Sağlık Alanında Çığır Açacak Gelişme: Kanser Hücrelerinin DNA Hasarını Onarabileceği Yeni Bir Yol Keşfedildi!

Kanser genetik bir hastalıktır ve bu nedenle, DNA onarım mekanizmalarını anlamak, kanserin nasıl geliştiğini ve nasıl önlenip tedavi edileceğini anlamak için çok önemlidir.

“DNA onarımı” kulağa çok iyi bir şey gibi gelse de aslında öyle değil. Bunun nedeni, önde gelen kanser karşıtı tedavilerin, iyonlaştırıcı radyasyon ve kemoterapötik tedavilerin kanser hücrelerini öldürmek için DNA hasarı vererek çalışmasıdır. Bu nedenle, DNA sürecinin daha iyi anlaşılması, kanser tedavilerinin daha etkili çalışmasına yardımcı olabilir.

Birmingham Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, kanser hücrelerinin DNA hasarını onarabileceği yeni bir yol keşfetti.

Bu yeni bulgular, kanser hücrelerinin kemoterapi ve radyoterapiye nasıl tepki verdiğine yeni bir ışık tuttu ve ayrıca kanserin hedeflenen tedavilere dirençli hale gelebileceği yeni bir yolu ortaya çıkardı. Bu bilgiler, kliniklerin hastalara uygulayabileceği farklı kanser tedavilerine karar vermelerine yardımcı olabilir.

DNA'daki hasarı onarmak, hücrelerin sağlıklı kalması ve kanser gibi hastalıkların gelişmesini önlemek için hayati önem taşır.

DNA onarımının nasıl çalıştığını anlamak, kanserin nasıl geliştiğini anlamak için hayati önem taşır. Radyoterapi ve kemoterapi gibi kanser karşıtı tedavilerin kanser hücrelerini öldürmek için DNA hasarını neden olur. DNA onarımının çalışma mekanizmasını anlamak, kanser karşıtı tedavilerin nasıl etkili bir şekilde kullanılabileceğini anlamak için çok önemlidir.

19 Mayıs 2022'de Molecular Cell dergisinde yayınlanan çalışmada, Üniversitenin Kanser ve Genomik Bilimler Enstitüsü'nden bir araştırma ekibi, DNA onarım sürecinde daha önce tanımlanmamış iki proteini saptadı.

SETD1A ve BOD1L olarak adlandırılan bu proteinler, DNA'ya bağlı olan histon adı verilen diğer proteinleri değiştirir. Bu iki proteinin çıkarılması, DNA'nın nasıl onarıldığını değiştirir ve kanser hücrelerini radyoterapiye daha duyarlı hale getirir. SETD1A ve BOD1L'nin kaybı ayrıca kanser hücrelerini PARP inhibitörleri olarak adlandırılan belirli kanser önleyici ilaçlara karşı dirençli hale getirir.

Doçent Martin Higgs, "Bu genlerin kanserde DNA onarımı ile doğrudan bağlantılı olduğu saptandı" dedi.

'Bu araştırma, kanser hastalara hangi tedavinin uygulanacağını ve ayrıca hastaların farklı ilaçlara nasıl dirençli hale geldiklerini değiştirme potansiyeline sahip. Bu da tedavi verimliliğini ve hasta sonuçlarını iyileştirecek.'

Ekip, çalışmanın sonunda, klinik tedavi uzmanlarının belirli tedavilere dirençli hale gelen kanserleri yeniden duyarlı hale getirmesine olanak sağlayacak yeni inhibitörlerin geliştirilmesine de yol açabileceğini umuyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Bazı Organların Kansere Yakalanma İhtimalleri Diğer Organlara Kıyasla Neden Daha Yüksektir?
Aman Dikkat: Kahve Tercihinize Göre Kansere Yakalanma İhtimaliniz Artıyor mu?
Yeni Bir Pandemi mi Geliyor? Dünya Çapında Artan Maymun Çiçeği Virüsü Vakaları Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Popüler İçerikler

Tam Bir Erkek Annesi: Oğlu Can'la Yolculuğa Çıkan Ezgi Mola'dan "Anne Be" Dedirten Sözler
Fenerbahçe Kadın Voleybol'un Genç Yıldızı Duru Türknas'ı Yakından Tanıyalım!
AK Parti'de Kritik Sokak Köpeği Zirvesi: Uyutulma Seçeneği de Gündemde!