Uykusuz geçen geceler... Uyanıkken bile kabus gördüğünüz zamanlar... Kendinizden çok bir maketin sağlığını düşündüğünüz o günler.
İşte sadece mimarlık öğrencilerinin anlayabileceği 13 jüri haftası durumu 😄
Uykusuz geçen geceler... Uyanıkken bile kabus gördüğünüz zamanlar... Kendinizden çok bir maketin sağlığını düşündüğünüz o günler.
İşte sadece mimarlık öğrencilerinin anlayabileceği 13 jüri haftası durumu 😄
Her mimarlık öğrencisinin hayatının karardığı, sigaraya alkole başlayıp okulu bırakma planları yaptığı, enfes bir haftadır bu hafta.
- 'Ahmet şu çizimlere baksa...''
- ''Aaa Ayşe sen miydin ya tanıyamadım kaşlar falan. 😅'
3 gün 3 koskoca gece uyumasalar bile o son hafta asla yetişmeyecektir. Maketler yarımdır. Jüri sizin açığınızı arayan bir atmaca misali bekler. Maket yarımsa ondan başlarlar.
Mesela ben en son, kedimle projem hakkında kritik yaparken buldum kendimi. 😅
Bunu yaşamayana diploma vermezler. Delirmek bu olayla başlar.
Üzülmeyin projeniz harika bile olsa onlar beğenmemek ve eleştirmek hatta sizi yerin dibine sokmak için para alıyorlar.
İçinizden ''Daha da senden proje almam'' deyip, seneye kontenjan dolduğu için yine o hocadan alır ve yine patlarsınız...
Öldüresiniz vardır.
Jüri yapılan alandaki insanlar 3'e ayrılır:
Evet o jürisi iyi geçen benim. 'Eh işte'' dediler. 😁😁
'Neeeee o da mı geçmiş, ee hani maketi yoktu? 😱😱😱'
'Ne kalmış mıyım?
Ama iyi geçmişti .... 😫😫😫'