İzmir'in en küçük ama en güzel ilçesi neresi denilince ilk akla gelen yerlerden olan Karaburun'un güneyinde Çeşme, doğusunda Urla, batısında Sakız Adası kuzeyinde ise Midilli Adası bulunuyor. İzmir'e 106 km uzaklıktaki Karaburun tarihî yerleri, eşsiz lezzetleri, muhteşem ve mavi bayraklı koyları ve birçok güzelliği ile sizi mest edecek. Gelin sakin ve huzur dolu Karaburun'a birlikte göz atalım.
Karaburun'un tarihî simgesi olan Sarpıncık Feneri, ilçe merkezine 20 km uzaklıkta bulunuyor. Deniz manzarası ile sizi mest edecek olan fener, ismini aldığı Sarpıncık köyünün en yüksek tepesinde bulunuyor. Fener, güneş enerjisi ile çalışıyor ve yüksekliği 100 metre. Sarpıncık Feneri, İzmir Körfezi'ne giren ve çıkan gemiler için yol gösterici olması için yapılmış. Fenerin sağ tarafında Foça'nın muhteşem manzarası, karşısında ise Midilli Adası bulunuyor.
Mordoğan’da bulunan müze ve tarihî ev adını aldığı Müesser Aktaş'ın yıllar boyunca biriktirdiği tarihî eşyaların sergilendiği kültürel bir yapı. Yöresel kıyafetler, köylerde giyilen eski gelinlikler, nişan elbiseleri, ayakkabılar, gelin sandıkları, oyuncaklar ve antika birçok eşya bu müzede sergileniyor. Müze, köy meydanının ortasında bulunduğu için tarih kokan atmosferi gezinirken sizi de etkisi altına alacak.
Karaburun'un bir semti olan Mordoğan, hem ilçenin en turistik bölgesi hem İzmir'e yakın bir konumda. Ev sahipliği yaptığı muhteşem koyları, dalgasız temiz denizi, harika gün batımı manzarasına doyamayacağınız ve Ege mutfağı mezeleri gibi birçok lezzeti tadabileceğiniz farklı mekânların bulunduğu bir tatil yeri. Kocakum, Çatalkaya, Ayıbalığı ve Ardıç koyları Mordoğan'ın ünlü plajları arasında yer alıyor. Ayrıca Mordoğan'da 14. yüzyıldan kalma tarihî birçok köy ve çeşme bulunuyor. Her mevsim ziyaretçilerine kucak açan Mordoğan'a dilediğiniz zaman gidebilirsiniz.
Yerleşim alanı olmamasına rağmen ada, keçileri ile ünlü. Balıkçılar tarafından sıklıkla ziyaret edilen ada, ünlü Ege kırlangıçlarını izlemek isteyenlerin de uğrak noktası. Doğal yaşamın hüküm sürdüğü Büyükada, kamp yapmayı sevenler için de ideal bir mekân. Ayrıca adada geceleri ayın ve denizin manzarası muhteşem görünüyor.
İlçe merkezinde bulunan Dilek Pınarı, antik Yunan'da Narcissos olarak biliniyor ve Yunan mitolojisinde önemli bir yere sahip. Efsaneye göre Narcissos, ırmak perisi Kephissos ile arındırıcı suların bekçi perisi Liriope’nin oğlu olarak doğar. Bir kâhin, ailesine Narcissos'un dünyada, kendi yüzünü görmediği sürece yaşayabileceğini bildirir. Narcissos bir gün bir su kaynağının yanına gelir ve su birikintisinde yansıyan yüzünü görür. Kendi yüzünü görünce hayranlıkla seyre dalar ve kendisine âşık olur. Narcissos gitgide hissizleşir, dünya yaşamına gözlerini yumar ve bulunduğu yere kök salarak açılmış bir çiçeğe dönüşür. Dilek Pınarı'nda yer alan nergis çiçekleri, Narcissos'un mirası olarak kabul ediliyor. 2018 yılından beri her yıl Karaburun'da Nergis Festivali düzenleniyor. Dilek Pınarı ise her mevsim ziyaret edilebilir.
Şirin, sakin ve güzel balıkçı kasabalarından oluşan Karaburun'un birçok koyu bulunuyor. Mavi bayraklı Bodrum Koyu, dalgasız denizi ile Mimoza Koyu, koyu turkuaz renkli denizi ile Ayı Balığı Koyu, ücretsiz plajı ve mavi bayraklı kumsalı ile İncirlikoy, temiz suyu ve kamp alanı ile Dolungaz Koyu, sessiz ve sakinliği ile Boyabağı Koyu ve yelkenlilerin tercihi Manal Koyu sizi bekliyor. Bu koylardan denize girmek için ücret ödemeniz gerekmiyor.
Eski bir Rum köyü olan Sazak köyü, mübadele döneminde terk edilmiş. İlçe merkezine 20 km uzaklıkta olan köy, tarihî kalıntıları ve terk edilmiş görünümü ile ziyaret edilmesi gereken yerlerden birisi. Rum kilisesi ve mezarlığı bulunan köyün tarihî dokusu bozulmamış durumda.
Karaburun'a 70 km uzaklıkta olan Bademler köyü; köy tiyatrosu, tarihî süslü sokakları ve evleri ile ünlü. Uzun süredir devam eden tiyatro geleneği, çocuk oyunları müzesi, ünlü köy pazarı görülmesi gereken yerlerden. Ayrıca köye gelindiğinde köyde yetiştirilen ve üretilen organik yiyeceklerle hazırlanan kahvaltıyı denemeden köyden ayrılmamanızı tavsiye ederiz.
Dilek Pınarı'na gitmek için çaba harcamayın, büyük hayal kırıklığına uğrarsınız. Sazak Köyü'de balıklı ovanın arkasında kalmakta, görülmeye değer bir yer bence. Müesser Aktaş Etnografya Müzesi'de eski Mordoğan köyü olarak bilinen köyün içinde. yolunuz düşerse uğrayın. Özel bir müze sahipleri kendi imkanları ile ayakata tutuyor. Birde bayramda seyranda denize girmek için pek uğramayın Karaburuna, yer bulamamanız çok olası.