Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, virüsün deniz ya da havuzdan bulaşıp bulaşmayacağına ilişkin şunlar söylüyor:
“Bu virüsün her özelliğini tam anlamıyla bilmiyoruz. Şu ana kadar havuz ya da deniz suyu ile bulaştığına dair elimizde bir bilgi yok ama bu demek değildir ki ‘kesinlikle bulaşmaz’. Virüsün nasıl davranacağı belli değil. Deniz içinde barındırdığı tuz nedeniyle yine bir nebze olabilir ama havuz için hijyen, temizlik, kaç kişinin aynı ayna girdiği gibi konularda endişelerim var.”
Prof. Dr. Özlü ‘Nasıl olsa suda virüs yok’ zihniyetiyle bir anda herkesin sahillere doluşması ve sosyal mesafe kurallarının hiçe sayılmasının tehlike yaratacağını belirtiyor:
'Belki su ile bulaşmaz ama biz birbirimize pekâlâ bulaştırabiliriz. Cümbür cemaat herkesin havuza atladığı bir ortamda, havuzdan çıkarken, güneşlenirken mesafenizi koruyamazsanız size de bulaşır. Sahiller iç içe geçilen ortamlar, maske de takılmamış olunacak, haliyle bu da riskli. Evinizin bahçesinde havuzunuz vardır, sadece size aittir o zaman sıkıntı yok. Ya da denize girdiniz ama etrafta kimseler yok, uzun bir kumsalda tek başınasınız o zaman da sorun yok. Diğer insanlarla teması koruyamadığınız her ortam ve her koşul risklidir. Ve bu riski almaya değmez”
Bir zahmet gitmeyin la.
Uzmanların yaptığı uyarıları cinsel organına takmayan tiplere tam olarak ne söylenecek ki? Şimdiye kadar yapılan uyarılar ne kadar ciddiye alındı ve uygulandı? Sosyal mesafe dendi, millet birbirinin derisine nüfuz edecek neredeyse, evde kalın çıkmayın dendi pencerelere çarşaf bağlayıp kaçmaya çalıştı insanoğlu, kalabalık ortamlardan uzak durun dendi müzik eşliğinde parti verildi, taşıyıcı olmanız riskine karşı insanlarla olan temasınızı en aza indirin hatta temasta bulunmayın dendi kurban kesip yemek verdiler, akraba ziyaretine, geçmiş olsuna gittiler birader. Ne uyarısı, ne kuralı, ne tedbiri?
bu sene de yüzmeyiverin amk. balık mısınız