Uzaktan ışıl ışıl görünen hayatlarına imrendiğiniz ünlü isimlerin, içlerinde kopan derin fırtınalara baktığınızda şaşıracaksınız. Bu fırtınalardan biri ve belki de en sık görüneni hiç şüphe yok ki psikolojik rahatsızlar. Kiminin hayatını zehir eden rahatsızlığı, kiminin ise yeteneğinin ve yaratıcılığının yegane sebebi oldu.
İşte hepsi birbirinden ünlü o isimlerin psikolojik rahatsızlıkları;
Bir dönemin yıldızı en parlak isimlerinden olan Spears şöhret yükünü taşıyamamış ve psikolojisi mahvolmuştu.
Güzelliği ile bir efsane haline gelmiş Monroe ise, doktorunun yaptığı açıklamaya göre duygularındaki ani dalgalanmalara bakılırsa manik depresifti. Monroe bu rahatsızlığı nedeniyle oldukça zor günler geçirdi.
Eski eşi ve asistanı olan Alex Haines'in açıklamalarına göre Winehouse, hem uyuşturucu hem de bir seks bağımlısı idi. İşte o açıklama:
'Amy ile yaşamak tıpkı kendi porno yıldızına sahip olmak gibi bir şey. Günde en az 4 ya da 5 kez seks yapardık. Hatta bazen Amy beni sırf seks yapmak için uyandırırdı. O sadece bir uyuşturucu bağımlısı değil, aynı zamanda bir seks bağımlısıydı da...'
88 yaşında hayata veda eden Chaplin, tam tamına dört kez evlendi. Chaplin'in öfke nöbetleri, sabırsız tavırları ve eşlerini küçümsemesi ilişkilerini sonlandıran detaylardı. Ayrıca genç kızlara karşı olan ilgisi de bir diğer sorundu. Zaten evliliklerinden birini 16, diğerini 15 yaşındaki bir genç kızla yapmıştı. Eski eşlerinin açıklamalarını inceleyen uzmanlar, çocukluğu sorunlu geçen Charlie Chaplin'de kişilik bozukluğu olduğunu söylüyorlar.
Hakkında sürekli olarak alkolik olduğuna dair haberler çıkan İdiz ise, aslında bipolar duygu durum bozukluğundan muzdarip.
Bu durum hakkında İdiz şu açıklamayı yaptı:
'Bu hastalığı alkolizim ile karıştırıyorlar, beni yıllarca alkolik ilan ettiler; oysa ki ben bu hastalığın pençesindeyim.'
Gibson, oyunculuğu ile olduğu kadar, alkole olan fazla düşkünlüğü ile de biliniyor. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle çok kez tutuklanan Gibson'ın bu bağımlılıklarının ardında yatan sıkıntı, doktorunun açıklamalarına göre bipolar duygu durum bozukluğu imiş. Uzun zamandır tedavi gören Gibson, son dönemlerde toparlanmış gibi görünüyor. Dileriz ki, durumu aynen bu şekilde devam eder.
Güzel oyuncu ise temizlik ve hijyen konusunda fena takıntılı. Ne kadar denerse denesin de bu takıntılarından kurtulamamış. Aşamayacağını anladığından beri de, bunu kontrol altına almak için tedavi görmeye başlamış. Tedaviyle hayatını bir nebze de olsa bu takıntısına rağmen kolaylaştırmayı başarmış.
Yakışıklılığı ve sesiyle herkesi büyüleyen Timberlake bir röportajında dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk hastası olduğunu söylemişti.
Etrafındaki her şeyin bir düzen içinde durmasını isteyen Beckham ise tam bir simetri hastası.
Leonardo Di Caprio'ya olan benzerliği ile bir dönem tüm genç kızların sevgilisi olan Kural ise, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde şizofreni tedavisi gördü.
Mutluluk ve keder arasında ani değişimler yaşayan Cobain bipolar idi. O da bu rahatsızlığını sanata dönüştüren ünlüler kervanındaki yerini aldı.
Kariyerinin durgun olduğu bir dönem duygusal bir çöküş yaşayan Van Damme'a bipolar kişilik bozukluğu teşhisi konmuştu. 1996 yılında hastaneye yatırıldı, ancak tedavisi bitmeden ayrıldığı için 1997 yılında intiharın eşiğinden döndü.
Hemen her filmiyle kalbimize dokunmayı başarmış oyuncu Münir Özkul, bir dönem yaşadığı sıkıntılardan dolayı şizofreni ile de mücadele etmek zorunda kalmıştı. Haldun Taner, arkadaşı için hemen ünlü psikiyatr Dr. Süleyman Velioğlu ile bir görüşme ayarlamıştı. Özkul'u muayene eden Dr. Velioğlu'nun cevabı ise oldukça şaşırtıcıydı:
'Bu adamı neden iyi etmek istiyorsunuz? Sanatı ve başarısının nedeni bu yakındığı özellikler. Onları iyi edersek, ortada sağlıklı bir kabuk kalır. Bırakın olduğu gibi devam etsin, şimdi mutsuzlukları içinde mutludur. İyi olursa büsbütün mutsuz olur.'
Gun 'N' Roses'ın solisti Axl Rose'a doktorlar, bipolar duygu durum bozukluğu teşhisini koymuşlardı.
Elton John ise 2002 yılında rahatlayabilmek için sürekli olarak bir şeyler yiyordu. Bu durum bir psikolojik rahatsızlık olan oburluktan başka bir şey değildi. Kontrolsüz yeme alışkanlığı onda hızlı kilo artışına neden olmuş ve uzun dönem tedavi görmüştü.
Başarılı şarkıcı bir röportajında manik depresif olduğunu söylemişti.
Kariyerine ara vermek pahasına bipolardan tedavi gören Ryder, şimdilerde bu durumu kontrol altına almışa benziyor.
Downey de bipolar olan ve bu nedenle sürekli olarak doktor kontrolü altında olan ünlüler arasında.
Kocası Micheal Douglas'ın kanser tedavisi gördüğü dönem psikolojik olarak fazla yıpranan Jones'a doktorlar, bipolar teşhisi koymuşlardı.
Her halinden hiper aktivite olduğu belli olan Brand'e, çok sonraları bir de bipolar teşhisi konuldu.
Hem sesi, hem de yazdığı şarkılarla Türk müziğine damgasını vurmuş Aksu, uzun yıllardır panik atak tedavisi görüyor.
Canlarım benim ya kıyamam . Ne kadar da görülmesi imkansız ve tedavisi amansız hastalıkların pençesinde zengin lüks bir hayat yaşamaya çalışıyorlar . (Ulan gir bi metrobüse normal gibi görünen herkes böyle hastalıklar! ile yaşıyor. Bi de metrobüste normal gibi görünmeyen insanlar var onların durumunu artık isterseniz anlatmayayım . Malum bilmeyen yoktur. ) aramızda şizofrenik hareketleri olmayan bipolar belirtileri göstermeyen ve aynı zamanda Türkiye'de yaşayan biri kaldı mı ? Kaldıysa çıksın ülke kasıyor . Not: Münir Özkul usta tabi ki bu genellememin dışındadır .
Ben ünlüye ünlü demem bipoları olmadıkça :P :D
OLUM HERKES BİPOLAR