Anne olmak başlı başına keyif verici, yorucu, heyecan dolu bir macera. Anneler kız evlat, erkek evlat ayrımı yapmaz, yeter ki sağlıklı olsun derler, ama Freud'un bile içinden çıkamadığı 'anne-erkek çocuk' ilişkisine biraz yakından bakalım istedik.
Anne olmak başlı başına keyif verici, yorucu, heyecan dolu bir macera. Anneler kız evlat, erkek evlat ayrımı yapmaz, yeter ki sağlıklı olsun derler, ama Freud'un bile içinden çıkamadığı 'anne-erkek çocuk' ilişkisine biraz yakından bakalım istedik.
Onun yanında eşine sarılamamak, iş yaparken, telefonla konuşurken, bilgisayarı karıştırırken, yemek yaparken, kitap okurken, birileriyle sohbet ederken, yani onunla ilgilenmediğinde veya onun istemediği bir şeyle ilgilenirken sırtından, kolundan, bacağından yapışıp durmasına alışıp her şeyi bırakıp ona sımsıkı sarılıverrmektir.
Eşin için, hayatında bu kadar çok sevebileceğin başka bir erkek yok diye düşünürken, sana aksini ispatlarcasına çıkıp gelen bu küçük şeye deliler gibi aşık olmak, koklamaya, öpmeye doyamamaktır.
Sürekli dağınık olmamasını,i odasını toplamasını söylese de, bunları gördükçe suratına bir gülümsemenin yerleşmesidir.
Mesela sünnet korkusunu yenmesi için ona öğütler vermek, mesela ayakta işemeyi öğretmektir.
Hoş bir şey olmasa da kendini bundan alıkoyamamaktır.
Onunla top oynamak, araba sürmek, yeri geldiğinde çılgınlar gibi güreşmektir.
Gelin-kaynana çekişmesinin bir numaralı müsebbibi olmaktır.
Psikolojiye Raymond de Saussure tarafından sokulan terimdir. ‘Kendi öz oğluna karşı patolojik bir bağımlılık’ halini ifade etmek üzere kullanılır: Annelik duygusundaki, ‘oğlunu diğer kadınlardan kıskanma –yalnız kendisine bağımlı kılma-, onu uzağındaki başka bir kadınla düşünememe’ gibi görece hafif derecedeki sapmadan başlayarak, ‘oğlundan ruhsal ve bedensel tam bir cinsel haz duyma’ gibi ağır bir sapmaya kadar varan geniş bir sapık patolojik duygu spektrumu olarak açıklanan durumdur.
Çocuğun annesine duyduğu aşırı sevginin sonucunda babasının yerine geçme isteğinin saplantı halini alması.
Eskiden hamam da kız arama yerlerinin içinde yer alırdı.
Sürekli koşmak, zıplamak, hoplamak, top oynamaktır. Yerinde duramamak deyiminin ne olduğunu birebir görmektir.
Olumsuz bir durumu ifade etmek için kullanılsa da bu sıfattan şikayetçi olmamak, hatta biraz da böbürlenmektir.
Oğlu ile arasında özel bir dil, gizli bir ilişki, kopmaz bir bağ olmasıdır...