Kadın tutsaklar mektuplarında, hamile oldukları gerekçesiyle 18 yaşından küçük 3 çocuğun, koğuşlarına gönderilmeyerek tek kişilik hücrelerde tutulduklarını aktardı.
Mektupta, hamile olan 3 kız çocuğunun sancıları olmasına rağmen revire gönderilmeyerek, zorla ayağı kaldırılarak sayıma dahil edildiklerini kaydedilerek, ayrıca bazı gardiyanların çocuk tutsakların odalarına girerek televizyon kumandalarını ellerinden alarak, ağır hakaretlerde bulunulduğunu aktardı.
‘Psikolojik sorunlar yaşayan tutsağın üzerine kaynar su döküldü’
Hücrede tutulan ve akli dengesi bozuk olan Hanım Dudu isimli adli tutsağın da, sürekli kriz geçirerek hücre camlarını kırarak kendisine zarar verdiği belirtilen mektupta, kriz geçiren bu tutsağın elbiselerini çıkararak ıslak battaniyeye sarılarak uyuduğu ifade edildi. Mektuplarında, cezaevi yönetiminin Dudu'yu camları olmayan bir hücreye koyduğunu kaydeden kadın tutsaklar, hücrelerin sıcaklığının diğer koğuşlara oranla daha düşük olduğu için Dudu’nun sürekli “üşüyorum, soğuk” diye bağırdığını aktardı. Kadın tutsaklar, gardiyanların Dudu’nun psikolojik sağlığının yerinde olmadığını bildikleri halde üzerine kaynar su dökerek, yakma girişiminde bulunduğunu belirtti.
'İnsan psikolojisini bozacak uygulamalar yapılıyor'
Cezaevi yönetiminin Dudu'ya kendilerinin de bilmediği bir takım haplar verdiğini ve uyutulduğunu ifade eden tutuklu kadınlar, saat başı tüm hücrelerde insan psikolojisini bozacak şekilde kontroller yapıldığını ve ilaçla uyutulan insanların bile zorla uyandırıldığını ifade etti.
'A takımına karşı suç duyurusu da yetersiz kalıyor'
Gönül adlı başgardiyana dikkat çeken tutuklu kadınlar, bu kadının bulunduğu ekibin A takımı olarak adlandırıldığını ve tutsaklara psikolojik işkenceler yapıldığını fade ederken, tüm suç duyurularına rağmen başgardiyan ve ekibine dair hiçbir cezai işlem yapılmadığını belirtti.
Şakran Cezaevi'nin açıldığı günden bu yana tutsaklar için bir cehenneme çevrildiğini belirtirken tutuklu kadınlar, kamuoyunun bu konuda duyarsız kalmasından şikayet etti.