Sadece Kendi İşini Kuranların Anlayabileceği 18 Güzellik ve Zorluk

Çoğu insan kendi işine sahip olmanın hayalini kurar. Patronlara ceket iliklemeden, emeği sömürülmeden, yaratıcılığını ve yeteneklerini dilediği gibi kullanabildiği bir iş fikri daima cezbedicidir. İş kurmak, öğretici olduğu kadar heyecanlıdır da. Öte yandan ne kadar sabır, dayanıklılık, azim, çalışkanlık ve sağlam sinirler gerektirdiğini ise, yalnızca bunu yapmış olanlar bilir!

Buyrun kendi işinin patronu olmanın avantaj ve dezavantajlarına birlikte bakalım. 👊

1. Her şeyden önce sevdiğiniz / bildiğiniz şeyi yapıyorsunuzdur.

Nihayet gerçekten sevdiğiniz; veya tecrübenizle iyi bildiğiniz bir alanda tutkunuzu da, yaratıcılığınızı da, uzmanlığınızı da ortaya koyarsınız. Hayallerinizi şekillendirir, geliştirirsiniz.

2. Kontrol elinizdedir; yöneticilere, patronlara itaat etmeniz gerekmez.

Abuk subuk karar ve “kurumsal” kurallar canınızı sıkamaz; kendi kurallarınızı kendiniz koyar, kendi disiplin ve motivasyon anlayışınızı kendiniz uygularsınız. Kararı siz verirsiniz.

3. Bilirsiniz ki kimse size kuş kadar maaş ödeyip kendisi kamyonla toplamayacak.

Kazandığınız para kendinizindir. Azı da, çoğu da; ne kazanırsanız sizin ve işletmenizindir.

4. Maaşa nazaran daha yüksek kazanç elde etme fırsatınız olur.

Tabii yüksek paralar kazanmanın her zaman garanti olmadığını görür; parayı yönetmekte tecrübe kazanırsınız.

5. Çok daha esnek bir yaşam tarzına sahip olabilirsiniz.

Çalışma saatlerinizi belirleyebilir; bu saatleri birilerinden izin istemek zorunda kalmadan esnetebilirsiniz.

6. Sorun çözdüğünüzü bilirsiniz.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerle ilgili yapılan bir ankete göre, KOBİ sahiplerinin %96’sı, KOBİ sahibi olmanın en büyük faydasının müşterilerine yardım etmek olduğunu söylemiş. 

Bilirsiniz ki her çözdüğünüz problemin altında bizzat imzanız vardır –ki böylesi bir tatmin hissi az bulunur.

7. Sektör yaratabilir; mevcut sektörü dahi değiştirebilirsiniz.

Neden olmasın? Dünyayı, ülkeyi, insanların ve şirketlerin kullanım ve reklam alışkanlıklarını değiştiren girişimcileri düşünürken çok gerilere gitmeye gerek mi var? 😏

8. İstediğiniz her yerde çalışabilirsiniz.

Ofise gidip gitmemek, gideceğiniz gün ve saatleri seçmek tamamen size ve hissettiğiniz gereklilik haline kalır.

9. İstihdam yaratırsınız.

Başkaları için iş fırsatları yaratırsınız. Elemanlarınızı seçer; kime el vermek konusunda karar merci olursunuz; ve bu bile başlı başına bir tatmindir.

10. Öte yandan, ‘sorumluluk’ ne demekmiş asıl şimdi öğrenirsiniz.

Arkadaşlarınız size her “Valla en iyisini yaptın” dediğinde içinizden “Dışı seni içi beni yakar” diyesiniz gelir.

11. Arkanızı toplayacak, ihmalinizi üstlenecek bir üst kademe yoktur artık.

Akılsız hamle ve hatalarınızı fark ettiğinizde “Bu seferlik tamam ama bir daha olursa külahları değişiriz” diyen, ancak aynadaki kendi yüzünüzdür.

12. İşletmeniz çocuğunuz gibi olur.

Ellerinizle büyütürsünüz. Birine emanet edeceğinizde aklınız kalır. Küçükken de, büyüyünce de endişelenmeden duramazsınız.

13. ‘İş bilmek’ ile ‘işletmecilik’ arasındaki farkı ayırt edersiniz.

Tüm idari ve muhasebesel işler özellikle de en başta sizin sırtınızdadır ve bu sizi bir hayli zorlar. Genel müdürü olduğunuz şirketin çaycısı da siz olursunuz.

14. ‘Risk nedir’ sorusuna artık gayet reel cevaplar verebiliyorsunuzdur.

İster kendi birikimlerinizi kullanın, isterseniz borç alın; isterseniz büyümeye kalkışın; firmanız için yatırdığınız her kuruş para, risktir. Bunu anlamanız uzun sürmez.

15. ‘Devlet’le en baştan tanışırsınız.

KDV, gelir vergisi, stopaj, kira, SGK primi, fatura, muhasebeci, çöp vergisi, damga vergisi, defter tasdiki, borç yapılandırma vs derken gider ne demekmiş iliklerinize kadar hissedersiniz.

16. ‘Yılgınlık’ ve ‘mücadele’ de gidip geldiğiniz kavramlar arasında ilk sıraları hiç kaptırmaz.

Tüm yükün omuzlarınızda olması, rakipler, ülke ekonomisi derken halinize ağlayacak duruma gelseniz de mücadele etmeyi sürdürürsünüz.

17. Gecenizle gündüzünüz öyle bir karışır ki birbirinden ayırt edebilmek için tokat yemeye intiyaç duyarsınız.

Saat kaç?

Çoğu zaman maaşlı halinize göre daha uzun saatler çalışırsınız. Tatiller hak getirir. Hatta tatilleri, nihayet bölünmeden çalışabileceğiniz için sevmeye başlarsınız.

18. Ama ne olursa olsun, kendinizle gurur duyarsınız.

Başarısı da, başarısızlığı da size aittir. Hiç alamayacağınız dersler alır; hiç olmadığınız kadar olgunlaşırsınız. Ayaklarınıza, beyninize kara sular inse bile, kendiniz için yorulduğunuzu bilirsiniz.

Popüler İçerikler

Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
YORUMLAR
02.11.2016

Gerçek özgürlüktür ancak bedeli çok çok ağırdır.

02.11.2016

Yukarıda ki arkadaşın alıntı sözünde ki gibi ''Çalışan "Keşke patronun yerinde olsam tonlarca para alıyor" diyor, patron "keşke çalışan olsam geliri belli gideri belli" diyor.'' Arada ki bu farkı anladıktan sonra işler kafada kolay bir hal alır bence. Tabii patronların hayat standartı bir tık üstte ama bunun sonucunda da zihinsel zorluk ile dezavantaja giriyorlar..

02.11.2016

Onuncu maddeye onuncu doktorun denk gelmesi 😍 Bunu gördükten sonra yazının devamına odaklanamadım... Ben mi tuhafım ki?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ