Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuşan İskender, “Kimse şiddetle karşı karşıya kalacağını bilerek bu mesleği seçmedi. Bizler kalifiye insanlarız ve zamanında birçok seçeneğimiz olmasına rağmen biz bu mesleği seçtik. Zamanda yolculuk yapabilecek olsam bu riskleri bildiğim için bu yolu seçmem” ifadelerini kullandı.
İşte Dr. Ertan İskender’in sözlerinden satırbaşları:
“Toplumda hekimlere karşı geçmişten kalan medyanın da provoke ettiği önyargı var bu en büyük sıkıntımız. Mecburi hizmet sunmak zorunda olan, herkesin hizmetinde olan emir kulu gibi meslek grubu yansıtılması. Televizyon programlarında ve dizilerde sanki şartlarımız mükemmelmiş gibi sanki lüks villalarda yaşıyormuş lüks arabalara biniyormuşuz gibi hayat yaşıyormuşuz gibi gösteriliyoruz halbuki yüzde 99’umuzun şartları bu şekilde değil. Dışarıdan bakıldığında ,’lüks yaşıyorlar, bize de o yüzden bakmıyorlar’ gibi bir algı oluşuyor ki hem sistemin yarattığı yük hem de öyle bir paraya sahip değiliz.'
hiçbir yaptırım yok ne olacaktı.
Dokatorlardan nefret ediyorum özelikle devlettekiler çoğu egoist içlerinde iyilerde var ama yıllarca insanları aşağladılar şimdedide tam tersine dönüyor herşey hastahane hademsiniin bile angaryası çekilmiyordu
Şiddete karşıyım ama gerçekten bizim Türkiyedeki doktorlarda var bir ilginçlik iyilerini tenzi ediyorum özellikle devlet hastanelerindeki doktorlar höt höt yapıyor sürekli tamam kolay bir mesleğiniz yok ama abicim her gelene höt höt yapınca doktordan hemşireye hastanede kim çalışıyorsa insanlar böyle çekinerek gidip bişey soruyor afralı tafralı bir şekilde cevap alınıyor heleki o doktorların yanlarında olan asistan hemşire gibi bişey oluyor onlar tam manyak kendilerini profesör sanıyor böyle bir aşalar surat ifadeleri oluyor sopalıklar herneyse hayırlı olsun çok sempatik yüzüde varmış doktorun yüzünden nur akıyor :)