Yaşarken bir kâbus gibi...Şekersiz diyabet olarak bilinen bu hastalığın belirtileri çok fazla su içmek ve sürekli idrara çıkmak. Çok nadir rastlanan bu hastalığın teşhisi genellikle erken yaşlarda konuluyor.Bu gördüğünüz sular herkese çok fazla gelecektir ama bu sular bana sadece bir ay yetecek. Su içemediğim zamanlarda dudaklarım hemen kuruyor ve susuzluk hissini çok yoğun bir şekilde hissediyorum. Susuzluğa en fazla 2 saate kadar dayanabiliyorum.Annesi endişelenip Marc'ı doktora götürdüğünde; genetik, tedavisi olmayan ve hayati riskleri olan bir hastalıkla karşı karşıya olduklarını öğrendi.Sürekli susuz kalmak Marc'ın beyninde ciddi hasarlara yol açabilir.Doktoru Marc'ın hastalığının çok az görülen bir hastalık olduğunu ve kesin bir tedaviyi henüz bulamadıklarını belirtti. Böbreklerin doğru çalışmasını engelleyen bu genetik mutasyon; vücudun metabolizmasını bozar. Suyu vücutta tutmak için gönderilen sinyaller alınamaz ve aşırı miktarda susamaya ve idrar oluşmasına yol açar.Marc'ın ihtiyacı olan ise bunun tam tersi. Vücutta daha az tuz olması aynı zamanda idrarı dışarı atma isteğini azaltabilir. Marc için deneysel bir tedavi fakat bu tedaviyi uygulayarak tam tersi sonuç elde edebilme ihtimalleri var. Artık kaybedecek bir şeyi kalmadığını belirten Marc, bu umuda tutunarak ilaç tedavisini uygulamaya başladı.Artık eskisi kadar çok tuvalete gitmiyor, eskisi kadar yorgun hissetmiyor ve sosyal hayatını sürdürebilmek için daha fazla enerjisi var. Bazı yan etkileri olmasına karşın, diüretik ilaçlar Marc'ın hayatında pozitif gelişmeye sebep oldu.Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Iyiki bilim ve bilim insanları var 👏👏 içeriğin sonu kötü bitecek diye çok korktum lan
adamın aylık su masrafıyla Türkiye de geçinemezmiş zaten.