Sportul Studentesc'in ardından üç sezon Steaua Bükreş'te forma giyen Hagi, en iyi dönemini burada geçirdi. 97 maçta 76 gol bulan oyuncu, artık herkesin dikkatini çekmişti. 1990'da büyük beklentilerle Real Madrid'e transfer olan Hagi, ilk sezon düşük bir performans sergilese de bir şans daha istedi ve takımda kaldı.
İkinci sezon hızlı yükselişinin ardından takımda lider bir konuma gelen Hagi, iyi bir performans ortaya koysa da şampiyonluk son maçta Barcelona'ya kaybedilince takımdan ayrıldı.
Farklı bir takım taraftarı olarak objektif konuşacak olursak gs en büyük efsanesidir bence fatih terim falan hikaye fatih terimi fatih terim yapan bence hagidir ve etrafındaki 100 yılda bir gelecek Türk jenerasyonudur.
ülkemize gelmiş en kalite yabancıdır.
Bir keresinde (Antalya maçıydı sanırım tam hatırlayamadım) sakatlandı ve beni oyundan alın diye işaret verdi. O sıra da tac cizgisine doğru yanaşırken (Bülent Korkmazdı sanırım) bir oyuncu ona pas attı. O topun taca gitmesine gönlü razı gelmedi ve topu bildiğin havaya dikti. Top gözyüzünde yanlız gezen yıldızlar adlı parçayı okurken birden gol oldu. O golü unutamam. Bir de Fenere attığı golü. Kaleci donup kalmıştı sadece üzerinden geçen topu seyrediyordu. Öyle güzel vurmuştu ki Hagi kaleci bunu bozmak istemedi ve sadece izledi. Sonuç tabi ki gol. Frikiklerde topun başına hep o geçerdi. Mesafenin kaç metre olduğu önemli değildi onun için. Siz sadece kaleye ateş edilen mermiyi izlerdiniz. İşte böyle bir şeydi Hagi.