Öncelikle buraya geldiysen telefonun çekmemesine hazır olmalısın.
Pansiyon veya herhangi bir konaklama noktası yok. Sadece 5-10 tane yayla evi bir de geniş bir yeşil alan var.
Geceleri müthiş soğuk. Ağustos ayında bile soba yakan evler var. Bu yüzden sağlam giyiniyoruz. Üşümüyoruz.
Gece burada kamp atıyorsan, silah sesine alışkın olmalısın. Bir bakıma iyi, bir bakıma kötü. Hayvanı uzaklaştırır ama sürekli silah sesi duymak da hayvandan daha tehlikeli şeyler mi var diye düşündürmüyor değil.
Yol önemli. Bir yere kadar asfalt sonra patikaya dönüşüyor. Bu yüzden toz toprak olmaması, çevreyi de rahatsız etmemek için hız yapmadan gitmek lazım.
En yakın market vs. Gölköy civarında. Bu yüzden yaylaya gelmeden bu işleri halletmek şart.
Fotoğrafçılık için ideal bir nokta. Özellikle göletin çevresinde çok güzel kareler yakalanabilir.
Yabani hayvan görme riski her zaman var. Doğanın ortasındasın ama düşük ihtimal.
Binek araç ile çıkabilirsiniz. Biz çıkarken Ford Courier vardı.
Fındık bahçelerinin yoğunlukta olduğu bir bölge. Bu yüzden ağustos eylül aylarında gittiğinde dallarından fındık toplayabilirsin. Tabi izin almadan yapmayalım!
Yayla evlerinin kapısını çaldığında canım Türk insanı. Hemen çay ikram ediyor seni memnun etmeye çalışıyor özellikle Dedebalık Yaylası evlerine çok teşekkürler! Keyifli sohbetleri ile yanımızda oldular.
yanlız o poyrazlı değil poyrazlar gölü
Aklını sikeyim paylaşacak başka şey mi kalmadı talan eder lan bu millet şimdi o canım yerleri Abant gölüne sulanan şerefsizler gibi yakında biride buralara otel vs yapma derdine düşer
Paylaşmayın böyle yerleri para diye gözü dönmüş insanlar var gözünün yaşına bakmazlar