Güç bela sokağa çıktığınızda kaldırımlardaki engelli rampalarının kırık dökük olmasının yaşattığı hayal kırıklığı, ağzınıza gelen küfürler.
Belediye çalışıyor.
Acıyarak, üzülerek bakanlara haykırma isteği : 'Bana öyle bakma, anlayacaklar.'
Tekerlekli sandalyeden istenilen zamanda kalkılıyormuşçasına normal insanlara göre yapılıyor bu ATMler. Hayır, kalkılmıyor. Para çektirmek için adam bulmak zorunda oluyorsun.
Bazen kötü kokabiliriz, kusmuş olabiliriz. Sondamız patlamış, hatta ve hatta altımıza yapmış olabiliriz. Merak etmeyin, eve dönünce o şekilde yatmıyoruz. Ancak eve dönene kadar kokabiliriz. Lütfen öff püff çekmeyin, azıcık sıkıverin dişinizi. Bir de siz kötü hissettirmeyin.
Aşk halihazırda zor bir şey. Bizler de kalp sahibiyiz, kalbe engel olmuyor; aşık oluyoruz. Aşık olduğumuz insanlar -zor bir ihtimal olarak- bizlere şans veriyorsa, sevgilimizle insan içine çıktığımız zaman acıyarak bakmayın. Ya da şaşkınlıkla.
Hem aşık olacağız, aşık olduğumuz da bize aşık olacak; üzerine bir de ailesi mırın kırın etmeden bizi kabul edecek. Zor iş azizim.
Sinemaların büyük çoğunluğunda engelli rampası yok. Bu sebeple en önde, en saçma yerde oturmak durumunda kalıyoruz. Bir heves gittiğimiz sinemada en konforsuz kısımda izleyince 'sinemaya da sosyal hayata da lanet olsun' deyip içimize kapanıyoruz.
Metrodan çıkarsın itiş kakış koştururlar yürüyen merdivene. Koltuk değneğine yanlışlıkla tekme gelir, nasıl dengede duracağını şaşırırsın. Ya yürüyen merdivenin boşalmasını beklersin, ya da güç bela 'tabana kuvvet' dersin.
Bu ulaşmamız kolay olduğu sanılan koltuklara oturuyorlar. Takıyorlar kulaklıkları, ellerinde 'akıllı' telefonları; feyste tivitırda boğuluyorlar. Yanlarında duruyoruz koltuk değneklerimizle, ama yer verme nezaketinde bulunmuyorlar.
Aklımızdan geçiyoruz 'Engelli sensin, o koltuk da sana girsin' diye ve arka taraflara yöneliyoruz. Dengemiz bozula bozula.
Konforlu bir tekerlekli sandalye en az 1000 TL. Olmayınca olmuyor, bez parası ilaç parası derken para kalmıyor. Hali vakti yerinde olanlara sıkıntı yok, ancak olmayanlar konforsuz sandalyelere mahkum oluyor.