Romanya'nın efsane futbolcusu Gheorghe Hagi, 82-83 sezonunda Farul Constanţa forması altında gol ve asistleriyle, genç yaşında büyük kulüplerin dikkatini çekti.
Dipnot: Bilenler bilir, Hagi bir forvet değil, ortasaha oyuncusudur.
Sportul Studentesc'in ardından üç sezon Steaua Bükreş'te forma giyen Hagi, en iyi dönemini burada geçirdi. 97 maçta 76 gol bulan oyuncu, artık herkesin dikkatini çekmişti. 1990'da büyük beklentilerle Real Madrid'e transfer olan Hagi, ilk sezon düşük bir performans sergilese de bir şans daha istedi ve takımda kaldı.
İkinci sezon hızlı yükselişinin ardından takımda lider bir konuma gelen Hagi, iyi bir performans ortaya koysa da şampiyonluk son maçta Barcelona'ya kaybedilince takımdan ayrıldı.
Madrid'teki kariyerinin ardından Brescia'a transfer olan efsane oyuncu, 1992'de bu sefer İspanya'nın diğer devi Barcelona'ya geldi.
36 maçta 7 gollük performans ortaya koydu. Yıllar sonra ünlü oyuncu şu sözü söyleyecekti; 'Barcelona'dayken şatoda yaşıyordum, ama Galatasaray'da daha mutluyum.'
Romanya'nın efsane oyuncusu, 'Karpatların Maradonası' olarak da bilinir, ancak bir açıklamasında 'bundan hoşlanmadığını' söylemiştir.
Gheorghe Hagi, World Soccer tarafından 2005 yılında dünyanın gelmiş geçmiş en iyi 25 futbolcusundan biri olarak seçildi.
Hagi, Avrupadaki son dönemde düşen performansını, ilerleyen yaşını baz alarak Türkiye'de 'başarısız' olacağını söyleyenleri utandırmayı başarmıştır.
Galatasaray'daki kariyerinde,
4 Süper Lig şampiyonluğu,
3 TSYD Kupası kazandırmıştır. Ve tabii ki bir de 'Sarkı kırmızılıları Avrupa'nın en büyüğü' yapacak o önemli zafer!
Hagi, Süper Lig'de Galatasaray'ın şampiyonluk serisindeki payının yanı sıra, UEFA ve Süper Kupa şampiyonluğunda da büyük pay sahibi.
'2000 ruhunun 10 numarası' ile gelen zafer, tüm ülkeyi sokaklara dökmüştü.
1988-1990 arası doğumlu birçok kişinin Galatasaraylı olmasının sebebi Hagi'dir.
Hagi'nin, 27 Ocak 2004 tarihli bir röportajdaki yanıtı ile belki de neden bu kadar sevildiğini de açıklıyor.
Muhabir: Galatasaray'da jübile yapmadığınız için kırgınlığınız oldu mu?
Hagi: Öncelikle galatasaray'ın bana jübile yapması gerekli değildi. Önce orada 15 yıl oynayan futbolcular için jübile yapsınlar. Ben jübilemi romanya'da yapmıştım. Bugün galatasaray'a kırgınlığım varsa o da beşiktaş'tan 14 puan geride kalması yüzündendir. Yoksa başka bir kırgınlığım söz konusu olamaz.
Farklı bir takım taraftarı olarak objektif konuşacak olursak gs en büyük efsanesidir bence fatih terim falan hikaye fatih terimi fatih terim yapan bence hagidir ve etrafındaki 100 yılda bir gelecek Türk jenerasyonudur.
ülkemize gelmiş en kalite yabancıdır.
Bir keresinde (Antalya maçıydı sanırım tam hatırlayamadım) sakatlandı ve beni oyundan alın diye işaret verdi. O sıra da tac cizgisine doğru yanaşırken (Bülent Korkmazdı sanırım) bir oyuncu ona pas attı. O topun taca gitmesine gönlü razı gelmedi ve topu bildiğin havaya dikti. Top gözyüzünde yanlız gezen yıldızlar adlı parçayı okurken birden gol oldu. O golü unutamam. Bir de Fenere attığı golü. Kaleci donup kalmıştı sadece üzerinden geçen topu seyrediyordu. Öyle güzel vurmuştu ki Hagi kaleci bunu bozmak istemedi ve sadece izledi. Sonuç tabi ki gol. Frikiklerde topun başına hep o geçerdi. Mesafenin kaç metre olduğu önemli değildi onun için. Siz sadece kaleye ateş edilen mermiyi izlerdiniz. İşte böyle bir şeydi Hagi.