Sadece Müsait Bir Yerde Değil Okuduğunuz Her Koşulda Sizi Kahkahalara Boğacak Minibüs Efsaneleri

Sarıyer - Beşiktaş, Kadıköy - Pendik vb. hepimizin yolu illa ki bu minibüs hatlarından geçmiştir. Hepimiz bu hatlarda sıkış tepiş, kah şoförle muhabbet etmiş, kah polise görünmemek için eğilirken minibüsün dibini görmüşüzdür. Bu minibüslerde insanlarla tanışmış, ayaküstü ülke kurtarmış, vedalaşırken de hüzünlenmişizdir.

Tesbih - Bıyık- Gerginlik Kombini

Hayır hayır, minibüs şoförleri, otobüs şoförleri gibi ununu eleyip eleğini asmış emekli görünümlü olmuyor. Tam aksine genç, sinirli, elinde tesbih eksik olmayan, bıyıklı, arabesk kişiler oluyor kendileri. Her daim gergin, yol boş olsa da diğer sürücülere karşı agresif, yolcusuna tahammülsüz oluyor. Yolun yüzde doksanını sinirli geçirirken arada da kendi içinden bir şeyler mırıldanıyor. Anlamaya çalışıyorsunuz ama nafile.

-Ablacım geçer ablacım, ordan da geçer ablacım, sen bi otur ben sana oraya geldiğimizde haber veririm. (Gerginlik dorukta)

Bozuk Para Sorunsalı

Şoförümüz zaten oldukça sinirlidir, trafik, saatlerce direksiyon sallamış olmanın gerginliği falan hepsi birikmiştir. Ve o an gelir. O saate kadar kazandığı bütün bozuk parayı, kalktığı durağa teslim edip paralarını düzler. Sonra yeni müşterilerini almaya başlar. Ve tam o anda arkadan bir ses gelir;

-Pardon, Maslak ne kadaaaar?

+ 1.75 ablacım.

-Şurdan alır mısınız?

+Ablacım 1.75 dedim, 200 tl demedim, bozuğunuz yok mu?

-Yok.

Ve kahramanımız o parayı bozarken kafasını sağa sola sallayarak ağzına geleni sessizce fısıldar. Sinirine sinir katılmıştır. İçi hiç soğumaz. Artık gergin bir yolculuğa hazırdır.

Ön Koltuk (Manita Koltuğu) Samimiyeti

Biliyorsunuz, minibüsçülerin yanındaki o ön koltuk çok önemlidir. Büyük bir samimiyet göstergesidir, adeta bir muavin görevi görülmesine yarar. Birlikte diğer taşıt şoförlerine bir güzel sövülür, ne olacak bu ülkenin hali denilir. Şoförün sizi, sizin de şoförü 40 yıldır tanıyormuşçasına gelişen muhabbetler dillere destandır. 

Yolcu:

Metin abi sizin de işiniz çok zor be abi.

Şoför:

Sorma be kardeşim, trafikte bekle, yolcusuyla uğraş, akşam eve git hanım bi

surat, çocukların adını unuttum vallahi görememekten. Ekmek parası işte.

Yolcu:

Aynen abi. Neyse ben müsait bi yerde ineyim abi. Görüşürüz, kendine iyi bak

canım abicim. (yolcu burda duygusal)

Şoför: 

Olur kardeşim, Allah'a emanetsin, görüşürüz. (şoför burda duygusal ama ön koltuğa

oturucak yeni 40 yıllık dostunu beklediği için umutlu)

Para Uzatma

Para uzatma meselesi kritiktir, can damarıdır minibüsün. Eğer öndeki ilk iki koltuğa oturduysanız veyahut ayakta önlerdeyseniz bu şerefe nail olacaksınız demektir. Herkes yer kapmak için kimse parasını ödemeden hemen boş bulunan yerlere oturur. Minibüs hareket ettiğin de ise arkadan paralar uzatılmaya başlar . Öyle durak isimleri vardır ki, daha para arkadan alınıp şoföre uzatılana kadar akıldan silinir.

-Pardon bir tane Testilli Kızlar Durağı uzatır mısınız?

+Tabii uzatırım. Şoför bey bir tane şey.. eee.. hmm.. ya şey. Pardon sizin neresiydi ya?

Ayaktakiler Eğilin Komutu

Bu bir kere benim başıma da geldi. Beşiktaş'tan Levent'e gitmek için Beşiktaş - Sarıyer minibüsüne bindim. Şoför, tıka basa dolan minibüse daha da çok yolcu bindirmek için hala kalkmamıştı. Bir ara minibüsün üstüne teras yapıp bizi oraya alacak diye korktum. Neyse, 30 kişilik minibüse zilyon kişi doldurduktan sonra kalkmaya karar verdi ve kalktı. Ben ayaktaydım, Zincirlikuyu'ya tam varacaktık ki birden şoför bey Max Payne gibi arkaya dönüp ''ayaktakiler hemen eğilin!!'' diye bağırdı, onun korkusundan refleks olarak hepimiz eğildik. Şoförden hemen ''ben diyene kadar kalkmayın'' uyarısı geldi. Nihayet 5 saniye sonra tamam kalkın dedi ve kalktık. O 5 saniyeyi hiç unutmam. Eğilenleri şaşkın şaşkın izleyen oturanlar mı, sürekli arkadaşıyla konuşurken eğilip ölüm sessizliğini bürünenler mi, benim gibi ne olduğunu anlamamış herhalde basıldık edasıyla gözlerini kapatanlar mı.. Neler neler.. Tabii sonradan öğrendim, meğer ayakta gitmek yasakmış, o bölgede de polis varmış. Onlar görmesin diyeymiş.

Ücretini Ödemeyen Var mı Uyarısı

Çok sinir bozucudur. Minibüse binilmiş; ücretler elden ele dolaşıp sonunda şoföre ulaşmıştır.  Ama şoför buna ikna olmamıştır ki, sonradan binenler bindiği gibi ücreti ödese de her duraktan sonra 10 dakikada bir ''Ücretini ödemeyen var mı?'' sorusu dalgalanır minibüsün içinde. Herkeste derin bir sessizlik.  Özellikle bu Taksim - Beşiktaş, Kadıköy - Bostancı gibi sarı minibüslerde çok olur ve gerçekten en sinir bozucusu da budur.  Yahu zaten 7 kişilik minibüsler, hatta dolmuşsun sen minibüs bile değilsin küçük düşün biraz, e zaten sonradan yolcu da almıyorsun, neden yol boyunca bu soru? Neden? Çünkü minibüs şoförü ağır abiliği bunu gerektirir.

-Ücretini ödemeyen var mı? 7 kişiyiz, sanki 6 tane geldi. (sesli)

Mırıldanarak: Neyse eksik geldiyse de helal olsun.

Minibüse Asılmış İlginç Atkı ve Flamalar

Yine bir gün Beşiktaş'tan Gültepe'ye gitmek için minibüs bekliyorum. Neyse minibüs geldi, bindim, gözüme hemen şoförün üstünde, ön camı yukarısındaki atkı takıldı? Sizce ne atkısı? Gültepespor mı? I ıh. Beşiktaş mı, Fenerbahçe mi, Galatasataray mı? Yoo yo hayır. Fiorentina. Bildiğiniz İtalyan takımı olan Fiorentina. Elde tesbih, saz teli gibi bıyıklar, bir delikanlılık tavırları, ama yukarıda Fiorentina atkısı... Dahası da var, dikiz aynasında PSV flaması. İnsan şaşkına dönüyor tabi, çünkü en fazla Gültepe'ye gideceksin, hadi biraz daha ilerisi Kağıthane. Kurtarmaz ki, o flamaları gördükten sonra.. Tabii şoför abimiz inanmış, Beşiktaş'tan yolcu alıp Fiorentina'ya götürüyor sanki. Abi bu sene Fiorentina ligde kaçıncı olur diye sorsan, valla bilmem ki kardeş, Almanya ligi zor ne olacağı belli olmaz der.

Camlara Asılan Anlamlı Sözler..

Minibüsün arka camına yazılar resimler yapıştırılır. Bazen nazar boncukları, bazen flamalar asılır. O camlar adeta bir edebiyat panosu gibidir. Bazen hayata çakılır orada, bazen sevgiliye isyan edilir. Ama hep arabesktir, hep umutsuzdur.

Pavyon Atmosferli Minibüsler

Küçük, renkli, loş ışıklar; arabesk şarkı ya da bazen hareketli pop şarkılar. Evet bunların hepsi minibüste oluyor. Akşam bindiğiniz bazı minibüsler tam da böyledir. ışıklar kısılır, renkli renkli ışıklar vardır, ya hareketli bir şarkı çalınıp diskoya çevrilir minibüs, ya da arabesk çalıp bir meyhane ortamı yaratılır. Düğün salonu gibidir, renkli renkli ve her telden.

Popüler İçerikler

Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!