Her şeyin cıvıl cıvıl olduğu, kalabalığın gürültünün dikkatinizi dağıtabilecek yığınla şeyin olduğu gündüz vakitlerinde çalışmak kimi insanlar için işkenceye dönüşebiliyor.
Gün ışığı, fazla aydınlık olması bile motivasyonunuzu düşürebilecek ilk şeyler arasında sayılabilir. Sadece karanlık çöktüğünde çalışabiliyorsanız ne demek istediğimizi anlamışsınızdır.
O halde gece motivasyonu ve verimliliği daha yüksek olan insanların bildiği o şeylere biraz yakından bakalım...
Yapmanız gereken onlarca iş için gündüz vakitlerinde bir türlü yeterli enerjiyi kendinizde bulamaz, işin başına geçmek için debelenir durursunuz ama nafile...
Uykuyla bir probleminiz yoktur çünkü esasında. Aslında uyumak istersiniz ama aynı zamanda çalışmanız da gerekir. ÇÜNKÜ GÜNDÜZ HİÇBİR ŞEY YAPAMADINIZ.
💪💪💪
Çalıştıkça çalışasınız gelir çünkü etrafta dikkatinizi dağıtabilecek tek bir şey yoktur. Tam gaz motivasyon sürer gider.
Işığa hassasiyetiniz var belki de...
İşte iş burada mistikleşiyor. Hem bir gece önce geç yatmışsınızdır hem sabah erken kalkmışsınızdır ama yine de çalışma enerjisiyle dolusunuzdur ve beyniniz adeta dinlenmiş yenilenmiş gibi hissedersiniz.
Ama gündüz vakitlerinde ne zaman o işin başına otursanız ya o işin sonu asla gelmez ya da kendinizi oyalayacak işten kaçabilecek bir şeyler bulursunuz.
Çünkü tüm gece çalışmışsınızdır, uykular haram......
Çünkü performansınızı en iyi etkileyen saatlerdir geceler. Gündüz erken kalkmak zorunda olmak sizi daha sinirli bireylere dönüştürebilir. Bilim insanlarının araştırmalarına göre buna 'sosyal jetlag' deniyormuş. Yani gece kuşları, kendilerini erken kalkmaya ve gün içerisinde yüksek enerjiyle çalışmaya zorlarlarsa eğer, bu hem daha fazla uyku kaybına hem de duygusal stres yaşamalarına neden olur. Neticede de daha mutsuz bireyler olurlar.
İflah olmazsınız siz... :/
Ee ne kadar verimli olursanız olsun, robot değilsiniz sonuçta. Elbette bazı şeyler için daha fazla zamana ihtiyaç duyarsınız ama zamanı da tutamazsınız, değil mi?
Yani şimdi düşününce insanlar sizin keyfinizi bekleyemez değil mi? Üzücü ama gerçek olan bu maalesef... :/
Gerektiğinde gündüzleri bile kendinize göre ayarlayabilmenin bir yolunu her zaman bulursunuz. 😏
Kendinize rahatlık sağlayabildiğiniz ölçüde verimli ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratabilirsiniz kendinize. Bu da demek ki sizin için kimsenin olmadığı belki çıt sesinin bile çıkmadığı gece vakitleri demek.
O zaman bol şanslar, daha az ışıklar olsun, yeter ki üretelim! 😁🌑
Bende de var bu durum nasıl oluyor anlamıyorum. Okul hayatım boyunca tembel bi öğrenciydim butün ün saçma sapan işlerle uğraşır gece yarısından sonra eteklerim tutuşur ders çalışmaya başlardım. Bi gün günduzden başladım calışmaya, olmuyor anlayamıyorum. Butün dikkatimi toplayıp konuların üzerinden tekrartekrar geçiyorum ama kendime hazırladığım sınav kağıdına hiç bir şey yazamıyorum çünkü hiç bir şey bilmiyorum. Ne zaman ki saat şöyle gece yarısından sonra bir, iki oluyor algım açılıyor. Bütün gün bi sayfayı anlayamayan ben, bir sezonun konusunu yarım saatte yalayıp yutuyorum hem de uykudan gözlerim kapanıyor ken.
Bu gece olayı bende çok uzun süredir var. Ofiste odamda kanepe vardı. Bildiğin çekyat. Gece çalışır orada yatardım eve gitmezdim. Sonradan sonraya patron teşvik primi gibi ofisteki buzdolabına bira cips falan koymaya başladı. Çıkarken" akşam kalacaksan dolaba bira ile cips koydum" derdi.
universite zamanlarımda gün ışığı varken dersime töbe konsantre olamazdım. en verimli saatlerim aksam 8-11 arasıydı. o saat arasında yaptım yaptım baska da yapamazdim.