Şair ve yazar Yılmaz Odabaşı, Twitter hesabından 1987 yılında yazdığı bir şiirin dizelerini paylaştığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı'na hakaretten ifadeye çağrıldığını duyurdu.
Şair ve yazar Yılmaz Odabaşı, Twitter hesabından 1987 yılında yazdığı bir şiirin dizelerini paylaştığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı'na hakaretten ifadeye çağrıldığını duyurdu.
İfadesi alınan Odabaşı yaptığı paylaşımda 'İkinci ifadem ise 'Cumhurbaşkanına hakaret'miş; bununla ilgili ifade vermem için memur bir Twitter yorumumu gösterdi. O an ne görsem: 1987'de yazdığım 'Konuşsam sessizlik gitsem ayrılık' adlı şiirimin finali, meğer 'Cumhurbaşkanına hakaret' etmiş! Dehşete düştüm. Pes doğrusu!' ifadesini kullandı.
'Yahu bu şiir' dedim görevli memura. O da:' Ben bilmem, bu twetle ilgili Cumhurbaşkanına halaretten ifadesi alınacak demiş savcılık, ben de alıyorum' dedi. Yani yorumumda bir tek harf olsa dahi, memur işini yapıyor, şiir için benden ifade istiyordu... İfademde: 'Söz konusu Twet eski bir şiirimin final dizeleridir. Bu şiirde Cumhurbaşkanının unvanı da makamı da hiçbir şekilde anılmamaktadır. Bu yüzden bu isnat için şu an herhangi bir yorum yapamıyorum.Sadece Türkiye içim üzgünüm!' dedim...'
maaşlılar daha yorum atmamış ilginç..
Bu iş Ömer Hayyam'a Neyzen Teyfik'e kadar uzar... Çağırın mezarlıklar müdürünü!
lgbtlilere hakaret etmeyi ifade özgürlüğü sayan genelev çocukları da gelip bir ülkenin cbnına hakaret edemezsin demeye filan başlarlar.