Tabii ki her besinin her bünyede yarattığı etki farklı olabilir. Tavsiyemiz, uzmanınıza danışıp düzenli dereotu tüketmenizin size zararı olup olmayacağını en kısa zamanda öğrenmeniz. Çünkü incecik yapısında çok büyük sağlık etkileri barındırıyor. İşte düzenli dereotu tüketen kişilerin çok iyi bildiği 14 bilgi.
Dereotu aperatif bir bitkidir ve birçok yemekte kullanılabilir. İçinde bulunan uçucu yağlar uyarıcıdır ve safra ve sindirim sıvılarının salgılanmasını etkinleştirirler. Bu yağlar bağırsağın peristaltik hareketini de uyarır, bağırsak hareketlerini kolaylaştırır ve kabızlığı hafifletir.
Bitkilerde bulunan uçucu yağların tuhaf ve güçlü özellikleri vardır. Aynı anda uyarıcı, sakinleştirici ve hipnotize edicidirler. Dereotundaki esansiyel yağlar da bundan farklı değildir. Uçucu yağlarda bulunan flavonoidler ve vitamin-B kompleksi, sakinleştirici ve hipnotik etkilere sahip bazı enzimlerin ve hormonların salgılanmasını aktive ederek insanların iyi bir uyku çekmesine yardımcı olur.
Dereotunun kalsiyum içeriği, sizi kemik kaybı ve kemik mineral yoğunluğunun kaybından korumada önemli bir unsurdur. Osteoporoz her yıl milyonlarca insanı etkiliyor. Kalsiyum, diğer önemli minerallerle birlikte, kemiklerin düzgün büyümesi ve gelişmesinde ve yaralı kemiklerin onarımında da önemli bir bileşendir.
Dereotu uzun süredir diyabet ve insülin seviyelerinin yönetimi ile ilişkilendirilmiştir. Bu alandaki araştırmalar, insan denekler üzerinde biraz sınırlı olsa da, kortikosteroid kaynaklı diyabette serum lipidleri ve insülin düzeyindeki dalgalanmaların azaltılmasına yardımcı olabileceğini gösterdi.
Tanınmış bir gaz giderici olarak dereotu, aşırı gazın utanç verici durumunu önlemeye yardımcı olabilir ancak gaz artmaya devam ederse, göğüs boşluğunun hassas organlarına baskı yaptığında tehlikeli bir durum ortaya çıkabilir. Bir gaz giderici olarak sindirim sistemi yoluyla aşağıya doğru gaz akışı yapar ve vücudunu güvenli bir şekilde terk etmesine izin verir.
Dereotu uzun süredir antimikrobiyal aktivite ile ilişkilendirilmiştir. Vücuttaki mikrobik enfeksiyonların birçoğunu ve ciltteki açık yaralar veya küçük kesiklerden doğabilecek enfeksiyonları önlediği gösterilmiştir.
Hıçkırıklar çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkarlar ancak öncelikle sıkışmış gaz ve gıda borusunda tekrarlanan yukarı doğru harekete bağlı olarak meydana gelir. Hıçkırığın oluşmasındaki ikinci sebep ise bazı alerjiler, aşırı duyarlılık, hiperaktivite ve sinirsel arızalardan kaynaklanmaktadır. Dereotu bu durumlarda yardımcı olabilir. Bir gaz giderici olduğundan, gazların atılmasına yardımcı olur ve vücuttaki gaz oluşumunu azaltır ayrıca yatıştırıcı olarak dereotu, alerji, hiperaktivite veya sinirsel bozukluklardan dolayı oluşan hıçkırıkları yatıştırmada da etkilidir.
İshalenin başlıca nedenlerinden ikisi; hazımsızlık ve mikrobik eylem. Hazımsızlık anlamında, dereotu çok yararlı olabilir, çünkü çok iyi sindirim özellikleri vardır. İkincisine, dereotu bitki özlü yağlarında monoterpen ve flavonoidlerin varlığı nedeniyle yardımcı olabilir; bunlar, mikrop öldürücü veya bakterisidal özelliktedir. Vücuduna saldırmaya çalışan mikrobiyal enfeksiyonları engelleyerek ishali iyileştirmede yardımcı olabilirler.
Dizanteri öncelikle mantar enfeksiyonlarından dolayı ortaya çıkar. Dereotu özü, doğal olarak dezenfektandır ve bu tip enfeksiyonların etkin bir şekilde önlenmesine yardımcı olur.
Dereotu, uzun süredir anti-inflamatuar bir bitki olarak bilinir; bu, iltihabı ve romatoid artrit, gut gibi hastalıkların ağrısını azaltmaya yardımcı olduğu anlamına gelir. Dereotu antik çağlardan beri tam olarak bu nedenle kullanılmaktadır.
Dereotunun uçucu yağındaki flavonoidler doğada uyarıcıdırlar ve emmenagojiktirler; bu da, kadınlarda düzgün adet kanamalarını sürdürmeye yardımcı olan belirli hormonların salgılanmasını uyardığı anlamına gelir.
Kaempferol ve dereotu uçucu yağlarındaki flavonoidlerin ve monoterpenlerin bazı diğer bileşenleri doğada anti-konjestif ve antihistaminiktir. Bunlar solunum sisteminde histamin, alerji veya öksürük nedeniyle tıkanıklığa yol açmış olan durumları temizlemeye yardımcı olur.
Dereotu tohumu ve yaprakları iyi bir nefes tazeleyicidir. Bunun dışında içindeki uçucu yağlar, mikrop öldürücü, antioksidan ve dezenfektan niteliğindedir. Bu özelliklerden dolayı, ağızda mikrobiyal enfeksiyonlara son vermeye yardımcı olurlar ve antioksidanlar, serbest radikallerin diş etlerine ve dişlere yapabileceği zararı en aza indirir.
Dikkatimizi, bahsettiğimiz monoterpene (bitkisel uçucu yağlarda bulunan madde) çevirelim. Monoterpenler kemopreventiftir ve doğadan uyarıcı oldukları için, kanserojenlerin nötralize edilmesinde çok etkili olan glutatyon-S-transferaz (radikal glutatyon etkili bir antioksidan) adı verilen bir enzimin salgılanmasını etkinleştirirler. Siyano ve benzo türevlerini ve serbest radikalleri nötralize etmektedir, böylece vücudun kanserden korunmasında özellikle etkilidir. Dereotu uçucu yağlarındaki diğer antioksidanlar kanser riskini azaltmaya da ayrıca katkıda bulunur.
Dereotu, toksinlerin, aşırı tuzun ve suyun idrarla birlikte vücuttan dışarı atılmasına yardımcı olur.
:) negüzel
Çuvalla alasım, demet demet tüketesim var.
Ota karşıyım.Biri dışında.