Said Ercan Yazio: Clubhouse Nedir? Nasıl Çalışır? Avantajları Nedir?

02.02.2021 - 23:00

06.02.2021 - 15:54

Son 1 haftadır Türkiye’de Clubhouse çılgınlığı yaşanıyor. Herkes Clubhouse kullanıcısı olmak için sıraya girmiş durumda peki nedir bu cluphouse?

Clubhouse, sosyal medya siteleri ve uygulamaları artık bitti, yeni sosyal ağın tutması zor denilen bir zamanda birden dünya gündemine girdi. Peki neden tuttu bu kadar? Whatsapp sözleşme krizinde dijital kavimler göçü yaşanırken, herkes bir yerlere dağılmış haldeyken zaten arayışta olan ve uygulama indirmeye alışmış bir kullanıcı kitlesi vardı, bu kitle “cluphouse’u duymadın mı?” sorusuyla birden bu sosyal ağın farkına vardı? Arkasından hemen üye olmak istediğinde ise bir gerçekle karşılaştı sadece davetiyesi olanlar katılabiliyordu, davetiye usulü olan bu kaydolma hikayesi ilgi çekti ve davetiye arayanlar çoğaldı, hatta davetiye satanlar bile olduğunu duymaya başladık.

Sadece İOS kullanıcılarının indirebildiği bu sosyal ağda sadece ses ile iletişim kurulabiliyor, fotoğraf, video ve text tabanlı paylaşım yok, odalar bazında ilerleyen paylaşımlarda bir oda açılıyor ve bu odada sesli konuşmalar başlıyor.

Özellikle Elon Musk’ın buradaki canlı oturumlara katılması ve herkesin rahat bir şekilde kendisini dinlemesi soru sorabilmesi çok ilgi çekti. Türkiye’de daha çok girişim ekosistemindeki influencerların ilgi gösterdiği platform Cüneyt Özdemir’in katılımıyla gazeteci ve medyacı kullanıcıların da ilgisini çekti. Siyasi parti liderleri ve siyasetçilerin de oturumlara katılmasıyla kısa sürede siyasi paylaşımlarında arttığı görüldü. Kullanıcıların 2 davetiye hakkı var, oda açmak ve uygulamayı kullanma süresi bu hakkın artmasını sağlıyor, kimin kimi davet ettiği de rahatlıkla görülebiliyor, bu haliyle network yönetimi konusunda da takipçilere fikir veriyor.

Neden kısa sürede sevildi? Çünkü insanlar buranın “kaliteli” olduğunu düşündü, Elon Musk’ın “twitter’a ara verdim artık clubhouse’dayım” açıklaması da cabası oldu. Burada henüz markalar, kurumlar yok, sadece gerçek kişiler var, telefon ile kayıt zorunluluğu olduğu için fake(sahte) hesap yok. Uygulama için davet bulamayanlar davet için sıraya giriyorlar, resmen uygulamada bir patlama yaşandı, ses kaydının alınaması, canlı konferans dışında paylaşımın olmaması ve dünyaca ünlü girişimcilerin ve celebritylerin uygulamada aktif olması ilgili arttırdı. Uygulama uzun vadede tutar mı? Bence Türk kullanıcılar acısından uzun sürede uygulamanın tutacağını düşünmüyorum ama önümüzdeki 6 ay süresince katlanarak büyüyeceğini tahmin ediyorum. Her sosyal ağın fenomeni olur, buranın da fenomenleri oluşmaya başladı. Canlı oturumlarla ses bazlı bu paylaşımlar, bir süre daha Türkiye gündeminde olacağa benziyor.

Telegram Whatsapp’ı geçer mi?

Telegram kullanıcılar tarafından çok sevildi, direkt kullanıcı akışına düşen durum paylaşımları, sayfa özelliği ses getirdi. Whatsapp’ın geri adım atacağını bir önceki köşe yazımda dile getirmiştim, Whatsapp panikledi ve kullanıcı tutmak için bir çok özellik getirdi, mayıs ayına alınan sözleşme zorunluluğu da hâlâ devam ediyor. Telegramın hem sosyal ağ gibi eski paylaşımları da göstermesi hem sosyal mesajlaşma servisi olması, öte yandan son bir atakla Telegram Whatsapp içeriklerini Telegram'a aktarma özelliği de getirdi, böylelikle datayı da transfer etmenin önü açıldı.

Telegram nereli sorusu bu süreçte çok soruldu, önce Rusya etkisinde bilgisi yayıldı, sonra Rusya ile kavgalı Dubai’de ofisi var denildi en son ise Silikon Vadisi'nde ofis açtığı belirtildi. Benim arama motoru aramalarımda belirgin bir ofis bilgisine rastlamadım. Telegram kurucusu Rus yazılımcı Pavel Durov, daha önce Vkontekta’yı kurmuştu, Rus Dacebook’u olarak ifade edilen bu sosyal ağ Rusya etkisindeki ülkelerde 300 milyondan fazla kullanıcısı var, üst kuruluş Mail.ru ise bir Rus mail sitesi.

Sosyal ağ pazarı çeşitleniyor, ülkelerin dataya sahip olmak için yaptıkları girişimler artıyor, dünyanın ironik tarafı da böylelikle ortaya çıkıyor. Bir yandan Amerika’dan kaçıp Rusya’ya sığınan Edward Snowden, bir yandan Rusya’dan kaçan ülke ülke dolaşan Pavel Durov, dünya data savaşları da böylelikle hızlanıyor diyebiliriz.

Instagram

Twitter

YouTube