Nasıl ki giydiğimiz giysi, oturduğumuz ev kişiliğimizden izler taşıyorsa kullandığımız araba da zevklerimizin bir ürünü olduğu için kişiliğimizi belli edebiliyor. Tabii ki ilgili arabayı kullanan herkes öyle değil, yine de belli bir kesimin ilgisini çektiği malum.
Bakalım sizin arabanız da listede mi?
İsmi Halil. 57 yaşında. Emekli esnaf. Pazardan aldığı enine çizgili, polo yakalı tişörtleriyle etrafta görülür. Pazar günü hava güzel olursa aile dostlarıyla pikniğe kaçmayı sever, mangal yakma konusunda üstüne yoktur. Üniversiteden mezun olup işe yeni başlayan kızını bir an önce baş göz etme uğraşında şu sıralar. 'Ülkemizde bor var ama çıkarmamıza izin vermiyorlar' cümlesiyle ortamlarda analizci kimliğiyle ön plana çıkar.
İsmi Meltem. 32 yaşında. 1.60 boyunda. 2 yıllık evli. 1 yaşında çocuğu var, çocuğunu bakıcıya bırakıyor. İstanbul'da yaşıyor. Ofisine her gün bu arabayla gidip geliyor. Ehliyetini 6 ay önce, 4. denemesinde alabildi. Arabanın şimdiden 7.000 liralık hasar kaydı oluştu. Düz vitese hâlâ alışamadı, bir-iki aya otomatik vitese geçmeyi düşünüyor.
İsmi Taner. 36 yaşında. Top sakallı, saçları tepesinden fark edilir miktarda açılmış, biraz da iri yapılı. Mühendis. Turistik bir bölgede otantik eşyalar satan bir dükkanı da var. Arada bir doğaya kaçar. Fotoğraf tutkunudur, bir objektife 10 bin lira vermekten çekinmez. Kamp kurmayı sever. 7 yıldır evli. Karısı yerine arkadaşlarıyla takılmayı sever.
İsmi Ali. 21 yaşında. Lise 1'den terk. Gecekondu mahallesinde gecenin bir yarısında komşu kızının dikkatini çekebilmek için apaçi müziği açar, egzozu sonuna kadar bağırtır. Mahalle düğünlerinde en arka safın gediklisidir. Çin'den gelen cep telefonu kılıfları sattığı bir dükkanı var.
İsmi Muzaffer. 64 yaşında. Genç yaşta Almanya'ya çalışmaya gitti. Yazları Türkiye'deki evine gelir. İki ülkeden de emekli maaşı alıyor. Gelirken de bol bol Nussknacker çikolatası getirmesiyle nam salmıştır.
İsmi Melek. 24 yaşında. Özel bir hastanede hemşire. Ankaralı bir memur ailesinin kızı. Ailesiyle kalıyor. Babası emekli olduğu için şimdilik onun arabasını kullanıyor.
İsmi Rıza. 24 yaşında. Lise mezunu. Kuş serisi kullananlardan farkım olsun diyerek borç harç ile almıştır arabasını. Sanayide çevresi geniştir, maaşının 3'te 1'i modifiyeye gidiyor. Ceza dinliyor. En sevdiği film Taxi 4.
İsmi Bilal. 33 yaşında. İki çocuk babası, üçüncüsü de yolda. Evin ikinci arabası olarak aldı ve damacana su satıyor. İşi büyütme gibi bir hedefi yok. Geçinecek kadar kazanma uğraşında.
İsmi Mehmet. 62 yaşında. Civarda Mehmet Emmi diye bilinir. Aydın'ın naif bir ilçesinde oturuyor. Badem bıyıklı. Elinden tespihi düşmez. Araba anlayışı, 'ayağımızı yerden kessin yeter'den ibaret.
İsmi Ozan. 29 yaşında. Muhasebeci. Ortak arkadaşlar aracılığıyla tanıştığı eşi ile 3 yıldır evli. 1 yaşında oğulları var. Sitede oturuyorlar. Teknolojik aletlere ve futbola tutkun. Paralı kanal aboneliği var. Hafta sonları arkadaşlarıyla halı sahaya gider, gidemezse PlayStation'da saatlerini harcar. Honda Civic alma hayali var ancak bebeğin masrafları nedeniyle alamayacağını anlamış durumda.
İsmi Abdullah. 46 yaşında. Fayans ustası. Kalfasıyla birlikte ev ev geziyor. Askerden gelir gelmez görücü usulüyle evlendi. Biri üniversiteye, biri liseye giden iki çocuğu var. Çırak olarak başladığı işe yıllardır devam ediyor.
İsmi Ayhan. 38 yaşında. Bankada çalışıyor. Temiz yüzlü, ağır başlı bir adam. 8 yaşında bir oğlu ve 12 yaşında bir kızı var. Üniversiteden sınıf arkadaşı olan karısıyla mezun olur olmaz evlendiler. Yakın çevresinin özendiği bir aileye babalık yapmakta.
İsmi Altan. 42 yaşında. Bir teknoloji firmasında yöneticilik yapıyor. Giyimine özen göstermesiyle biliniyor. Sağlığına da özen gösterir, sabahları koşmayı ihmal etmez. Yine de her gece bir kadeh içmeden edemez. Evli, çocuğu yok. Eşiyle arası limoni. 'Toplantım var, gecikeceğim' der ama sık sık saman altından su yürütür.
İsmi Buğra. 25 yaşında. Gece kulüplerinde takıldıktan sonra Bağdat Caddesi'nde hız yapar. Ne iş yaptığı belli değil ama bir tomar parası var. Dededen zengin. Bütün gün baba parası yemekle meşgul. Parlament mavisi takım elbise giymeyi seviyor, gömleğinden bir fazla düğme açınca kıllı göğsünün onu seksi gösterdiğini düşünüyor.
İsmi Niyazi. 40 yaşında. Sınıf öğretmeni. Dört çocuk babası. Etten tırnaktan arttırdıklarıyla aldı bu LPG'li arabayı. Bir yandan ev kredisini ödeme uğraşında. Evin kredisi bitince model yükseltmeyi düşünüyor. Miras değil alın teri.
İsmi Nilgün. 31 yaşında ama soranlara 29 yaşında olduğunu söylüyor. Kadıköy'de oturuyor. Aslen Urfalı ama herkese İzmirliyim diyor(Üniversite boyunca 4 yıl orada bulunduğu için). Güzellik salonu işletiyor. Ticaretten parayı kırmış bir adamla evli. Kocası kendisinden 11 yaş büyük. Bayram tatilinde aile ziyaretine değil Mykonos'a gidecek.
İsmi Tuğhan. 28 yaşında. Freelance çalışıyor, parada gözü yok. Minibüsü karavana çevirme planı var. Tamamen rengarenk boyatıp, üzerine 'Love', 'Peace' kelimeleri yazdıracak, barış sembolü de olmazsa olmaz tabii. 4-5 kafa dengi arkadaşıyla doğada takılmayı sever, birlikte kafayı bulurlar. Özgür ruhludur, tabularla işi yoktur. Paraya sıkıştığında aracı kokoreççiye satmak zorunda kalacağından şimdilik haberi yok.
Sözde bu içeriğe gülmek için girdim ama içim burkuldu. #14 deki 25 yaşında dede parası yiyen buğradan sonra #15 deki 40 yaşındaki dişinden tırnağından arttırıp araba alabilen niyazi öğretmeni görmek, #16 daki nilgün'ün büyüdüğü yerden utanması, #11 deki, askerden gelir gelmez görücü usulü ile evlenen, çocuklarını okutmak için ev ev dolaşıp fayanscılık yapan abdullah usta, #1 deki, emekli esnaf halil amcanın "ancak pazardan alabildiği" enine çizgili polo yakalı tişörtü ile, paradan daha kıymetli olan aileye verdiği değer..... ne bilim.. ne hayatlar var lan...
Fluence koy Allah aşkına şirket aracı olarak verilmiş setlerden son sürat geçer bencil yavşağın tekidir pazarlamacıdır kotayı tutturmak için atmayacağı yalan yapmayacağı götlük yoktur
Öncelikle şu doblosu olanın çomar yobaz gibi salak saçma ithamlarla anılmasını bırakmalısınız hiç hoş değil