Lakap takma konusunda dünyada hiçbir ülkenin bizimle yarışamayacağının kanıtı niteliğinde Türk futbolunda iz bırakmış en güzel sporcu lakaplarını derledik. Bazı futbolcular lakaplarını üstün başarılarıyla elde ederken bazılarıysa apayrı konularda lakaplarına uygun görülmüş. İşte Türk futbolunun unutulmayan en güzel lakapları...
Gerçek adı Hakkı Yeten ama Baba Hakkı lakabıyla daha çok tanınır. 1910 doğumlu spor insanı, futbolculuk hayatında 17 yıl Beşiktaş forması giydi. 1960-68 yılları arasında ise siyah beyazlı kulübün başkanlığını yaptı. Günümüzde bile Süleyman Seba ile birlikte Beşiktaş'ın 2 onursal başkanından biridir. Hakkı Yeten futbolculuk hayatında da sonrasında da sert ve otoriter birisiydi. Baba Hakkı lakabı da oradan geliyor.
Tanju Çolak hem Galatasaray'da hem de Fenerbahçe'de forma giydi ama sarı kırmızılı ekipte daha uzun süre oynadı. Kral Tanju, Süper Lig'de 240 kez ağları sarsmıştı. Bu da lakabını açıklıyor zaten.
Rum asıllı Türk futbolcu olan Lefter Küçükandonyadis Fenerbahçe'nin efsanelerinden bir tanesidir. Golcülüğünden ötürü Türk futboluna 'Ver Lefter'e yaz deftere' deyimini kazandırdı. Futboldaki ustalığından, çalımlarından ve gollerinden ötürü Ordinaryüs sıfatıyla anıldı. (Ordinaryüs, o dönemlerde Türk üniversitelerinde belli seviyeye ulaşmış profesörlere verilen unvan)
Taçsız Kral Metin Oktay Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en efsane futbolcusuydu. Hatta belki de Türk futbolunun... 1936 doğumlu futbolcu, attığı goller ve yaşadığı gol krallıklarıyla bu lakabı aldı. 'Taçsız Kral' adında 1965'te çekilen ve başrolünde kendisinin oynadığı film bile vardır. Futbolculuğunun yanı sıra sportmen kişiliğiyle de ön plana çıkardı. Jübile maçında Can Bartu ile formaları değişerek Fenerbahçe formasını sırtına geçirmiş, maçın ilk 10 dakikasında sarı lacivertli takım adına mücadele etmişti.
Bu lakabın Rıdvan Dilmen'e ait olduğunu hepimiz biliriz. İsmi bir melek adı olduğu için Rıdvan Dilmen bu lakaptan hoşlanmasa da üstüne yapışıp kalmıştır. Fenerbahçe tarihinin önemli isimlerinden biri olan Rıdvan Dilmen, futbolculuk hayatında hızlı ve kurnaz olduğu için bu lakaba uygun görüldü.
İtalya'da da forma giyen Fenerbahçeli efsane futbolcu Can Bartu'ya bu lakabı İtalyan taraftarlar tarafından takıldı. Can Bartu ayrıca hem futbol hem de basketbolda profesyonel olarak forma giyen ilk ve tek sporcu olarak da Türk tarihine geçti.
Asıl adı Gökmen Özdenak olan 1947 doğumlu ve futbol kariyerinin büyük bir çoğunluğunu Galatasaray'da tamamlamış futbolcuydu. Ayı lakabının nereden geldiği kesin değil ama forvet oynamasına rağmen ceza sahası içinden topu çok farklı yerlere göndermesiyle akıllarda yer etmişti.
Futbol hayatı boyunca Galatasaray'ın kalesini koruyan Turgay Şeren'e bu lakabını 1951 yılında Batı Almanya ile Türkiye arasında oynanan ve 2-1 kazandığımız maçta yaptığı kurtarışlar kazandırdı. Türk futbol tarihinin önemli isimlerinden biridir. Hatta Süper Lig'de içinde bulunduğumuz 2016-17 sezonuna ismini vermiştir. (Turgay Şeren Sezonu)
Mevkisi forvet olan Burhan Sargın, Fenerbahçe'ye transfer olduğu dönemde etrafa dehşet saçan 'Ankara canavarı' türemişti. Fenerbahçe taraftarının, rakip defansı ezip geçerek golleri leblebi gibi atan Burhan Sargına bu lakabı takması uzun zaman almadı ve Canavar Burhan Türk futbol tarihine böyle geçmiş oldu.
Gerçek adı Bahtiyar Yorulmaz olan ve Fenerbahçe, Bursaspor, Eskişehirspor gibi takımlarda forma giymiş forvet oyuncusuydu. Saha içindeki hırçınlığı ona bu lakabı kazandırdı. Rakip oyuncu, kendi takım arkadaşı, yeri gelince tribünler... Deli Bahtiyar için fark etmezdi, her maç kesin bir vukuatı vardı. Maçta rakibinin dişlerini kırıp maçtan sonra tedavi masraflarını karşılayacak kadar da delikanlı bir adamdı.
Asıl adı Hasan Şengün olan ve Trabzonspor'la özdeşleşmiş futbolcuydu. 1983-84 sezonunda Trabzonspor'la şampiyonluk yaşadı. Lakabı ise rivayete göre şişkoluğundan değil şivesinden geliyor. Maç sırasında takım arkadaşlarına 'topu at' değil de 'dobi at' demesi, Hasan Şengün'e bu lakabı kazandırdı.
Asıl adı Yaşar Duran olan futbolcuydu. Lakabından da anlaşılacağı üzere mevkisi kaleciydi. 1986 FIFA Dünya Kupası Elemeleri'nde İngiltere'ye 8-0 mağlup olduğumuz tarihi maçtan sonra bu lakapla anılmaya başlandı.
Beşiktaş'ın efsane üçlüsü Metin-Ali-Feyyaz'dan Metin Tekin'in lakabıdır. Sağ açıkta görev yapan Metin Tekin'in hızı ve sarıya yakın saçları kendisine bu lakabı kazandırmıştı. Metin Tekin topu ayağına aldığı zaman rakibinin ona yetişmesi pek mümkün değildi.
oç emre belözoğlu bunu da ekleyin listeye
takoz recep
şifo memet, imparator oğuz, deli ibrahim, takoz recep