Siyah-beyazlı futbolcu, Türkiye’ye ve lige artık alıştığının altını çizdi, “Beşiktaş’a kısa sürede ayrılmak için gelmedim. Kulübümle 4,5 yıllık sözleşme imzaladım. Önümüzdeki yıllarda büyük futbolculara karşı oynamak istiyorum. En büyük hedefim Şampiyonlar Ligi’nde forma giymek” dedi.
Beşiktaş Yönetimi’nin ara transfer döneminde Trabzonspor’la adeta bilek güreşine tutuşarak son dakikada 4,5 yıllığına renklerine bağladığı Tolgay Arslan, Türkiye’de geçirdiği günleri ve geleceğine dair umutlarını anlattı, birbirinden çarpıcı ifadeler kullandı. İşte siyah-beyazlı yıldızın açıklamaları...
- Bundesliga bana göre dünyanın en iyi ligi. Orada herkes birbirini yenebilir. Rekabet üst seviyede. Her maça kendini iyi hazırlamak zorundasın. Türkiye’de futbol fiziğe ve sertliğe dayalı. Almanya’da ise taktik ön planda.
‘Artık ben de atıyorum’
Türkiye’de yediğim tekmeyi Almanya’da yemedim. Ben de buradaki sertliğe alıştım artık. Zaman zaman kendimi oyuna kaptırarak ben de tekme atıyorum. Dışarıda çok sakin bir yapım var ama sahada çok daha agresif oluyorum. Geçmişte birkaç kavgam da olmuştu.
Almanya’da da bire birde çok adam geçiyordum ancak benim için en önemlisi defansif oynamak. Gol yememek önemli, savunma yapmayı seviyorum. Ben aslında takım oyuncusuyum. Görevim yardım etmek. Bir de oyun kurucu olarak oynuyorum.
Hamburg’da 10 numara oynayacaktım ancak bizim takıma Rafael van der Vaart gelince beni 6 numaraya yönlendirdiler. Ben de orada oynamayı çok sevdim.
Türkçem iyi değildi geldiğimde. Konuştukça Türkçem geri geliyor. Takımda da çok fazla Almanya kökenli oyuncu var, çoğu zaman Almanca konuşuyoruz.
İstanbul çok büyük bir şehir. Bir kaç kere eşimle birlikte yemeğe çıktım. Arkadaşlarla da yemeğe çıktık. Fakat en çok çocuğumla deniz kenarında gezmeyi seviyorum. İstanbul’un hepsini gezebilmem için iki seneye ihtiyacım var!