Günümüzde yaklaşık 100.000 hastaya 141 hemşire düşmekte, ülkemizde olması gereken hemşire sayısı 500.000 iken varolan hemşire sayısı 120.000, atanmayı bekleyen yaklaşık 100.000'dir.
Çağın en yorucu,en vicdan gerektiren, en hareketli aynı zamanda en gerekli ,en güzel mesleklerinden biri olan hemşirelik gereğinden fazla çaba istiyor. Günümüzde hemşireler bir çok geleneksel komik hadiselerle karşılaşmakta işte bunlardan yalnızca birkaçını sizler için derledik tüm meslektaşlarıma ithafen...
Damar yolu açtıktan sonra içte kalan kısmın demir olduğunu sananlara aslında demir değilde plastik olduğunu anlatma çabaları ter döktürür hemşirelere :)
Tabi bir de kan alınırken 'Benim damarlarım çok incedir.Bilen biri baksın.' demeyen hastalar nadirdir.
Genelde ya gece yarısı ya da sabahın köründe uykunuzun en tatlı yerinde enjeksiyonunu yaptırmaya gelen komşu teyzeler...
Hasta odasını girip hastanın tansiyonunu ölçtükten sonra tam odadan çıkacakken 'Yavrum benim de tansiyonumu ölçer misin?' diyen bir teyze muhakkak vardır.
Hastalık hastası olan liseli ergenler veya 70'lik teyzeler veya amcalar hastanenin her köşesindedirler..
Kollarındaki serumları saatli bomba sanıp da serum bittikten sonra patlayacağını sanan ve bu yüzden serum biter bitmez tüm koridoru sarsacak yükseklikte bir bağırmayla 'Hemşire hanım serumum bitti!' deme alışkanlığı olan en az bir hastanız vardır...
Ve Florence Nightingale ablamızın da söylediği gibi:'Tanrının en değerli armağanı olan hayat, çok defa hemşirenin ellerine terk edilmiştir.'