Albümleri fiziksel olarak edinebildiğimiz dönemlerde birbirinden şahane kapakları vardı birçoğunun. Artık birer ikon haline gelmiş bu albüm kapaklarına birlikte göz atalım...
Albümleri fiziksel olarak edinebildiğimiz dönemlerde birbirinden şahane kapakları vardı birçoğunun. Artık birer ikon haline gelmiş bu albüm kapaklarına birlikte göz atalım...
The Beatles'ın 1967'de çıkan sekizinci stüdyo albümleriydi Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band. Grubun birçok hit şarkısını da barındıran bu albümün en dikkat çeken özelliği elbette bu muhteşem rengarenk kapağıydı. İnsan cümbüşü bu kapaktaki figürler elbette rastgele değildi. Marilyn Monroe'dan Aleister Crowley'ye, Edgar Allan Poe'dan Bob Dylan'a kadar geniş bir yelpazede ismi ağırlıyor bu albüm kapağı.
Üstelik kapakta kimin kim olduğunu merak ediyorsanız buradaki linkte yer alan interaktif sitede zaman geçirmek isteyebilirsiniz.
Pink Floyd'un tüm albüm kapakları birer efsanedir esasında fakat müzik tarihinde yer etmiş grubun 1973 yılında çıkardığı Dark Side of the Moon adlı bu efsane albümünün kapağını seçtik bu listede. Sadece müzik tarihinin de değil aynı zamanda bütün bir pop kültürünün de ikonik görsellerinden biridir bu albüm kapağı.
Rumours, Fleetwood Mac'in 1977 yılında çıkardıkları 11. stüdyo albümleriydi. Albümün kendisi efsaneler arasında sayılmakla kalmıyor kapağı da ayrı bir ikon haline gelmiş durumda günümüzden bakınca. Grubun iki üyesi olan Stevie Nicks ve Mick Fleetwood'un tablolara yaraşır pozlarıyla taçlanıyor bu kapak.
2009 yılında müzikseverleri Florence + The Machine ile tanıştıran Lungs hem içeriğiyle hem de kapağıyla insanın aklını başından alan bir albüm adeta.
Janis Joplin'in son solo albümü olarak da bilinen Pearl, kapağıyla tam ikonik bir albüm. Joplin deyince hangimizin hafızasında bu görsel canlanmıyordur ki?
1967 çıkışlı bu unutulmaz albüm The Velvet Underground ve Alman müzisyen Nico'nun ilk stüdyo albümü. Bir o kadar da unutulmaz olan bu kapak, Andy Warhol tarafından tasarlandı; imzası da üzerinde.
David Bowie'nin de birçok albüm kapağı müthiş tasarımlara sahip olsa da Aladdin Sane'in yerini hiçbiri tutamıyor elbette. Bowie'nin hafızalara yer etmiş o ikonik ve kendisinden sonra birçoklarına ilham olacak olan görüntüsü işte bu albüm kapağındaki halidir. 1973'te çıkan bu albümün kapağını fotoğraflayan isim ise Brian Duffy idi. Bu görsel sıklıkla 'Pop'un Mona Lisa'sı' olarak da anılıyor, söylemeden geçmeyelim.
Nirvana'nın 1991'de çıkarttığı ikinci stüdyo albümü Nevermind, her şeyiyle efsane ve ikonik bir albüm. Dünya çağında en çok satan albümler arasında yer alan Nevermind, kapağıyla da popüler kültürün simgelerinden biri haline gelmiş durumda. Robert Fisher'ın sanat yönetmenliğinde Kirk Weddlw'ın fotoğrafladığı bu dirt aylık bebeğin ismi ise Spencer Elden.
1985'te grubun altıncı stüdyo albümü olarak çıkan Little Creatures içeriğinin başarısının yanı sıra görkemli kapağıyla da 30 yıldır dikkatleri üzerinden eksik etmedi. Bu kapağa 'sanat eseri' demek yanlış olmayacak zira kendisi Amerikalı ressam Howard Finster'ın ellerinden çıkmıştı.
Oasis'in 1994 yılında yayımlanan çıkış albümü Definitely Maybe de popüler kültürün hafızasına çivilenmiş bir albüm ve bir albüm kapağı hiç kuşkusuz. Michael Spencer Jones tarafından fotoğraflanan bu kapak en ince detayına kadar incelenmiş; hep dikkat çekici bir kapak olmuştu. Öyle ki sadece grubun değil fotoğrafçısının da en iyi işi olduğu düşünülüyor kimileri tarafından.
Bob Dylan'ın 1973'te yayımlanan ikinci stüdyo albümüydü The Freewheelin' Bob Dylan. Bu unutulmaz albümün kapağı da etkileyici ve ilham verici olmuştur hep. Kapakta yer alan kadın ise Bob Dylan'ın bazı şarkılarına ilham olmuş, müzisyenle dört yıl birliktelik yaşamış Suze Rotolo idi.
Patti Smith'in 1975'te yayımlanan çıkış albümü Horses yıllara meydan okuyan başyapıt albümlerden biri. Kapağıyla da unutulmaz bir yerde duran bu eseri Patti'nin kadim dostu Robert Mapplethorpe fotoğraflamıştı.
Grace Jones'un 1985'te yayımlanan bu derleme albümü Jones'un en önemli ve başarılı albümü olarak müzik tarihinde yerini alıyor. Tartışmalı eserleriyle tanınan Fransız tasarımcı ve fotoğrafçı Jean-Paul Goude'nin ilham perisi olarak tanımladığı Grace Jones'u fotoğrafladığı bu çalışması unutulması zor bir eser olarak hem müzik tarihinde hem de popüler kültürde büyük bir yeri var.