AKP’li Şamil Tayyar, zaman zaman parti çizgisinin dışına çıkan çıkışlarıyla dikkat çekiyor. 19 Mart sonrası söylemleriyle özellikle parti tabanında farklı tepkiler almıştı. Son olarak anayasa çalışmalarıyla ilgili partisinin yaklaşımını eleştirdi. Tayyar, 'geçim' diyerek 'anayasa ve yolsuzluktan önce buna önem verilmeli' dedi.
AKP'li gazeteci Şamil Tayyar, 19 Mart'tan bu yana hükümet adına önemli konularda tabana ve partisine uyarılarda bulunuyor. 'Hakkaniyet' gözettiğini söyleyen Tayyar, yapılan operasyonlarla ilgili zaman zaman rahatsızlığını da dile getiriyor. Yine Rasim Ozan Kütahyalı ile ilgili dediği 'muhalif bir kişi olsa bugün kanalından alınırdı' sözleri de dikkat çekmişti.
Türk-İŞ'in açlık sınırı açıklamasını değerlendiren Tayyar, 'Türk-İş’in Mayıs raporuna göre, açlık sınırı 25 bin 92 lira.
Asgari ücretin üzerinde, derin yoksulluk yaşanıyor.
Toplum yoksullaştıkça sisteme sadakat azalır, aidiyet duygusu zayıflar.
Hele seçmen davranışını kökten etkiler.' dedi.
Şamil Tayyar, açıklamasının devamında, 'Haliyle, ekmek derdine düşmüş kitleler için sorunlarını öncelemeyen her girişim fantastik kalır, kesesine odaklanır.
Aktüel gündem konuları yeni Anayasa, yolsuzluk soruşturmaları gibi hadiselere ilgisi de bu bağlamda sınırlı olur.
İktidar, diğer alanlardaki gelişmelerin beklentilere uygun siyasi sonuçlar üretmesini istiyorsa, öncelikli olarak hayatı pahalılaştırıp zorlaştıran sebepleri bertaraf etmelidir.' dedi.
Şamil Tayyar açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
'Rakip dağılsa bile parçalardan haneye seken az olur.
Nitekim, ‘hiçbiri’ seçeneği, hâlâ tüm partileri sollamış vaziyette.
Evet.
Sade, anlaşılır, özgürlükçü, çağın ruhuna uygun yeni Anayasa da olmalı, yolsuzlukların üzerine de gidilmeli.
Ama önce geçim.'
ne nalına ne mıhına....işe yaramayan açıklamalar....net ve tarafsız olmalı....
Hakkaniyeti gözeten birinin bu partide işi olmaz, olmamalı. Dile getirilen gerçekler, Akp çatısı altındayken kuru gürültüden öteye gitmiyor. Bize laf değil, icraat lazım.
Sanki geçim sıkıntısı önceki hükümetten devralınan bir sorunmuş gibi anlatıyor. Senin yandaşı olduğun oluşumun amacı halkın refahı değil, o besbelli. Konuşmanda yaptığın hakkaniyet vurgusunun yerinde olabilmesi için ekonominin sorumlusu benim diyen kişiye hitaben net cümlelerle anlat sıkıntıyı. Öyle yuvarlak -meli -malı ile biten yumoş cümlelerle sadece kendi vicdanını rahatlatırsın ama bir iş yapmış olmazsın.