Bugünkü Sorunlarımızın Kaynağını Çocuklukta Değil Geçmiş Hayatlarınızda Arayan Terapi Yöntemi: Regresyon

Yaşadığımız psikolojik birçok sorunun kaynağının çocuklukta olduğu düşünülür. Peki problem çok daha öncesinde olabilir mi?

Zihninizi meşgul eden sıkıntıların çözümü için bir psikolog ya da psikiyatra danıştığınızda, size ilk olarak çocukluk yıllarında neler yaşadığınızı soracaktır.

Hatta, 'Sorunu çözebilmek için önce çocukluğuna inmemiz gerek.' gibi bir cümleyle karşı karşıya kalmanız kuvvetle muhtemel. Peki, yaşadığınız bu sıkıntıları tamamen ortadan kaldırmak için bunu yapmanız şart mı? Cevap, evet. Çünkü eski travmaların izlerini hala üzerinizde taşıyor olmanız mümkün.

Çocukluk döneminizde yaşadığınız travmatik olaylar, bilinçaltınıza işler ve çözümlenmediği takdirde hayatınızın her kademesine etki etmeye devam eder.

Ancak terapiler esnasında yalnızca çocukluğunuz üzerinden problemlerinizin kökenine erişilemediyse ve sıkıntılarınız devam ediyorsa bu durumda başvurulabilecek bir başka yöntem mevcut. Bu yöntem regresyon terapisi olarak biliniyor.

Regresyon terapisi, kişilerin önceki yaşamlarına giderek var olan sorunun kaynağını tespit etmek ve o sorunun kaynağına giderek çözüme kavuşturmaktır.

Bunu şu şekilde de ifade edebiliriz; yaşadığınız sıkıntılar çocukluğunuzdan getirdiğiniz travmalardan kaynaklı gibi gözükebilir ancak asıl sebebin bu olması şart değil. Problemin kaynağının bu hayatınıza ait olmama ihtimali de var. 

İşte regresyon terapisi de bu noktada devreye giriyor, çünkü bu yönteme göre problem geçmişteki hayatlarınızdan birine ait olabilir ve onu çözmek için de o yaşamlara geri dönmeniz gerekiyor.

Regresyon terapisinin temelinde; insanların tek bir kez dünyaya gelmedikleri, birden fazla hayat yaşadıkları felsefesi yatıyor. Her yaşamdan bir diğerine geçişte, kişinin enerjisi de etkileniyor.

Diğer yaşamlarınıza ait deneyimler enerjinizde kalıcı değişimler yaratıyor. Sorunların asıl kaynağını bulmak için o yaşamlara dönmeniz ve başınızdan geçenleri ne amaçla yaşadığınızı çözümlemeniz gerekiyor.

Regresyon terapisine göre duygusal anlamdaki gelgitleriniz daha önceki yaşamlarınızda deneyimlediğiniz olaylar yüzünden ortaya çıkıyor...

Eğer kendinizi kısıtlanmış ya da yarım kalmış gibi hissediyor ve hayatınızdaki o bir türlü yerine konamayan eksik parçayı tamamlamak istiyorsanız, regresyon terapisi sizin için denemeye değer bir yöntem olabilir. Ancak bu yönteme başvurmadan evvel, dikkate almanız gereken bazı noktalar var.

Öncelikle bu bilinçaltına yapılacak bir yolculuk olduğundan, konunun uzmanı bir terapistten yardım almanız gerekli. Bu yolculuk, uzman bir kişiyle çıkılması gereken bir yolculuk…

Elbette, bu yolculuk esnasında size herhangi bir zarar gelmeyeceğinin de bilincinde olmalısınız. Önceki yaşamlarınıza tamamen dönmediğinizi ve yalnızca bir seyirci gibi dışarıdan izleyeceğinizi bilirseniz, içinizde korku barındırmadan regresyon terapisinden fayda sağlayabilirsiniz.

Regresyon terapisi sırasında, terapi yapılan kişinin bilinci açık olur ve yarı trans halindeyken önceki yaşamında gördüklerini anlatması sağlanır.

Böylelikle, anlatılanlardan yola çıkarak cevabı aranılan soruna ilişkin bir çözümleme yapılır. Görülen şeylerin önceki yaşamlara ait olmama ve yalnızca o sorunlara ilişkin imgeler olması da mümkün, o kısmı belirtmeden geçmeyelim.

Buraya kadar her şey iyi hoş tabii ama regresyon terapisinin de temelinde yatan bazı problemler var. Öncelikle başka yaşamlar yaşadığımıza dair herhangi bir kanıtımız yok...

Ancak reenkarnasyonun varlığına inananlar ve daha önce başka hayatlar sürdürdüğünü düşünenlerin sayısı yadsınamayacak kadar çok. O yüzden regresyon terapisi, her geçen gün popülaritesini artırmaya devam ediyor.

Regresyon terapisinin faydasını görür müsünüz bilemiyoruz ama bilinçaltına çıkılan bir yolculuğun ve korkularla yüzleşmenin size zararından çok faydasının dokunacağı aşikar...

En önemlisi de sorunları çözmeye karşı gerçekten istekli olmak...

Bütün problemlerin çocuklukta yaşadığımız travmalardan kaynaklanıyor olmadığını, herkes için mutlaka çocukluğa dönme yöntemini uygulamanın gerekmediğini savunanlar da varken bu yöntem sizce geçerli mi?

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu