Salda Gölü'nün gelecek nesillere aktarılabilmesi için hem beyaz kumullarına hem de suyuna insan ayağının değmemesi gerektiğini kaydeden Şakar, 'Eski orman binasının olduğu yerin turizme açılmasının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Salda Gölü ve çevresinde endemik birçok canlı yaşıyor.
Oluşumundan bugüne kadar varlığını sürdüren siyanobakteriler gölde var ve bunların yaşamı için insanların suya girmesi sakıncalı. Kapalı havza olması nedeniyle göle gelen kirlilik, bir daha çıkamıyor. Zehirli gazlara sebep oluyor ve gölün doğası için tehdit.
Göl çevresinde ne kadar çok plaj olursa hem göl ve çevresi hem de endemik türler o kadar çok zarar görecek. Göle girilmemesi, şehir turizmi olarak yararlanılmasını savunuyoruz. Göle zarar vermeyecek mesafede oluşturulacak seyir teraslarından sadece izlenmelidir. Salda Gölü'nde ne beyaz kumullara ne de suyuna insan ayağı değmemesi, insanların dokunmaması gerekiyor. Beyaz kumullar, milyarlarca yılda oluşan fosiller ve üzerine basıldığında bozulup, toz haline geliyor. Bilim insanları, bu fosillerin tozu akciğere gittiğinde silikozis hastalığına sebep olduğunu ve tedavisinin olmadığını belirtiyor' diye konuştu.
Yok ettiler zaten edecekleri kadar sit alanımış omuş bumuş artık onlara vız geliyor yap kanunu yeter yakında arapların boy boy evleri olur etrafında sonra özel mülk kapsamında kimse giremez oraya.
Sorun yok birisinin hayrına çeşme yapıp devlet töreni ve dualarla çeşme açılışı yaparız ve artık sit alanı filan kalmaz