Salsa, Rumba, Ça Ça! En Az Kendileri Kadar Ortaya Çıkış Hikayeleri de Renkli Olan 10 Eşli Dans

Bu dansların kendileri kadar ortaya çıkış hikayeleri de ilginç. Tüm dünyaya yayılmış 10 eşli dansı sizler için anlattık.

1. İspanyolca "sos" anlamına gelen bir çok dansın karışımı: Salsa

'Salsa' sözcüğü aslında İspanyolca konuşan Latin Amerika ülkelerinde çeşitli baharatların karıştırılmasıyla hazırlanan “sos” anlamına gelir. Söz konusu müzik ve dansa da çok farklı kültürel öğelerin karışımını içermesinden dolayı bu ad verilmiştir.

Salsa dansını ilk kimin bulduğu ile ilgili kesin bir şey söylemek zor, çünkü Kübalılar ve Portorikolular bu dansın kendilerine ait olduğunu iddia etmektedirler. Ancak tüm dünyada salsa dansının Küba kökenli olduğu daha çok dillendirilmektedir. Sos anlamına geldiği için birçok dansın karışımından ortaya çıkmış, birçok Afrika dansını da içine almış ve günümüze gelene kadar birçok değişikliğe uğramıştır.

Geçtiğimiz asırda gelişimini tamamlayan, tüm dünyada kurslarını görebileceğiniz Salsa; bölge ayrımı olmaksızın günümüzde dünyanın hemen her yerinde popüler bir dans türü olarak bilinir.

2. Karanlık bir dünyadan gelip sonradan romantikleşen: Bachata

Bachata, Dominik Cumhuriyeti’nden popüler bir müzik türüdür. İlk bachata José Manuel Calderón tarafından 1961’de kaydedildi. Ancak zamanla, bachata fahişelik, suç dünyasıyla ilişkilendirilmeye başlandı.  1970’le 1990 yılları arasında bachata müziği; fahişeleri sevenleri, fakir ülke çocuklarını, şehre getirilen insanları, ışıksız ya da suyun olmadığı yer altında bir yaşam tarzını konu alan hikayeleri anlatırdı. Ancak Anthony Santos ve diğerleri, daha kabul edilebilir, romantik şarkılar kaydetmek için yeni stili kullandıklarından, Bachata’nın popülaritesi aniden büyümeye başladı. Zamanla, orta sınıf müzikçiler Bachata’yı denediler ve müzik o kadar başarılıydı ki toplumunun tüm kesimlerince kabul görmeye başlamıştı. Mevcut haliyle, Bachata Latin Amerika’da çok fazla dinlenir ayrıca New York’ta da popülerdir. ABD’deki pek çok tecrübeli dansçı, Bachata’nın dans popülaritesinin arttığına tanıklık edebilirler. Yirminci yüzyılın sonlarında bachata, kulüplerdeki DJ’ler tarafından çalınır hale geldi. Ancak şimdi çok daha yaygın şekilde duyulmaktadır.

3. Aşkın, acının ve tutkunun dansı: Tango

Tangonun benzersiz hikayesine buradan göz atabilirsiniz.

Efsane Dans Tango'nun Genelevden Elit Salonlara Yükselişinin Muhteşem Hikayesi

4. Yerinde duramayanların dansı: Swing

Afrika kökenli ve Caz’la yakından ilişkili latin dansıdır. 1920’li ve 30lu yıllarda büyük caz müzik grupları popüler oldu ve bununla birlikte Swing gelişmeye başladı. 26 Mart 1926’da Savoy Balo Salonu NewYork’da açıldı ve anında cazibe merkezi oldu. İnsanlar her akşam dans etmek ve “Swinging Jazz” adlı oyunu izlemek için Savoy Balo Salonu'na akın ettiler. Swing’in adı bu unutulmaz gecede konuldu.  Lindy Hop, Doğu Yakası ve Batı Yakası olarak farklı swing çeşitleri vardır.

5. Sokak kur dansı olarak bilinen: Rumba

Rumba, genellikle “sevginin dansı” olarak adlandırılır. Kökleri bir sokak kur dansı olarak Afrika’ya kadar izlenebilir. Başlangıçta Rumba yapılırken, ayaklar yerine dansçıların vücuduna ağırlık vererek yapıldı. Rumba melodisi, çok fazla vücut hareketleri ve dans şekil veren karmaşık ritmlerden daha az önemliydi. Birçok Latin dansı gibi, rumba da yavaş yavaş Küba’da gelişti. Diğer danslara göre daha sakin olan hareketlerle, bir balo salonu dansı haline geldi. George Raft adında bir adam, Rumba’yı 1935’te, dans yoluyla bir mirasçının kalbini kazanan samimi bir dansçı olarak oynadığı bir film aracılığıyla popülerleştirdi. Bugün, Rumba dansı balo dansçıları arasında romantik bir dans olmaya devam ediyor.

6. Prenses ve Prenslerin dansı: Vals

Kadınların kuğu gibi süzüldüğü, erkeklerin de bir centilmen gibi hareket ettiği dans çeşidi vals, adeta bir sanat eseri görünümünde. Filmlerden tablolara, gösterilerden müzikal oyunlara kadar kendine birçok alanda yer edinen bu dans türünün kökeni, 19. yüzyılın başlarında Avusturya ve Almanya'dan geliyor. 

Sadece dans etme şekli değil kıyafetlerinin de bir o kadar özel durduğu vals, Kuzey Avusturya'nın 'Landlob der Enss' bölgesinde yapılan 'Londler' ismini almasıyla meşhur olmuş. Zamanla geniş bir kitleye hitap ederek Viyana ve İngiltere'de de ünlü olunca baloların gözde dans stillerinden biri haline gelmiş. 

Masallardan uyarlanan birçok çizgi filmde dahi prenses ve prensin uyguladıkları vals, aslında henüz çocuk yaşlarda öğrendiğimiz bir dans çeşidi. Günümüzde 'Viyana Valsi' ve 'Modern Vals' olarak iki türü mevcut.

7. Brezilya sokaklarının sesi: Samba

Samba’nın kökleri Afrika’dır ancak bu dansın gelişimi Brezilya’da yaşanmıştır. Samba aslında bir sokak festivali ve kutlama dansıydı. “Street Carnival” adı verilen bir Broadway oyunu, yirmili yılların sonlarında dansı ABD’ye getirdi ve sonrasında Samba Avrupa'ya da yayıldı. Avrupa 1948/1949’da tam anlamıyla Samba tarafından ele geçirildi. Samba, 1920’lerde ve 30’larda uluslararası olarak popüler hale geldiğinde balo dansçıları tarafından  dönüştürüldü. Bu dönüşüm dans etmeyi kolaylaştırdı ve belirli adımlar seti Samba’yı “öğretilebilir” hale getirdi.

8. İsmini topuklu ayakkabının sesinden alan: Ça ça ça

Ça Ça Ça dansı 1900’lü yılların ortalarında gelişti. Ça Ça müziği Salsa’ya benzer, ancak tempo daha yavaştır. Böylece, Salsa’da bulunan yavaş adımın “ça ça ça” ile değiştirilmesi için zaman kazanılır. “Ça-ça-ça” ismi, yere vuran topuklu ayakkabı sesini taklit eder. Bu özellik, neden bazılarının bu dansa ça ça ça olarak, bazılarının ise ça ça olarak atıfta bulunduğunu açıklıyor. Ça Ça hızla çok popüler oldu ve bugün Amerikalılara yönelik Latin danslarının en ünlüsü olmaya devam ediyor. Ça ça müziğinin akılda kalıcı ve canlı bir sesi vardır. Çoğu dansın “ritm molaları” ya da dansın temel ritminden farklı basamaklara sahip olduğunu fark edersiniz. Ça Ça’yı yakından takip ederseniz, senkoplar ve diğer türleri içeren bu farklı kombinasyonlardan bazılarını görebilirsiniz. Bu ritm bozulmaları, dansı ilginç ve zorlayıcı hale getirir. Ça Ça ‘da bunların fark edilmesi kolaydır, çünkü Ça ça’da herhangi bir değişimi ön plana çıkmaktadır.

9. Amerika keşfedildiğinde Afrika'dan demiryolu inşaatında çalışmak için getirilmiş zenci köleler ve Elvis Presley olmasaydı bu dans olmayacaktı: Rockn Roll

Siyahlar, Afrika'dan Amerika'ya gelirken beraberlerinde hikaye anlatma, eğlence ve iş merkezli, güçlü bir sözlü müzikal gelenek getirmişlerdi. Yeni Dünya'da, olağanüstü zor koşullar altında var olmaya çalışırlarken karşılaştıkları güçlüklerin de etkisiyle blues ve caz müziğini yarattılar...  Şehirde müzik, daha kalabalık ve coşkulu mekanlarda icra ediliyordu. Bu kalabalık içerisinde müziklerin insanlarca duyulmasının da tek yok yolu vardı: Elektrikli enstrümanlar ve amplifikatörler kullanmak. 

Rock'n Roll dansı, 'sallan ve yuvarlan' anlamına uygun olarak yapılan bir dans türüdür.

Bu dans, Rock and Roll denen müziğiyle birlikte 1950'li yıllarda geçler arasında en çok sevilen dans türüydü. Dansın en bilindik hareketi, erkeğin kadını havaya doğru atıp sonra tekrar yakalamasıdır. Dansta akrobatik hareketler kullanılır. Günümüzde daha çok gösteri amacıyla sergilenen bir yarışma dansı haline gelmiştir. ABD'de ortaya çıkan dans 1945 sonrası Avrupa'da da kendine yer bulmuştur. Dansın 1954-1960 yılları arasında çok popüler olan Rock müziğin tarzından esinlenerek verilmiştir.

Bu dansı Elvis Presley zirveye çıkarmış ve Michael Jackson, Lenny Kravitz ile şimdilerde ayakta kalmaya çalışan Amerika'nın en büyük dans türüdür.

10. Listenin belki de en ilginç dansı. Duş sonrası havluyla kurulanırken yapılan hareketlerden ilham alınması sonucu ortaya çıkan: Twist

60'lar öncesine ait olan dans türlerinden twist, listenin en sıra dışı danslarından bir tanesi. İlginç olmasının sebebi ise duş sonrası havluyla kurulanırken yapılan hareketlerden ilham alınması sonucu ortaya çıkmasından kaynaklı. 

Özellikle genç kuşağın son derece ilgisini çeken dans, ayak ve kalça hareketleriyle şekillenen figürlere sahip.

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
YORUMLAR

salsa ve rumba gorselleri ters olmus.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ