Tamamını okuduktan sonra hep beraber kılıcımızı çekip 'GÜÜÜÜÜÜÜÜÇ BENDEEE ARTIIIIIIK' diye bağırmasak mı?
Tamamını okuduktan sonra hep beraber kılıcımızı çekip 'GÜÜÜÜÜÜÜÜÇ BENDEEE ARTIIIIIIK' diye bağırmasak mı?
Dur yolcu! Aramayı bırak dedik diye 3 maymuna dönme. Sadece gözlerini fıldır fıldır yapma bi! Her gördüğüne potansiyel eş adayı olarak bakma, sen takıl, rahatına bak. O seni zaten haşofmanların varken de bulur. Raad ol başgan ;)
'Ben aramıyoruuuum kiiii' dediğini duydum. Bin ırımıyırım kiiii.... Hı hı evet. Stalklama o zaman. Stalklıyosun, biliyosun sen de bunu. Stalklama.
Şimdiye kadar sırf onlar seni beğensin diye aldıklarından bi kurtul. Canın ne giymek istiyorsa, git onu al. İç çamaşırı dahil kıps kıps.
O lisede falandı ya. Dakika başı rapor verdiğin arkadaşların evlendi tabi haliyle. Çoluk çocuk, çoluk... Arada bi kahve iç, geç. Yüzeysel takıl .Çok anlatmak istiyorsan, bir günlük falan tut. Günlüğe yok artık dedin az önce, onu da duydum, bana anlat, Kontorsiyonist abla de, beni neden kimse sevmiyor de, de yani. Sana da bir içerik yaparız, dertlerin derya olmak yerine içerik olur en kötü, fena mı? (Bana abla deme, o lafın gelişiydi, çok pis bozuşuruz bak) 😬
Bak bu Pollyannacılık değil işte. Bu hayatın bir gerçeği. Ciddiyim ya. Boşanma ihtimalin yok, sevin buna. Cidden sevin!
Şıp sevdisin demiyorum. Seni anlıyorum diyorum. Her karşına çıkana ister istemez ya bu O'ysa muamelesi yapma diyorum. Hele hele 'O' olmadığını bayağı anladıktan sonra. Minnoş kalbini kırma yok yere. Değilse, kaç kenara, sıradaki gelsin.
Bak bu 'Ondan bi cacık olmaz' lafı aslında çok ağır bir laf. Neden mi? Hıyar bile değilmiş hesabına geliyor. Bakma öyle, hıyar bayağı faydalı bir gıda. Kilosu da az buz değil.
İnceldiği yerden kopsun hesabı. Kırılan bardağı kaç kere yapıştırabilirsen, kalbini de o kadar çok yapıştırabilirsin. Bir yerlerden sızdırmaya başlamadan uza ordan. Milleti de bıktırma; kendinden de ilişkinden de. Sonra kimsenin güveni kalmayan yalancı çobana dönersin. Bknz. 'Kanka ben çok kötüyüm, biz ayrıldık' 'Yine mi? E barışırsınız.'
O romantik komedilerin en azından bir sahnesini gerçekten yaşayabilirsin. Çünkü herkes Hollywood'u sever ve etkilenir. Bakar, benzetir. Ama kimse seninle kavga edip, arabasıyla mayına girip, konaktaki sürmeli hizmetli tarafından kurtarılıp sana geri dönmez. Ha bak havaalanında sen gitmek üzereyken, o uçak buraya gelecek tribine girer ama.
Ağla be! Sezen dinlerken az mı ağladın? Sarı odalarda az mı durdun? Aman ben gönlünü hoş tutayım, aman her şeye evet diyeyim, aman sıkıntı çıkarmayayım. Eee nerede kaldın sen? Sarı odalarda mı bıraktın kendini? Bırak allasen, sen mutluyken gülecek insan çok, sen omuz bul müsait bir tane de yeri geldiğinde ağlayabilesin.
'Bak şimdi falanca kankitom evlendi, kızı/adamı böyle kandırmış.' Ya aynı kızı/adamı kandırmayacaksın ki! Bir kere kandırmak nedir? Kandırmak kolay, inandırmak, inanmak lazım. Taktiği unut. Sonra gece yanında horlayan tipe de taktik verirken bulursun kendini. 4-2-4 yat hayatım horluyorsun ?!?
Aslında bu sonsuzluk mevzusu insanın sinirini bozuyor. Sonsuzluk deyince sanki böyle bir tüy dikenleşmesi söz konusu. E bırak o zaman. Oluruna bırak. Hayat bu, belli mi olur? Eğlendiğinle, evlen yeter.
Sahiplenmek farklı bir olay. Sevgiyle karıştırma. Aşkla da. Yap gene kendi deliliklerini, kıskan kıskanabildiğin kadar da sahiplenme. Kimse senin için 'ölü taklidi' yapacak değil. Kuyruğunu sallasın yeter ;)
Birilerini sırf sana değer veriyor diye sevemezsin. Annen de baban da sana daha çok değer veriyor inan. Hatta şu değiştirmeye korktuğun kuaförün/berberin bile.
Sen anormal ol, onlar bnormal olsun. Kime ne? Bu senin hayatın! Nasıl mutluysan öyle ol; çünkü seni sevecek kişi, senin bu halini severse, 60 yaşında hala el ele tutuşan efsane çiftlerden olursunuz.
Çek bir sandalye. Otur, gel. Kaçıncı bu? Ciddiyim! 'Valla bu ilk' diyorsan, kalk o sandalyeden yerine oturacak bir sürü insan var. Yok öyle ilk seferde vazgeçmek. İkincide de. İnsanlar kaç kere iş, arkadaş, kanka, ev, şehir değiştiriyorlar haberin var mı? Koşulsuz sevip de vazgeçemeyeceğin tek şey ailen. Haa herhangi biriyle küstüysen (aramadığın dayın dahil), hemen barış bence.
NEDEN Mİ? Neden sorusu, çocuklar tarafından anlam vermek, yetişkinler için de anlam veremedikleri soruları cevapsız bırakmak için sorulur. (Bu cümleyi bir daha oku bak hak vereceksin) 'Neden?' ya da 'Neden ben?' sorularını sorma; gerçek cevabını asla bilemezsin. 300 sayfalık tez yazsın sana, tatmin olmazsın. Neden sorusunu soruyorsan, olmamıştır zaten; uza.
Hadi yorumlara! Azcık eleştirmeyi bırakıp, dertleşmeye. Eleştirmeye mi geldik ayol, kalkın samimi olalım! 🙃
3-beni beğeneni ben ben beğenmem benim beğendiğim beni beğeniyor ama ambalaj sağlam içi boş:) bir değil iki değil. ya yürümüyor anlaşamıyorum ya ataerkil çıkıyor fazlaca, ya kabadayı. çıldırıcam :) benim derdim herkesin aksine inanmak. aşık olacağıma inanıyorum vee eski sevgilimle cennetee karşılaşsam terki diyar eylerim.koca arıyor imajı nı yapıştırmayın zira koca değil aradığım şey. Güvenmek, aşık olmak, ait olduğunu yada olunduğunu hissetmek, bisiklet sürmek falan yani. özledim be! :) yani burada benim durumuma da bir el at bakalım, hayde! :)
Onedio testleri demişsin ama yıldızname testinize göre 15 yıl sonra evleniyormuşum.30 yaşındayım ben sayın editör. Oturayım mı ben de bir sandalye çekip karşına şimdi :(
1- harika içerik! tatlı editör! dertleşiyoruz ha? geç otur karşıma o zaman. Çok boktan bir adamla çok boktan bir ilişki yaşadım bitti. 2 sene sürdü nasıl bok aşkıysa artık :) Öyle stalkladığım zamanlar, aman bir daha asla dediğim zamanlar da geçti çünkü biteli çok oldu. Yani anlayacağın ben herifin cenazesini çoktan kaldırdım. O da gitti benim arkadaşımla sevgili oldu. oh misler misi. Tiksinmelerin hat safhasındayım hatta başka organlarımla gülüyorum yaşadıklarıma.