Sadece Erkek Çocuk Sahibi Olan Annelerin Anlayabileceği 15 Şey

1. İlk Görüşte Aşk

Bu gerçi tüm annelerin yaşadığı bir duygu. Ama bizim gibi erkek çocuğa önem verilen toplumlarda annenin erkek çocuk doğurduğunda hissettiği şey daha farklı olsa gerek. Alınan tebrikler, duyulan gururlar falan da cabası oluyordur mutlaka. Oğlunuz büyüdükçe aşkınızın büyüyeceğini, anneler ve erkek çocuklar arasındaki duygusal bağın daha güçlü olduğunu da biliyorsanız oldu bu iş!

2. Mavinin müptelası olmak

Hayatınız öncelikle maviye boyanacak. Biz her ne kadar cinsiyetleri renklerle işaretlememek yanlısı olsak da nüfus cüzdanından doğum hediyelerine, oda takımlarından oyuncaklar kadar her şeyin rengi mavi olacak. Bu maviler zamanlar yeşil, kırmızı, sarı, ve hatta siyaha dönüşecek. Pembelerden, morlardan vazgeçmeye hazır olun anneler.

3. Oyuncaklara Alışın

Siz bebeklerle, evcilik oynayarak falan büyüdünüz değil mi? Şimdi hepsini unutun ve arabalar, silahlar, çizgi roman ve film karakterlerinin figürlerinden oluşan bir oyuncak dünyasına hazırlanın. Ha bir de bu oyuncaklar sakin sakin değil kırılıp dökülerek oynanacak, birbirine vurulup çıkan seslere bayılarak eğlenecekler oğullarınız. Bu oyuncaklar zamanla şekil değiştirip bilgisayar oyunları ve oyun konsolları haline gelecek. Geçmiş olsun şimdiden.

4. Evde Fazladan 1 Erkek

Tahminimce siz de her Türk annesi gibi titizsiniz? Mutfak, banyo hep temiz olmalı, yataklar toplanmadan evden çıkılmamalı değil mi? Unutun, hemen unutun bunları. Eşinize yıllardır öğretemediğiniz klozet kapağını kaldırmak, kullandıktan sonra indirmek gibi basit işler artık muhtemelen hiç yapılmayacak. Koltuk altlarında çorap tekleri, oğullarınız okula başladığında ütülenecek fazladan gömlekler ve pantolonlar. Kabus gibi değil mi? Şimdiden derin bir nefes alın; zamanla düzeliyor.

5. Okuldan Gelecek Şikayetler

Kızınız varsa bilirsiniz; okuldan dönüp öğrendiği şarkıları söyler, öğretmenini nasıl kendine hayran bıraktığından ve buna benzer şeylerden bahseder. Oğlunuz ise o kızların saçını çeken erkek çocuklarından biri olabilir büyük ihtimalle. Oyuncağını paylaşamadığı için ya da oynadığı oyunun havasına fazlaca kapıldığı için kavgalar yaşayabilir. Şikayet duymaya ve bunları yumuşatarak savunmaya, sindirmeye hazırlanın bence bir an önce.

6. İlle de Spor

Siz de her modern anne gibi çocuğunuz keman dersi alsın, yaratıcı drama sınıfların katılsın istiyor olabilirsiniz. Bir oğlunuz varsa şayet futbol antrenmanı, karate kursu gibi şeyler hayatınızda daha çok yer kaplayacak. Futbola aşık olacak olan oğlunuz umarız başka sporlarla da ilgilenir. Onu futbolcu olma hayallerinden uzaklaştırıp 'oku çocuğum, okumadan bir şey başaramazsın' demek zorunda kalacaksınız sık sık.

7. Ergenlik

Kızlar mı yoksa erkekler mi daha zor ergenlik dönemi geçiriyor bilemiyoruz. Sivilceler, kalınlaşan sesler, terleyen bıyıklar ergenliğin bir yüzü. Diğer yüzünde yükselen sesler, asilik, her şeye itiraz etmek gibi şeyler var. Çok sıkmayın oğlunuzu, bu dönem zor ama görece çabuk geçiyor. Asıl mesele ergenliğini yaşında yaşayamayan ve hep çocuk kalan erkekler. Anne olarak buna müsaade etmeyeceğinize inancımız tam.

8. Kızlar, kızlar, kızlar!

Ergenlikle birlikte karşı cins hayatlarında daha çok yer kaplamaya başlayacak. Erkek çocuklarına genelde duygularını saklamaları öğretildiği için bunu sizinle paylaşmakta zorlanacaklardır. Üstelik bir de anneye aşırı bağlılık ve hatta anneye duyulan o masum aşk devreye girince kafaları iyice karışacak. Siz de içten içten kıskanacaksınız biricik oğlunuzu ama çaktırmamanız lazım. Sağlıklı duygusal ilişkilerin temeli erkeklerin anneyle olan sağlıklı ilişkisiyle atılıyor çoğunlukla, unutmayın.

9. Kızımız da pek hamaratmış maaşallah

Ergenlik geçti gitti, oğlunuz yetişkinliğe adım attı artık. Bu dönem kendinizi sık sık etrafınızda gördüğünüz tüm genç kadınlara birer potansiyel gelin adayı gibi bakarken yakalayacaksınız. Oğluşunuz yavaş yavaş yuvadan uçmaya hazırlanıyor, bunu biliyorsunuz. Bu süreç biraz sancılı; siz gitsin istemeyeceksiniz, o gitmeye can atacak. Ama unutmayın zamanı gelince gitmesi herkes için daha hayırlı. Kızlara çok kulp takmayın emi.

10. Hayırlısıyla bir iş bulsaydı.

Üniversite sınavını kazandı mı? Tıp mı okusa? Gözde meslekler neler? Erkekler hangi işlerden daha çok para kazanır? Bu ve benzeri soruları çok soracaksınız kendinize. İstemesek de ataerkil düzeni her seferinde tekrar inşa ettiğimiz bu toplumsal düzen içinde erkekler bu konularda daha çok zorlanıyor, bu bir gerçek. Gelecekte sahip olacağı ailenin temel direği olacağı fikri, bu aileyi geçindirecek kişi olmanın ağırlığı hem çocuğa hem de anne babalara büyük dert. Kız çocukları da mutlaka okumalı ama anneler nedense 'kızım nasılsa evlenir, kendini kurtarır, oğlanı aradan çıkaralım, mutlaka okusun' fikrinden asla vazgeçemiyorlar. Omuzlarına çok büyük yükler yüklemeyin çocuklarınızın.

11. Gel tezkere gel tezkere bitsin bu hasret

Bence bir oğlan anasının en büyük imtihanı budur. Bu yaşa kadar üzerine titreyerek büyüttüğünüz, elinizle beslediğiniz, her işini onun için bir çırpıda hallediverdiğiniz biricik evladınız uzunca bir süre hem sizden ayrı kalacaktır hem de sert komutanlar onu üzecektir büyük ihtimalle. Güvenlik kaygıları bir yana, ona küçük yaştan derli toplu, düzenli bir insan olmayı öğretirseniz askerde yatağını toplamayı beceremediği için azar işitmez en azından. Şimdilerde bu işler daha kolay halledilebildiği için oğlunuzun babasına erkenden 'Necati, bu çocuğun askerliği var daha bak, para biriktirelim şimdiden, bedelli yapsın' demek de aslında baya akıllıca bir hareket olur, benden söylemesi.

12. Yatak odasını kız tarafı alır.

Oğlunuz başka bir kadını sizden çok sevmiş. Hayatını sizin dizinizin dibinde değil de onunkinin dibinde geçirmeye karar vermiş. Bu zaten yeterince zor değilmiş gibi bir de şu düğünü oğlan tarafı yapar derdi! 'Oğluşum biz salon takımını aldık, Necla hanımlar da beyaz eşyayı tamamlasınlar işte.' diyalogları zaten çok can sıkıcı. Bir de düğün yemekli mi olsun, hangi salon tutulsun, gelin kızımız kır düğünü istemiş o ne ki öyle alan diye düşünmesi var bu işin. Günümüzde artık gençler çalıştığı ve bu gibi masrafların bir kısmını üstlendiği için işiniz kolaylaşacak ama yine de bir 'ele güne karşı' durumu var. İşin iyi tarafı düğün masraflarını takılardan karşılamak mümkün. Aman çocukların elinden altın bileziklerinin hepsini almayın yine de.

13. ''Oyna hopla kaynana dilini topla kaynana. Oğlun beni istiyor çatla patla kaynana''

Bu ilginç bir müessese aslıda. Bizde bir laf vardır; 'gelin kaynana toprağından olur' derler. Yani aslında gelinler ve kaynanalar birbirine benzer ve yaşadığınız problemler aslında birbirinize ayna olduğu için yaşanıyor olabilir. Siz ne yaparsanız yapın hep kaynana olacaksınız; gelininiz de ne kadar harika bir eş ve anne olursa olsun hep gelin olarak kalacak. Daha az sıkıntı yaşamanın anahtarı mümkün mertebe daha az görüşmek. Özel hayata müdahale, sürekli ev ziyareti hatta yatılı misafirlik gibi şeyler işin tadını en çok kaçıran unsurlar. Bir de unutmayın; eşler birbirinden vazgeçebilir ama anneler ve evlatlar asla. Siz hep daha avantajlısınız yani. Bunu sevimli bir kaynana olmak için kendi lehinize kullanın bizce.

14. ''Süper Babaanne seni çok seviyoruz''

Torun sahibi olanların dediğine göre bu duygu dünyanın en güzel şeyi. Nesliniz devam ediyor, sizin ve oğlunuzun küçük bir kopyası geliyor eve. Siz hayat elinizden kayıp gidiyor diye düşünürken birdenbire gençlik aşısı yetişiyor imdadınıza. Torununuzla oynamak, onu giydirmek, yedirmek, uyutmak harika. Genç yaşta babaanne olursanız birlikte gezip tozmak bile mümkün. Fakat babaanne her zaman anneannelikten biraz farklı. Nedense torunlar anneanneye daha çok bırakılır, uzun tatiller orada, kısa olanlar babaannede geçirilir, hiç dikkat ettiniz mi? Gelinlerin bunda payı var mı bilmiyoruz. Çok da önemli değil zaten. Siz eğlenceli bir babaanne olursanız gelin araya girse bile torun sizi isteyecektir zaten, meraklanmayın bu konuda. Tadını çıkarın, hırka ve kazak örmeye ara verin, artık hep penye şeyler giyiyorlar çünkü.

15. ''Yaşlanınca Bana Bakçan mı Çocuğum?''

Torunları büyüttünüz, ufak ufak yaşlanma ve Allah göstermesin elden ayaktan düşme belirtileri başladı değil mi? Oğlunuzla aynı şehirde yaşıyorsanız daha avantajlısınız. Ama hele bir de ayrıysanız fena. Bayramlarda aranmamak, gelen giden kalmaması, kapınızın daha az çalması çok zor yaşlılıkta. Bayramlarda şeker reklamlarını bile böyle yapıyorlar baksanıza. Oğlunuz doktorsa yaşadınız! Size daha iyi ve daha çok bakacaktır. Hayırsız evlat sendromundan muzdaripseniz işiniz zor. Böyle durumlarda kız çocuk daha iyi oluyor, bunlar hep tecrübeyle sabit şeyler.  Siz siz olun, oğlunuza güvenin. Onu bu konularda sıkarsanız zaten hayat gailesinden sıkılmış olan canı daha çok sıkılacak ve sizden uzaklaşacaktır. Hayırsız evlat diye bir şeye inanmıyoruz; doğru eğilim ve sevgi dolu aileler böyle problemleri otomatik olarak eliyor zaten merak etmeyin.

Bonus: Sevgi

'Bütün genellemeler yanlıştır; bu da dahil.' Bu söz çok doğru. Ama doğru olabilen genellemeler de mümkün. Evlat sahibi olmadan bu konuda fikir sahibi olmak çok zor. Çocuğunuzu onun cinsiyetinden bağımsız seveceksiniz elbet. Çocuğunuz eşcinsel de olabilir, hiç evlenmeyebilir, size tombiş torunlar vermeyebilir. Okumaz, evden gitmez, hatta büyük kabahatleri olabilir. Bunların hiçbiri ona olan sevginizi azaltmaz, azaltamaz. Çünkü anne olmak dünyanın en güzel şeyidir. Biz bir kısmımız olduk, oradan biliyoruz. Ha anne olmak şart mıdır? Elbette değil, çocuk sahibi olma baskısı çok anlamsız. Yeğenleriniz, kuzenleriniz, arkadaşlarınızın çocukları olacak hayatınızda. Onları çok sevin, tüm çocukları çok sevin. Kız ya da erkek diye ayırmadan. Onların sevgisi size dünyaları verecek, yorgunluğu dünyanın en keyifli yorgunluğu olacak inanın. Ve çok çabuk büyüyorlar unutmayın, bebekken onları çok koklayın çünkü o koku ömrünüz boyunca en çok seveceğiniz koku olacak.

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!