Salgında Hangi Ülke Neden Alkollü İçecek Satışını Yasakladı?

Türkiye'de 18 günlük kapanma sürecinde alkollü içecek satışını yasaklaması tepki çekti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve hükümete yakın medya benzer yasakların diğer ülkelerde de olduğunu savundu. Peki salgın sürecinde alkol kısıtlaması kararı hangi ülkelerde ve ne gerekçelerde alındı?

Türkiye'de 29 Nisan-17 Mayıs arası 'tam kapanma' adı verilen Covid-19 salgını önlemleri kapsamında, Tekel bayiler de istisna dışında kaldığı için kapalı olacak.

Bazı market zincirlerinde de alkollü içecek satışının yasak olduğuna dair iddialar sosyal medyada paylaşıldı.

İçişleri Bakanlığı'nın genelgesinde alkollü içecek satışının yasaklanmasıyla ilgili bir madde yok, bu içkilerin satışını her ilin hıfzısıhha kurulları düzenleyebilir.

BBC Türkçe,bir yılı aşan Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında bazı ülkeler ise alkollü içecek satışını yasaklıyor ya da kısıtlıyor. Bu ülkelerden bazılarını ve kısıtlamaların arkasındaki gerekçelerini derledi.

Dünya Sağlık Örgütü'nden 'Alkol ve Covid-19' uyarısı

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Covid-19 salgını dünya geneline yayıldıktan bir süre sonra yayımladığı 'Alkol ve Covid-19' isimli bilgi notunda, alkollü içeceklerin zararları sıralandıktan sonra pandemi döneminde alkol kullanımıyla ilgili bazı önerilerde bulunuyor:'Alkolden kaçınarak bağışıklık sisteminizi ve sağlığınızı koruyun, ayık kalın ve hızlı karar almanız gereken durumlarda kimseyi riske atmayın, alkol alırken limitli alın ki zehirlenmeyin, ilaç kullanıyorsanız alkol kullanmayın çünkü alkol ilaçların etkisini azaltır.'

Alkollü içecek tüketiminin sigara kullanımını da artırdığı da belirtilen metinde, bunun da Covid-19 semptomlarının daha ağırlaşmasına yol açtığı konusunda uyarıda bulunuluyor.

Alkol kullanımı sırasında evde bile olsa sosyal mesafenin korunmaması riski olduğu da aynı metinde yer alıyor. Aynı zamanda market alışverişlerinde eve alkollü içecek depolamanın da evde bulunulan dönemde alkol tüketimini artırma riskine dikkat çekiliyor. Aile içi şiddetin de alkol kullanımıyla arttığı belirtiliyor.

WHO, aşırı alkol kullanımının yol açtığı 60'tan fazla yaralanma ve hastalık sonucu her yıl dünya genelinde 4,5 milyon insanın hayatını kaybettiğini belirtiyor.

Pandemiyle sağlık sistemi üzerindeki yükü artan bazı ülkeler de, özellikle alkolden kaynaklı hastalıklar ve yaralanmaların yoğun olduğu ülkeler, alkol tüketimi ve satışına kısıtlama getirerek bu yükü azaltmaya çalışıyor.

Güney Afrika

Pandemiyle birlikte en uzun süreli ve kapsamlı alkollü içecek yasağı getiren ülkelerden biri, Güney Afrika oldu.

Yine WHO raporuna göre alkole bağlı doğal olmayan ölümlerin sayısının en yüksek olduğu ülkelerden biri Güney Afrika. Ülkede her yıl 14 binden fazla kişi alkollü sürücülerin yol açtığı trafik kazalarında ya da alkollü içecek tüketimi sonrası çıkan yaralanmalı kavgalarda hayatını kaybediyor.

Hastanelerde Covid-19 hastalarına yer kalmadığı belirtilen pandeminin başladığı dönemde, alkollü içecek satışı, tüketimi, evlere servisi ve herhangi bir şekilde taşınması 15 Ağustos'a kadar yasaklandı.

Dünyada en fazla 'aşırı alkol tüketilen' ülkelerden Güney Afrika, bu yasaklar sonucu haftalık 800-1000 arası olan doğal olmayan ölümlerin sayısını 400'e indirmeyi başardı.

Bir bölgede yapılan araştırmaya göre alkollü içecek tüketiminden kaynaklı şiddet olayları sebebiyle hastaneye başvurularda ilk 3 haftada yüzde 55,8; kaza sonucu başvuranlar yüzde 59,9; diğer yaralanmalar sebebiyle başvuranlar yüzde 59,4 ve cinsel saldırı sonucu hastaneye başvuranlar da yüzde 91,6 oranında düştü. Bu da hastanelerin yükünü büyük oranda hafifletti.

Alkollü içecek kısıtlaması hafifletildikten sonra kısa bir süre içinde ülkedeki hastanelerin acil servislerine başvurular iki katına çıktı. Bu başvuruların yüzde 85'ini alkollü kişilerin faili olduğu trafik kazası, bıçaklama, silahla yaralama ve fiziksel şiddet sonucu hastaneye gelenler oluşturuyordu.

Bu sebeple ülkedeki sağlık çalışanları, alkol yasaklarının devam etmesi için kampanya bile yürüttü.

İngiltere

İngiltere'de salgınla ilgili kısıtlamalar 2020'nin Mart ayı sonunda başladı. Nisan ayında yapılan bir araştırmaya göre, evden çalışan ya da idari izinle eve kapananların yüzde 21'i evde daha fazla alkollü içecek tüketmeye başladı.

Ülkede yaz aylarındaki gevşetme sırasında barlar ve restoranlar akşam 22.00'ye kadar açıktı.

Sonbaharda ikinci kez kısıtlamalar geldi. Aralık ayı başında barlar ve restoranlarda sadece alkollü içecek tüketimi yasaktı. İçkilerin yanında en az bir çeşit yiyecek siparişi zorunluydu.

Hükümet, bunu WHO'nun raporuna dayandırarak açıkladı: Gıda tüketimi ve sınırlama olmadan alınan alkol, zehirlenmelere ve fiziksel şiddet olaylarına yol açabilir. Aynı zamanda bağışıklık sistemini zayıflatma ve zaten kötüye giden toplumsal akıl sağlığını bozma riski vardır. Bu da sağlık sistemi üzerindeki yükü artırır.

Bu süreçte Galler gibi bazı bölgelerde ise yemek servisi veren mekanlarda alkol satışı ve servisi tamamen yasaklandı. Sebebi, kalabalıkların sosyal mesafe kuralını ihlal edecek şekilde uzun süre bir arada kapalı mekanlarda kalmamasıydı.

Aynı dönemde İskoçya'da da alkollü içecek satışına bu mekanların sadece açık alanlarında izin verildi.

Aralık ayında üçüncü kez kapanma başladı. Ocak ayında Başbakan Boris Johnson, zaten mekanda müşteri kabulünün yasak olduğu, sadece paket servis ya da gel-al servisi veren restoran ve barlardan alkollü içecek satışını yasakladı. Hükümet, bunun gerekçesini açık alanlarda alkol tüketen kalabalıkların sosyal mesafe kuralını ihlâl etmesi olarak açıkladı.

Bu süreçte marketlerde alkollü içecek satışı devam etti.

Bunun ardından ülkede ilk kez 29 Mart'tan sonra park ve bahçelerde 6 kişiye kadar toplanma izni verildi.

Bu süreçte de bölgesel alkol tüketimi kısıtlamaları getirildi. Örneğin Londra'nın güneyindeki bazı bölgelerde yerel yönetimler, parklarda alkol tüketimini yasakladı.

İngiltere'de de pandemi sürecinde alkollü içecek tüketiminin serbest bırakıldığı dönemlerde, alkolden kaynaklı yaralanma ve hastalıklardan acil servislere başvuranların oranı yüzde 6,4 oranında arttı.

2019'da yapılan bir araştırma, ülke genelinde acil servislere başvuran her 5 kişiden birinin hastalık ya da yaralanma sebebi, 'tehlikeli derecede alkol tüketimi'ydi. Bunun sağlık sistemine zararı ise yılda 3,5 milyar sterlin oldu.

İspanya

Salgının ilk başlarda oldukça sert vurduğu İspanya'da da alkollü içecek tüketimiyle ilgili bölgesel kısıtlamalar uygulandı.

Örneğin Katalonya'da gençlerin bir araya gelerek kapalı alanda uzun vakit geçirdiği ve vaka sayılarını ortalama 7 bin artırdığı belirlenen gece kulüpleri kapatıldı. Vakalarda düşüş görüldü ancak bu kez gençlerin sokaklarda alkollü içecek tüketirken sosyal mesafeyi ihlal ederek bir araya geldikleri gözlemlendi.

Bu sebeple sokaklarda birden fazla kişinin bir araya gelerek alkollü içecek tüketmesi, kısıtlamaların ilk döneme göre hafifletildiği Temmuz 2020 itibariyle 15 bin Euro'ya kadar cezaya tabi tutuldu.

Ülkede sadece kurallara uygun alkollü içki servisi yaptığı belirlenen lisanslı mekanlarda alkol tüketimine izin verildi. Bu yasaklar Ağustos sonuna kadar devam etti.

Alkol yasaklarının işe yaradığı görülünce, Endülüs, Aragon, Galicia, Valencia, Kanarya Adaları gibi birçok bölgede de uygulama başladı.

Başkent Madrid'de ise aynı dönemde alkollü içecek tüketimine izin verilen mekanların gece 1'de kapatılması kararı alındı.

Hindistan

Hindistan'da ilk sokağa çıkma kısıtlamaları 25 Mart'ta için başladığında, hayati olmayan iş yerleri de kapatılmıştı. Bu sebeple alkollü içecek satışı durdu ve alkol tüketilen mekanlar da kapandı. Bu süreçte 41 gün boyunca alkollü içecek tüketimi, satışı ve pazarlanması da ülke genelinde yasaklandı.

Bölge ülkeleri arasında alkol tüketiminin en fazla olduğu Hindistan'da aslında normal dönemde uygulanan alkol yasakları (6 eyalette büyük oranda yasak) eyalet düzeyinde uygulanıyor. Bu sebeple ülke genelinde alınan kararın pratikte uygulanması, bölgesel farklılıklar gösterdi.

Hükümetin yasağı koyarken açıkladığı gerekçeler bağışıklık sistemini zayıflatması, alkolün etkisi altında hijyen ve sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmemesi ve alkolden kaynaklı şiddet olaylarının sağlık sistemi üzerindeki yükünü azaltmaya çalışmaktı.

Ancak bazı bölgelerde tam anlamıyla uygulanmazken bazı bölgelerde sahte alkollü içecek tüketimi ve buna bağlı ölümler görüldü.

Alkollü içecek satışından kaynaklı suç oranları da bu dönemde arttı. Evinde halihazırda çok sayıda içki bulunanlar kaçak yollarla bunun satışını yaparken kapalı alkol dükkanlarında yağma ve hırsızlık olayları arttı. Ülkenin bazı bölgelerinde ambulans dahil kamuya ait bazı araçlarla evlere alkol servisi yapıldığı tespit edildi ve polis raporlarına girdi.

İsveç

Pandemide alkollü içecek satışını kısıtlayan bir başka Avrupa ülkesi de İsveç oldu. Kasım 2020-Şubat 2021 arası ikinci zirve döneminde akşam saat 22.00'den sonra alkol satışı yasaklandı.

Pandeminin ilk zirve döneminde dünyanın geri kalanına çok daha hafif önlemler uygulayan ülkede 'alkol tüketiminden kaynaklı sosyalleşmeden doğan bulaşların' sayısının arttığı gözlemlenince, sene sonunda yasak başladı.

İsveç hükümeti, insanların alkollü içecek tükettikçe maske kuralını da ihlâl ettiğini savundu.

Koronavirüsün daha hızlı yayılmasına yol açmanın yanı sıra bağışıklığı zayıflatma etkisini de vurgulayan hükümetin bu kararı, İsveç'teki birçok sağlık kuruluşu tarafından 'geç kalınmış bir uygulama' olarak değerlendirildi.

Kenya

Güney Afrika'da alkollü içecek yasaklarının sağlık sistemi üzerindeki yükü azaltmasının ardından diğer bazı Afrika ülkeleri de aynı uygulamayı yürürlüğe soktu.

Temmuz 2020'de Kenya'da tüm barlar kapandı, yemekle birlikte alkollü içecek servisi yapan mekanlar da akşam 19.00'dan sonra kapatıldı. Bunun sebebi de, koronavirüsün çoğunlukla alkollü içecek servisi yapan mekanlarda sosyalleşen gençler arasında yayıldığının tespit edilmesiydi.

Tayland

Tayland'da da bu yıl yeni varyantların ortaya çıkması ve vaka sayılarının artması sonucu, birçok bölgede alkollü içecek yasaklandı. Yasak Nisan sonuna kadar geçerli. Yasağın gerekçesi ise 'Sorumsuzca bir araya gelerek sosyalleşen insanları engellemek' olarak açıklandı.

Yasak ilk açıklandığında ise alkollü içecek satışı yapan marketlerin önünde, içki stoğu yapmak üzere bekleyen müşteriler uzun kuyruklar oluşturdu. Bunun üzerine polisin 'ev partileri için özel önlemler alacağı' duyuruldu.

Bölgesel kısıtlamaların uygulandığı ülkede bazı kişiler de, Nisan ayındaki bir tatil için alkol yasağı olmayan bölgelere seyahat etti.

Ülkenin birçok bölgesinde marketler ve alışveriş merkezleri kapalı. Mayıs ayında bu işyerlerinin açılması planlanıyor ancak eğlence mekanları için henüz yeniden açılma kararı verilmedi.

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
29.04.2021

Salin artik insalari bi ya ,bazen ilk caglarda yasamayi o kdr cok istiyorum ki en azindan ozgurduler 🤬

29.04.2021

Asagida noldu sesiniz cikmiyor diye kufur eden arkadasin istegini yerine getirmek isterim efendim; Bu icerikte yazanlara gore cikarilan sonuc: alkolu toptan yasaklayan ulkeler; Hindistan ve Guney Afrika. Digerleri tamamen akil karistirip baaahhh gordun mu avrupada’da yassahh dedirtmek icin 🤣 Yani kiyaslanmak istedigimiz ulke Hindistan ise evet cok haklisiniz 🤣 bahsi gecen diger ulkelerde alkol satisinin Turkiye gibi toptan yasaklandigi falan yok ( hele bir de Avrupa’da) gotuyle okumayan bunu anlayabiliyor zaten.

Pasif Kullanıcı
29.04.2021

sosyalleşme ile gelen risklerden dolayı alkol satışında kısıtlamaya gidilmiş, bazı şeref yoksunları da burdan bişey çıkar mı diye havlamaya başlamış:D islamcı namussuzların alkolü neden yasakladığı ortada, camileri açık bırak kongreler düzenle sonra tam kapanma diyip alkol satışını yasakla:D bu akpli dolandırıcı islamcılara beyni sik diye soksan gene akıllanmazlar:D

TÜM YORUMLARI OKU (11)