Sadece Gerçek Evcilerin Yaşadığı 10 Durum

Evcimen olmak, aslında bir yaşam felsefesi. Dışarıda yapılacak her türlü aktiviteye inat, kendine sıcak bir yuva kurmuş; en büyük keyfi evinin dört duvarı içinde bulan harika insanlarsanız, işte bu liste tam size göre! Eğer sen de evde vakit geçirmeyi seven, battaniyeni sarıp kendi dünyanda huzur bulanlardansan, her madde seni anlatıyor olacak. 

Haydi gel, evcimenlerin başından geçen o unutulmaz anlara bir göz atalım:

1. Arkadaşlar arayıp dışarı çıkmak istediklerinde artık bahanelerin hazır!

İster yorgun ol, ister olmayacak kadar enerjik, her durumda 'Evdeyim ya, yorgunum…' deyip geçiyorsun. Ama işin aslı bambaşka: Evde olmanın keyfi dışarıdaki hiçbir etkinlikle kıyaslanamıyor. Evinin içinde, kendi kendine zaman geçirmek en sevdiğin aktivite. Arkadaşların da artık çözmüş; sana eğlence deyince gözlerin parlarken, dışarıda eğlence deyince bir anda sessizleşiyorsun. Evde oturmak, battaniye altında huzur bulmak, senin için sosyal hayatın zirvesi!

2. Dışarısı ne olursa olsun, senin için battaniyenin altına girip bir fincan çay ya da kahve eşliğinde keyif yapmak en büyük ritüel.

Özellikle yağmurlu bir günse, pencerenin kenarında kurulup sıcak içeceğinle kitap okumak senin için lüks bir tatil gibi. Dışarıda bin bir türlü kafe olabilir, ama senin kafan hep evde! En güzel ambiyansı da kendi evinde yaratıyorsun. Üstüne bir de sevdiğin diziyi açarsan, tüm dünya bir kenara çekilsin!

3. Hafta sonunu pijamayla geçirmek, senin için ideal bir tatil!

Sabah erkenden kalkıp dışarı çıkmak gibi bir derdin yok. Kimseye yetişmeden, acele etmeden bir gün geçirmek senin en çok sevdiğin şey. En rahat kıyafetlerinle, battaniyene sarılıp, favori atıştırmalıklarını alıp film izlemekten daha huzurlu bir şey yok senin için. Bazen kendine şımarık bir hafta sonu hediye edip koca günü pijamayla geçirdiğin oluyor, ki bundan büyük mutluluk yok!

4. Bugün Dışarıda Hava Nasıl Acaba?

Bazen evde o kadar uzun kalıyorsun ki dışarıdaki hava durumunu sosyal medyadan ya da başkalarından öğreniyorsun. Dışarı çıkmak senin için sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel bir efor! Eve döneceğin o anın hayalini kurarken, aslında dışarı çıkmana hiç gerek olmadığını fark ediyorsun. Hatta bazen öyle oluyor ki, dışarıya ilk adımını atar atmaz “Neden buradayım?” diye düşünüyorsun. Evdeki huzurdan ayrılmak senin için en zor işlerden biri.

5. Arkadaşlarınla alışverişe çıksan bile, mağazalarda gözlerin hep ev eşyalarında.

Yeni bir mum, şık bir battaniye, veya ufak bir dekorasyon objesi… Onları görür görmez 'Bu kesinlikle benim olmalı!' diyorsun. Evinde bir bütünlük ve uyum sağlamayı kendine misyon edinmişsin. Her alışveriş poşetinde bir ev aksesuarı olmadan dönmüyorsun; çünkü evin senin en büyük sığınağın, orayı güzelleştirmek de en sevdiğin uğraşlardan biri!

6. Arkadaşların dışarıda eğlenme planları yaparken, senin aklın çoktan evdeki keyifte.

Kendine hazırladığın rahat bir koltuk köşesi, en sevdiğin dizinin yeni sezonu ve yanında favori atıştırmalıkların… Evde geçireceğin gecenin hayali bile seni mutlu ediyor. İyi bir dizi, bir kase sıcak çorba veya patlamış mısır, belki elinde kahven ya da ev yapımı bir tatlı… İster birkaç yakın arkadaşınla istersen de tek başına bu dizi maratonunu yapmak senin için dışarıdaki en kalabalık partiden bile daha eğlenceli. Çünkü senin “partin” kendi düzeninde, kendi kurallarınla başlıyor!

7. Evde yalnız kalmak bir evcimen için en büyük lüks!

Bütün ev tamamen sana kaldığında, kendi kendine geçirdiğin o sessiz ve huzur dolu anların kıymetini biliyorsun. Sevdiğin müziği açıp içinden geldiği gibi dans edebilir veya tamamen sessizliği dinleyebilirsin. Yalnız başına geçirilen bu anlar, senin için tüm dünyayı keşfetmiş gibi rahatlatıcı.

8. Evcimenlerin evdeki düzenleri kendileri için bir kutsal alan gibi…

O yüzden misafir geldiğinde o düzenin bozulma ihtimali bile seni hafif bir paniğe sürüklüyor! Yastıkların simetrik dizilişi değişiyor, sehpanın üstünde her zamanki derli toplu hali kayboluyor, mutfakta hazırlıklar yapılırken en sevdiğin çay bardağının yeri bile bir şekilde farklı bir köşede kalıyor. Herkesin rahat etmesini istiyorsun, ama içten içe “Bir an önce her şey eski düzenine dönse” diye düşünmeden de edemiyorsun!

9. Dışarıda yapılacak bir sürü aktivite olabilir ama sen hafta sonlarını evde vakit geçirerek değerlendirmeyi tercih ediyorsun.

Evde yapılacak işler her zaman bitmez! Bu hafta odayı yeniden düzenlemek, sevdiğin yemek tariflerinden birini denemek veya bitkilerine yeni bir saksı almak gibi planların hep listede. Belki bir dolap temizliği, çekmece düzenleme maratonu ya da yeni bir dekorasyon fikri… Her hafta sonu kendine küçük hedefler koymak, belki yeni bir hobi edinmek ya da farklı bir yemek denemek sana mutluluk veriyor. Evin içinde kendinle baş başa, ufak tefek projeler yaparken adeta kendine terapi yapıyorsun. Bütün hafta boyunca “Hafta sonu gelse de şu projeyi tamamlasam,” diye hayal ediyorsun ve sonunda o an geldiğinde kendini en sevdiğin ortamda buluyorsun.

10. Bir kafeye gidip sosyalleşmek kulağa hoş gelse de senin için kendi evinin sıcaklığında kahve içmek gibisi yok.

Sabah uyanır uyanmaz en sevdiğin kahve kupasını alıp, mutfakta sevdiğin kahve kokusuyla kendine geliyorsun. Koltukta en rahat ettiğin köşeye yerleşip ya güne güzel bir kitapla ya da sevdiğin bir diziyle başlıyorsun. Kafedeki kalabalık, gürültü, beklemek… bunlar senin kahve keyfini bozan şeyler. Sen, en huzurlu köşende, arka fonda çalan sevdiğin müzik eşliğinde kahveni yudumlarken hayatın en huzurlu anını yaşıyorsun. Her yudumda kendine “İyi ki buradayım,” diyorsun, çünkü dışarıdaki hiçbir yer evinin sıcaklığını, o rahat köşesini, iç huzurunu sağlayamıyor. En iyi kahve keyfi, tabii ki evde!

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?