Yaratıcılıkta sınır yok diyebiliriz.
Yense de yenmese de o tabaklar süs-le-ne-cek!
O salatalığı oyması kaç saat sürmüştür allasen?
Milli takıntımız o maydanoz, utanmasak tatlının üzerine bile koyucaz.
Salvador Dali'nin sürrealist akımı halt etmiş.
Eğer güzel oyuyorsanız sizden havalısı yok mutfak camiasında.
Bu da mesela sadece bize özgüdür.
Üç bilinmeyenli denklemi çözmek gibidir dondurmaya ulaşmak.
Biz Türklerde çay vakti saati tatlısı, tuzlusu, kahvaltılığı, tencere yemeği bir araya gelir ve İngilizleri kıskançlıktan çatlatan bir çay saati menüsü hazırlanır.
Bakın masa örtüsü demiyoruz, masa diyoruz.
Uzaya gitsek yine de yapabileceğimiz türden.
Dürümün bitimine doğru ikinci ayran fazla gelir, ilki deseniz dibinde kalmıştır.
Allahım ne büyük ikilemdir bu, düşmanımın başına vermesin.
Pratik zeka böyle bir şey.
100 sene içinde tabağı da bunların üstüne sarmayı öğrenirler.
Böyle bir sunum ne görüldü ne duyuldu sayın seyirciler.
Bir kerede hepsini aynı zamanda gömebilirsiniz.
Üşengeç bir teyzemizin bulduğu bir taktik olduğu öne sürülüyor.
Biz de haksız bulmuyoruz.
içeriğin başlığı bile 'adet' iken,adetlerimizi küçümser,aşağılayıcı tavır niye.Bu milletin bir parçasını oluştururken keşke adetlerimizle aslında gurur duymamız gerektiğini öğrenebilseniz.
#8 "Kahvaltı ve öğle yemeklerini birleştirip öğün yaratmak" yalnız bu Türklere özgü bir sunum değil. İngiltere kökenli bir uygulama olup, ismine Brunch denilmektedir. Kahvaltı ve öğle yemeği sözcüklerinin birleşimi yani.
Çatalı peçeteye sarmak temiz diyor yani adam:)) en azından samimi. Eleştireceğiz diye emeği gömmeyelim pls.