Safiye Terörü, Çığlıklar, Gözyaşları Derken Hareketli Geçen Masumlar Apartmanı'nın 9. Bölümünde Neler Yaşandığını Konuştuk!

Önce geçtiğimiz hafta biraz durgun geçen 8. bölümün içeriğini okumak isterseniz işte burada! Biraz az okumuşsunuz ama olsun ben yine de size kırgın değilim.😬 Şimdi yeni bölümümüze geçelim...

Yavaş Yavaş Ortaya Çıkan Sırlarla Beyinlerin Allak Bullak Olduğu Masumlar Apartmanı'nın 8. Bölümünde Yaşananları Masaya Yatırdık!

1. İzleyenler bilir geçen hafta Han, elinde çikolatayla İnci'yi dedesinden istemeye gitmişti. Dedesi de bu bölümde iâde-i ziyârette bulunarak Han'ın kapısını çaldı. Sabah sabah Safiye'nin cinlerini tepesine doldurdu yani. Kapı çaldığında kadının tüyleri diken diken oluyor hele bir de kapıdaki pis İnci'nin dedesiyse kadın kendinden geçiyor.

Dede aslında isteme olayıyla ilgili değil de Ege'nin okul parasını Han'ın yüzüne çarpmaya gitti. Bir zarf dolusu parayı eline tutuşturdu Han'ın. Arada da isteme olayını Safiş yükseldikçe dedemiz de söyleyiverdi. Dede konuştukça da Safiş'in saçları semaya yükseldi adeta. 'Bizden uzak durun' deyip çekti gitti sonra dede. Yani bir yandan bu kadar abartmaya gerek var mı diyorum bir yandan da Safiş'in tavırlarının yanında az bile diyorum. Emin olamadım ama dedenin abarttığı düşüncesi sanki daha ağır basıyor. Orta yolu bulma gayesinde değil maalesef. Safiş de aynı şekilde. İki inatçı keçi yani. Kır kırabiliyorsan bu inatlarını. Çok işleri var bu yüzden. Ben de inatçı olduğumdan biliyorum. :) 

Söylemeden geçemeyeceğim. Biz Han'ın İnci'yi istediğini duyan Safiye'nin karalar bağlayıp kriz geçireceğini düşünürken dedenin İnci'yi vermemesi epey hoşuna gitti. İçi 'ohhhhh' çekerken dışı da tabii Han'a çemkirmekle meşguldü. Çemkirdikten sonra da adamcağıza kutlama niyetiyle bir kek yapmaya karar verdiler Gülben'le Safiş ikilisi. Keyifler gıcır evimizde...

2. Kek sevdasına düştükleri sırada da bizim saf aşık Gülben, artık atağa geçip Esat'a buluşmak için mesaj attı. Güzelimin yüzünde nasıl da güller açtı. Yerde spor yapıyordum durup Gülben'in yüz ifadelerine kilitlendim. Nasıl da masum, nasıl da mutlu, nasıl da heyecanlı diye.

Yani Esat da yanlışlıkla kalp atmasaydı iyi olurdu tabii ama iş işten geçti. Ulan bi telefonu sessize alamadın diye televizyona tükürdüm resmen. Kızın gözleri kalbi görünce nasıl da doldu... En yanlış hareket edilmemesi gereken kişiye yanlışlıkla kalp attı. Bu yapılır mı Gülben'e? Al işte kendi kendine gelin güvey olacak şimdi. Biz bu kızı sonra nasıl toparlayacağız eyy Esat! Bir şekilde buluştular. Bir şekilde dediysem Safiye faktörünü ortadan kaldırarak. Kahvesine uyku ilacını bastı akıllı Gülben. Safiye rüyalara dalarken Gülben de buluşmak için aşkına doğru yol aldı. Yol bir yandan onu tedirgin ederken diğer yandan da vücudunu kelebekler sarmıştı adeta. 

Aklımıza gelen başımıza geldi da tabii buluşma gerçekleşince. Gülben her şeyi yanlış anlamış. 'Gel beni iste' diyecek kadar gaza gelmiş Maria Gülben... Esat bu durumdan rahatsız oldu ama bir türlü de söylemedi Gülben'i sevmediğini.

3. Bu sırada da ergenus Ege, okulda terör estirdi. Neden? Tabii ki okuldan atılmak için. Ben ömrümde bu kadar şımarık bir velet daha görmedim ya. İnci'ye ve Han'a olan kızgınlığının acısını zavallı Neriman'dan çıkardı edepsiz. Neriman'ın ailesiyle ilgili ağzına gelen her şeyi söyledi. Kızı küçük düşürdü milletin içinde. Kıvırcık saçlarını yolmamam için tek bir neden söyleyin bana?

Ya ablan ve deden senin okuman için ellerinden geleni yapıyor sen gidip okuldan atılmak için türlü türlü numaralar çeviriyorsun üstüne de hiç suçu günahı olmayan Neriman'a arkadaşlarının önünde demediğini bırakmıyorsun. Sana ne be kardeşim sen okumana baksana ne yapacaksın ablanın evliliğini aman ya! Zaten Neriman'ın da psikolojisi hiç iyi değil, bir de sen gel kızın üstüne. 

Bu arada Neriman nefes alabilmek için sahile gittiği sırada Ege, de peşine düştü. Üstüne de İnci ve Han gelince atarlı genç yine geri vites yapmayıp Han'a posta koydu. Vee Ege, bilerek Han'la ablasının evli olduğunu Neriman'ın yanında söyledi. Gülben'den sonra Neriman da artık bu sırrı öğrenmiş oldu.

4. Geçip giden saatlerin ardından yine Han, çöpleri kurcalamaya çıktı her zamanki gibi. Bu sırada onu yalnız bırakmayan biri daha vardı. Kimdi? Tabii ki öğretmeni. Ben bu mankeni gördükçe ürküyorum arkadaşlar ne yalan söyleyeyim. Üstüne bir de Han delisi dertleşmeye falan başladı.

Çöp karıştırma ve dertleşme faslı bittikten sonra eve dönen Han, amanın ne görsün? İnci'nin kapısında yürüyen anason... Uygar'dan bahsediyorum. Yine kızın kapısına dayanmış şebek. Uygar, sanki atar gider yapmaya başladı. Ulan Han'a işler mi senin atarın? Bir çırpıda götürdü Han, tenha bir çöplüğe hemen. Uygar'ın söyledikleri bir kulağından girip diğerinden çıktı Han'ın. Popişine bile takmadı Uygar'ın çırpınışlarını. Oyuncak tabancayla daha da korkutan Han'ın dalga geçişini ve Uygar'ın R yapışını görmeniz lazımdı. 

Bu sahneden zevk aldım ben biraz haha. Uygar, daha da bulaşma artık Han'a, İnci'nin de peşini bırak bak adam tehlikeli biraz. Tehlikedesin oğlum git bak işine!

5. Sabah olduğunda Esat, Gülben'in ısrarcı mesajlarına dayanamayarak Gülben'e aşağıya inmesini söyledi. Garibim de bu görüşmenin nelere yol açacağını bilmeden yanına da kendi fotoğrafını alarak indi tabii koşarak, etekleri zil çalarak...

Sonunda acı da olsa Esat, Gülben'in kendisine mesaj atmamasını anlattı ama Gülben'in gözleri o kadar aşkla örülüydü ki bunu anlamadı bile. Ardından da onu sevmediğini söyledi. Burada Esat'a kızmıyorum. Gülben'e umut veren herhangi bir davranışı olmadı gibi. Ne yapacağını kestiremedi çocuk. Durumu onu çok kırmadan izah etmeye çalıştı, sakince. Gülben'in içinde olduğu bu durum hepimizi yaraladı gerçekten. Oturup ağlayacaktım neredeyse. Kıyamam Gülben sana ya. Seni alıp bağrıma basasım geldi o an. Keşke teselli verebilseydim ama en güzel teselliler de yaranı iyileştirmeyecek biliyorum. 

Onlar bu konuşmayı yaparken Safiye'de uykusundan uyanmış. Gülben'in kafasına kabus gibi çökmek için kapıda bekliyordu.

6. Gülben'in yaşadığı şey yeterli değilmiş gibi bir de Safiye cadısı annesinin kendisine yaptıklarını hatırlayarak Gülben'in bütün kitaplarını yollara saçtı. Gülben'in tutunduğu dallarını kırdı! Kızın çırpınışları tüylerimizi diken diken etti. Ayrıca burada Merve Dizdar'ın da oyunculuğunu anmadan geçemeyeceğim. Muhteşem iş çıkarmış.

Gülben ne kadar yalvarsa da itiş kakış, çığlıklar derken Safiye yine de bütün kitaplarını yok etti Gülben'in. Yaşadığı durumun şokuyla Gülben de Safiye'nin annesinden kalan elbiselerini alıp pencereden aşağıya attı. Böyle bir şey yapmasını bekliyorduk. Safiye kaşındı çünkü. Asıl kafayı kirleten Gülben'in kitapları mı yoksa Safiye'nin annesinin elbiseleri mi? Hepimiz bu konuda aynı düşünüyoruz evet elbiseler... Ve Gülben gerçek kafa kirleten unsurları atarak Safiye'nin canını yakmayı başardı. 

Ben psikolog değilim. Bu iki kardeşin birbirlerine yaptıkları bu tarz şeyler birbirlerini ne derece olumsuz etkiliyor bilmiyorum. Fakat bildiğim tek bir şey var o da Safiye'nin yaşadığı travmalar nedeniyle evi ahalisinin hayatını zehir etmesi. Han'ın dediği gibi Gülben, Safiye'yi taklit ediyor. Safiye Gülben'i kafesine hapsetmiş gibi. O kızın da bir an önce o kafesten kurtulması lazım ama bakalım ne zaman olacak?

7. Safiye ve Gülben, yastıklarına sarılıp ağlarken Han da artık daha fazla saklamayıp İnci'ye "Bu benim hayatım" diyerek üst kattaki çişli nevresim torbalarını gösterdi. Bu sırada da Safiye onları izliyordu. Böylece İnci'nin kafasında artık bir şeylerin oturduğunu düşünüyorum. Evet, İnci o çok merak ettiğin sırları öğrendikten sonra gerçek hayata HOŞ GELDİN!

Masumlar Apartmanı'nın 9. bölümünü buradan izleyebilirsiniz;

Popüler İçerikler

Doğu Ekspresi Seyahatinin O Kadar da Romantik Olmadığını Söyleyen Adam Bilinmeyenleri Anlattı
Babalık Davası Negatif Sonuçlanmıştı: İftiralara Maruz Kalıp Sabrı Taşan Uğur Dündar Hesap Soracak!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Belediye Kreşleri ve Teğmenler İçin Sert Sözler!