Kargo beklemek hepimizin hayatında en az bir kez yaşadığı bir acı tecrübedir. İlla ki en az bir teslimatımız olaylı olur. Hele ki internetten ya da telefonla yaptığımız alışverişlerin elimize ulaşmasını beklemek, sabır taşını kuma çevirecek süreçler yaşatabilir. Sizlere kargo bekleyenin halinden, kargo beklemişler anlar dedirtecek bir liste sunuyoruz;
Henüz yapılmamış bir araştırmanın muhtemel sonuçlarına göre kargocuların %90'ı işini sevmemekte ve teslimatları yaparken 'Ba ba herifçioğluna ba bizim burda imanımız gevriyo lavuk gitmiş waffle makinası almış! Bok yiyin emi...' gibi şeyler içinden geçirebilmektedir.
Gerçek bir teslimat aracının arka kapısını aralamış hamile bir bayanın düşük yapma olasılığı yüksektir. Çünkü köyünden ezine peyniri gönderen adamın pakedinin, içinde 8000 TL'lik laptop olan kutunun üstüne koyulduğu fantastik bir yerdir teslimat araçları. Paketlerinizin sağı solu ezilmişse bilin ki teslimat aracında grup sexe tabi tutulmuştur.
Kargo firmaları elden teslimat konusunda tutucuyken kuryeyle çalışan firmalar daha esnek davranabilir, bakar kuryeci evde değilsiniz, bulduğu yere istifler pakedinizi.
Bazen teslimatlarınız alıcıya ulaşmaz ya da size gelecek bir paket bir türlü elinize geçmez. Araştırılır edilir 'Sizin paket depoda sırra kadem basmış' gibi saçma bir cevapla size dönülür. 'Nerede ulan pakedim?' dersiniz ama tatmin edici cevap verilemez. Sizin pakede depoda ne olduğu aslında bellidir de size çaktırılmıyordur bilginize...
Yurtdışından bir sipariş verirseniz bu masalı da bilirsiniz. Kargonuz haftalar geçer, aylar geçer gelmez arar sorarsınız 'Sizin paket gümrüğe takılmış' deyiverirler. Bu cevabın gazıyla mahalleden adam toplayıp Kuzeyli vahşilerin, The Wall'ı basması misali gümrük kapılarına dayananlar yok değildir.
Bazen uzun yoldan gelen pakede bakıp 'Teslimat aracına kimyasal bomba mı attılar acaba?' diyesiniz gelir. Merak etmenize gerek yoktur, bir saldırı söz konusu değildir. Sadece pakediniz o dağıtım noktası senin bu dağıtım noktası benim şeklinde gezdirildiği için yıpranmıştır. Tabi bu paketlerin içinde gıda varsa fare de çıkar kutudan, böcek de çıkar, hatta mantar bile filizlenmiş olabilir.
Bazı paketler de depodan, dağıtım noktasından kazasız belasız yola çıkmayı başarırlar. Ancak yine de size ulaşmayabilirler, arar sorarsınız, sizi beklettikten sonra; 'Paketiniz dağıtıma çıkmış, kuryede şu an' derler. Bir kaç gün sonra hala pakediniz gelmediyse bilin ki pakediniz dağıtımda değildir; pakedin kendisi dağılmıştır.
Bazı teslimatçılar da kapıyı çalma zahmetinde vs. bulunmazlar içerde olsanız da olmasanız da o paket içeri girer içiniz rahat olsun.
Bazı paketler de elinize açılmış bir şekilde ulaşır, size ne teslim edildiğini cümle alem görür öğrenir. Zaten böylesi daha makbuldür, hava alır pakediniz kokmadan küflenmeden teslim edilir size.
Bazı paketler de vardır ne gönderen sahiplenir ne de kargo firması. Gönderen bizden çıktı der, kargo firması bize ulaşmadı der. Sanırsınız paket göndericiden çıkınca kendi yoluna gitmiş Bahamalar'da gözlerden uzak kendine yeni bir hayat kurmuş... Tövbeler ve estafurullahlar eşliğinde beklenir böyle paketler. Aylar sonra gurbetten dönen evladınız misali kapınıza dayanır 'Kaçtım pişmanım, beni affet' der kollarınıza sarılır. Sevgili gibidir paket, dönerse sizindir, 'Kurban olduğum' der içeri alırsınız.