Gencinden yaşlısına pek çok yaş grubunda çarpıntı görülebiliyor. Çarpıntının sebebini ise bazen bilseniz de bazen altında yatan sebep hiç tahmin etmediğiniz bir durum olabilir. O zaman 'Günlük yaşantınızda neler çarpıntıya sebebiyet verebilir?' sorusunun cevabı için buyrun içeriğimize...👇
Uyarı: Tıbbi öneri değildir. Eğer bu durumu yaşıyorsanız öncelikle doktora danışmayı kesinlikle ihmal etmeyin.
Kardiyolog Dr. Ashul Govil çarpıntıyı, 'düzensiz veya güçlü kalp atışı' olarak tanımlıyor. En sık göğüste veya boyunda hissedildiğini ve bazen baş dönmesi, göğüs rahatsızlığı veya nefes darlığına da sebebiyet vereceğini söylüyor.
Govil, 'Bazen kafein, stres veya kaygı gibi tetikleyiciler vardır ve bu tetikleyicileri değiştirmek çarpıntıyı azaltmaya yardımcı olabilir.' diyor. Ancak bunlara dikkat ettiğiniz halde yine de oluyorsa dikkat etmeniz gereken birkaç nokta daha olabilir, gelin bunlara bir bakalım.
Dehidrasyon, vücudunuzda dolaşan kan miktarının azalmasına neden olur, bu nedenle kalbiniz, vücudunuza kan pompalamak için daha hızlı atar ve bu süreçte potansiyel olarak çarpıntılara yol açar. Kardiyolog olan Dr. Kaustubh Dabhadkar, 'Ayrıca, dehidrasyon vücuttaki elektrolit dengesini bozarak da çarpıntılara neden olabilir.' dedi. Özellikle düşük potasyum veya magnezyum seviyeleri eksik kalp atışlarına veya fazladan kalp atışlarına neden olabilir.
Sıcak hava, egzersiz ve Crohn hastalığı gibi hidrasyon seviyelerini etkileyebilecek kronik hastalıklar gibi durumlarda su alımınızı kendiniz ayarlamalısınız.
Bazı gıdalar vücudunuzu tetikleyerek kalp çarpıntısına neden olabilir. Dabhadkar, 'Bağışıklık sistemi belirli bir yiyeceği tehdit olarak tanımladığında, kan damarlarının gevşemesine ve kalbin daha hızlı ve daha güçlü atmasına neden olabilecek histamin ve diğer enflamatuar kimyasalları serbest bırakır.' diyor. Bazı kişilerse, özellikle kan şekeri düşük olanlar, yüksek karbonhidratlı veya şekerli yiyecekler tükettiğinde çarpıntı yaşayabilir. Diğer yaygın tetikleyiciler ise yüksek sodyum ve baharatlı yiyeceklerdir.
Belirli bir gıdaya tekrar başlandığında kalp çarpıntılarınız geri geliyorsa, bu gıdayı diyetinizden çıkarmak semptomları hafifletmeye yardımcı olacaktır.
Uyku eksikliği, kalbin elektriksel aktivitesini etkileyerek çarpıntılara neden olabilir. Dabhadkar, 'Uyku eksikliği, kalbin normal ritmini bozabilen ve daha hızlı veya düzensiz atmasına neden olabilen kortizol ve adrenalin gibi stres hormonlarının artmasına neden olabilir.' diyor. Uyku eksikliği ayrıca kan basıncında değişikliklere yol açabilir, bu da çarpıntıya daha fazla katkıda bulunabilir.
Bunun için tutarlı bir uyku programına bağlı kalmayı, yatmadan önce uyarıcı aktivitelerden kaçınmayı ve rahat bir yatak odası ortamı oluşturmayı deneyebilirsiniz. Tüm bunları yapmanıza rağmen kalp çarpıntısı yaşıyorsanız ve ayrıca gündüz yorgunluk, sabah baş ağrıları, konsantrasyon güçlüğü ve sinirlilik gibi diğer belirtilerle karşılaşıyorsanız, uyku apnesi yaşıyor olabilirsiniz. Apne bölümleri uzunsa, kandaki oksijen seviyeleri azalabilir ve iskemiye veya kalp hücrelerinde doğrudan hasara neden olabilir ve bu da çarpıntılara ve ayrıca aritmilere (kalp ritmi bozuklukları) neden olabilir.
Glikoz, vücut hücreleri için birincil enerji kaynağıdır. Kan şekeri seviyeleri düştüğünde, vücut onları yükseltmek için adrenalin salgılar, bu da kalbin daha hızlı ve daha güçlü atmasına neden olarak çarpıntıya neden olabilir. Ancak gün boyunca düzenli ve eşit bir şekilde yemek yiyerek önlenebilir. Bu yüzden her öğün ve atıştırmanın karbonhidrat, protein ve yağ dengesini içerdiğinden emin olun.
Hormonal dalgalanmaların yaşandığı, örneğin adet öncesi gerginlik sendromu, hamilelik veya menopoz gibi durumlar kalp çarpıntısına neden olabilir. Dabhadkar, adet öncesi gerginlik sendromu sırasında östrojen ve progesterondaki artışın kalp atış hızı ve kan akışında artışa neden olarak göğüste çarpıntı hissine yol açabileceğini söylüyor.
Ayrıca menopoz sırasında östrojen seviyeleri düştüğünde kalp çarpıntısı riski artar çünkü östrojenin kolesterolü kontrol altında tutarak kalp sağlığını koruduğu düşünülmektedir. Hormonla ilişkili aritmilerden endişe duyuyorsanız, gerekli tedaviyi almak için bir an önce doktora görünmeyi ihmal etmemelisiniz.
Anemi (vücutta yeterli kırmızı kan hücresi eksikliği) kanın vücudunuzun organlarına ve dokusuna eskisi kadar oksijen taşıyamayacağı anlamına gelir. Vücut beyne sinyaller gönderir, bu da kalbe gerekli kan akışını sağlamak için hızlanmasını söyler. Kalp atışındaki artış da çarpıntı olarak hissedilir.
Alkol, kalbin elektriksel aktivitesinde biraz değişikliğe ve aşırı kan damarı gevşemesine (vazodilatasyon olarak bilinir) neden olarak çarpıntıya yol açabilir. Dabhadkar, alkol tüketmenin dehidrasyona ve iltihaplanmaya neden olabileceğini ve bunun da semptomları şiddetlendirebileceğinin altını çiziyor. Bazı araştırmalar, hafif miktarlarda alkolün bile bazı insanlarda, özellikle zaten kalp ritmi bozukluklarına yatkınlarsa, aritmileri tetikleyebileceğini gösteriyor. Sonuç olarak alkol alımınızı azaltmak, yani ne zaman ve ne kadar içeceğiniz konusunda sınırlar belirlemek veya alkolü bırakmak kalp çarpıntısı ve anormal kalp ritmi olasılığını azaltmaya yardımcı olabilir.
Hipertiroidizmin (aşırı aktif tiroid) etkilerinden biri, kalp atış hızınızı hızlandırabilmesi ve hatta anormal ritimlere neden olabilmesidir. Diğer semptomlar arasında istemsiz kilo kaybı, depresyon, adet değişiklikleri ve zayıf veya yorgun hissetme yer alabilir.
Yaşadığınız kalp çarpıntısı sadece ara sıra meydana gelen bir çarpıntı değilse, tekrarlayan bir şekilde oluyor ve bir seferde birkaç saniyeden fazla sürüyorsa, doktora gitmelisiniz. Çarpıntılarınız şiddetli baş dönmesi, sersemlik, nefes darlığı, göğüs ağrısı, yorgunluk ve bayılma gibi diğer semptomları beraberinde getiriyorsa doktora görünmeyi kesinlikle ihmal etmemelisiniz. Ailenizde kalp ritmi bozuklukları öyküsü varsa veya ani kalp durması yaşayan bir akrabanız varsa da aynı şey geçerlidir.