde izler. Bir yandan dikiş nakış yaparken bir yandan da gerçek dünyanın yansımalarını izlemektedir ve bu yansımaları kumaşlarına dokur. Bir gün yine aynasından dışarı bakarken adanın yakınından geçmekte olan Lancelot'u görür. Yakışıklı Lancelot'tan ve parıldayan zırhından o kadar etkilenir ki kafasını çevirir ve pencereden dışarı, gerçek Lancelot'a bakar. İşte o anda ayna boydan boya çatlar ve talihsiz leydimiz lanetin işlemeye başladığını anlar. Nehrin kıyısında bir kayık bulur, üzerine adını yazar, Camelot'a son kez bir bakar ve dokuduğu rengarenk kumaşları alıp (resimde de görüldüğü gibi) kayığın içine uzanır. Kayık Camelot'a doğru süzülürken leydi son şarkısını söyler ve saraya varmadan ölür. Kayık Camelot'taki insanlar tarafından görülür ve şövalyeler leydiden korkarlar. Lancelot ise leydiyi oldukça güzel bulur ve onun için kısa bir dua eder. Leydi'nin onu bir kerecik olsun dünya gözüyle görebilmek için öldüğünü hiçbir zaman bilemeyecektir. Tennyson'ın şiiri böylece biter. Ayrıca, Waterhouse'un resminde, üç mumun yanında çarmıha gerilmiş bir İsa da görülmektedir. Mumlar yaşamı temsil etmektedir ve ikisi sönmüştür.

bütün ressamların adı J harfiyle başlıyor.bi tek dali hariç...

Caravaggio ? :)

TÜM YORUMLARI OKU (4)