Said Ercan Yazio: 2021'de Neler Olacak?

Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: “2021 yılı 2020’den daha iyi mi olacak, daha kötü mü?” Astrologlar konuşuyor, Baba Vanga kehanetlerine bakılıyor, Nostradamus kehanetlerine bakılıyor. Oysa bunlara hiç gerek kalmadan biraz yaşananları takip ettiğimizde neler olacağını öngörmek zor değil. 

Anadolu’da felaket tellallığı yapma diye bir tabir vardır, günümüzde önceden uyarayım derken felaket tellallığı yapan sayısı da artıyor, buna bazen komplo deniyor, bazen kötümserlik (pesimistizm) bazen de gerçeğin ta kendisi! Düşünsenize her şey mecrasında ilerlerken ortada bir plan, projeksiyon varken, buna komplo demek doğru olur mu? H.G Wells 1928 yılında yazdığı ık Komplo-Dünya Devrimi Üzerine kitabında bu yeni dünya devletini bir din gibi “ulvi” görülmesi gerektiğini söylüyor, özgürlüklerin kaldırılabileceğini ve gerekirse yeni dünya devleti fikrine karşı gelenlerle savaşılması gerektiğini ifade ediyor. Ne hikmetse Ray Kurzweil’de İnsanlık 2.0 kitabında Bill Gates ile karşılıklı konuşmasında yeni bir dinden bahsediyor ve bu dinin tanrısının yapay zekâ ve ortak bilinç olması gerektiğini dile getiriyor. Foucault'un dediği gibi 'Hiçbir şey tersinden bu kadar totaliter olmamıştır'.

Konuştuğumuz her şey aslında “küreselci dünya” ile ilgili evrensel dünya ise başka bir yer, globalizm bir ideolojidir.

Cambridge sözlükte şöyle yazar: “Bir ülkedeki olayların diğerinden ayrılamayacağı ve ekonomi ve dış politikanın uluslararası bir şekilde planlanması gerektiği fikridir.” Yani ulus devletlerin tamamen göz ardı edildiği “tek” bir devlet fikrini de destekleyen bir ideoloji. Geri dönüp 2000’li yılları düşünelim, haberler hatta ders kitaplarındaki küresel dünya güzellemelerine gidelim; “dünya küçük bir köye dönecek” sözü üzerinden dönen bir güzelleme!  

Aslında artık yerel konuşma geçici bir pansuman olacaktır, çünkü sorun evrenseldir. Pandemi ile birlikte bu yeni normal 2021’de normal olabilir mi? Geriye dönüş mümkün mü? Bir sürü böyle zor soru sorabiliriz, cevaplar da o nispette çetin olacaktır. Öncelikle tabi ki temennimiz 2021’in büyük insanlık ailesi için sağlıklı ve huzurlu geçmesidir, bunu canı gönülden hepimiz istiyoruz fakat yine “Anadolu’da görünen köy kılavuz istemez” derler, sizce köy görünmüyor mu? Kuracakları “küresel köy”ün kodları belli değil mi? Ben ilk günden beri bu yaşadıklarımızın “ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” üzerine kurgulandığını düşünüyorum. Peki, sıtma ne?  

Dünya şimdi ne halde, gelecekte nasıl olacak? Bir tarafta gelecek ile ilgili plan yapmadan düz yaşayan bir kesim, günü gelişine karşılayan, dünyada artan sorunlara bigâne kalan, dünya adına “ortak” bir düşünce etrafında buluşmaya sürekli tüketen üretim tarafında neler yapılacağına kafa yormayan tabiri caizse hazır dünyaya konan bir dünya insanı modeli, oysa bunun diğer tarafında bir masa etrafında bir araya gelip bize göre yanlış ama onlara göre doğru bir dünya için yüzlerce yıl önceden bir çalışma yapan bir grup! 

Distopik bir dünya evet peşinde koştukları şey bir distopya evet, peki şu soruyu sormamız lazım biz ne yapıyoruz? Gelir adaletsizliği böylesine artarken, vahşi kapitalizm zirvedeyken, 5 yaş altı çocuk ölümleri olmadığı kadar artmışken, intiharlar yılda 1 milyonun üstüne çıkmışken, biz ne yapmalıyız? Bunun cevabını vermemiz lazım! Kötülerin dünyasına eleştiri getirirsen ortak birlikte hareket eden iyileri daha çok sahada görmek lazım. İklim için acil bir şeyler yapılmalı, gıda sorunu için acil bir şeyler yapılmalı, su sorunu için acil bir şeyler yapılmalı, yaşlı dünyayı başıboş bırakmak çözüm mü?

Şimdi gelelim benim 2021 öngörülerime.

Bir kere kış ortasında yazı yaşamanın bir bedeli illa olacak, 2021’de iklimi hiç olmadığı kadar konuşacağız, gıda sorunu iyice baş gösterecek, dünyada bazı az gelişmiş ülkelerin sosyal patlamalarına şahit olabiliriz, salgının 2021 boyunca yine hayatımızda olacağını, aşı tartışmalarının süreceğini, yüz yüze eğitimin yine bir süre erteleneceği söyleyebiliriz. Öte yandan Covid 19’un en somut göstergesi Trump’ı götürmesi oldu, İngiltere’de mutasyona uğrayan virüs bir şekilde Boris Johnson’u götürebilir nitekim kraliçe de zor günler geçiriyor, yeni virüs haberleri de bu süreçte bol bol duyacağız. ABD, Biden ve gölge başkan Kamala Harris ile birlikte eski nüfus alanına geri dönmek isteyecek; bunun ülkeler arasındaki yansımalarını daha hızlı göreceğiz. Küresel tezlere yakın en büyük devlet Çin’di. Şimdi ABD seçimiyle 2 ülkede aynı eksende buluşmuş oldu, bunun bir alan çatışmasına dönüşmesi olası, belki önde değil ama arka planda bir bölüşüm savaşı olacaktır. 

The Economist dergisi 2021 kapağındaki işaretlere de baktığımız aslında planlanan şeyler gözüküyor, Amerika’da siyasi olaylar, Ulusal, Küreselci kavgasının sahaya yansıması, siber güvenlik vakaları, dijitalleşmenin üst boyutlara gelmesi, dolardaki dalgalanmalar ve kripto paranın hiç olmadığı kadar öne çıkması 2021’in bariz olayları arasında olacak. 

Türkiye açısından bakınca çok olumsuz bir tablo görmüyorum. Biden, Türkiye’yi çok iyi tanıyan 50 yıllık bir kurt siyasetçi, Türkiye’yi kaybetmek istemeyecektir. 10 Aralık’ta toplanan AB’nin Türkiye yaptırım konusunda aldığı kararları biliyoruz. AB’de şu aşamada özellikle mülteci konusunda Türkiye’ye mecbur ve bir şey söyleyecek durumda değil. 2020 dünya için her ne kadar kötü geçse de Türkiye özellikle uluslararası PR açısından verimli bir yıl geçirdi diyebiliriz. Kıbrıs Kapalı Maraş’ın kısmen açılması, Libya’da Türkiye’nin tezlerinin kazanması, Karabağ zaferi ve Ayasofya’nın açılması ilk akla gelen olaylar. 

Şunu hepimiz iyi biliyoruz, We Are Social verilerine göre Türkiye’nin ortalama internette geçirilen süre verileri televizyon dâhil 16 saat bandına dayandı, bu 2021’de daha da artacak. Artık bu oran sürdürülebilir bir oran değil, dijital bağımlılık covid kadar tehlikeli hale geldi. Yeni yıl bunları da daha çok konuştuğumuz, dijitalizm çağını yaşarken hep eğlence tarafını değil insan sağlığına da etkisini dikkat aldığımız bir yıl olmasını temenni ederim. 2021’e 2 yeni dijital TV platformu açılması ile giriyoruz, dijital büyüme bir miktar daha artacak fakat dijitalde zaman yönetimi en büyük sorun olarak karşımızda durmaya devam edecek.  

Ve son olarak, psikolojiyi iyi tutmamız lazım, özellikle televizyon haberleri ile kafası allak bullak olmuş bir toplum var bu “belirsizlik” iyi değil, insanı yoran, umudunu kıran bir tarafı var bu da sağlığı direkt etkiliyor, gelecek yazılarda bunları da konuşacağız şimdilik iyi bir sene dilerim. 

Görüşmek üzere. 

Instagram

Twitter

YouTube

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
02.01.2021

çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ