Hepsi birbirinden güzel! 😍
Hepsi birbirinden güzel! 😍
Çin coğrafyasına özgün olan Ginko ağacı rengi ile bizi çoktan büyüledi zaten. Sonbahar döneminde yapraklarını döken ağaç mükemmel bir görüntü oluşturuyor. Bu arada ağaç tam 200 milyon yıllık!
Hüznün sembolü olarak bilinen bu özel çiçek, Van ve Hakkari çevresinde görülmektedir. Tek bir dalında 6 lale bulunan bu endemik bitki gerçekten içimizi burktu.
Bu endamlı ağaç Yemen'in Sokotra takımadalarına özel bir ağaçtır. Dalları kırmızı reçine salgılar bu yüzden de kan ağacı ismini almıştır.
Çamgiller ailesinden olan göknarı rengi ile farklılığını hemen belli ediyor. Onu farklı kılan bir diğer özelliği ise sadece Kazdağları'nda yetişiyor olması.
Kaliforniya'da kendiliğinden yetişen bu ağaç topraktaki tüm mineraller ile besleniyor. Boyu 120 metreye kadar çıkan ağacın gövdesi de oldukça popüler. Düşünsenize böyle kocaman bir ağacın altında oturduğunuzu!
Japonya'ya özgü olan bu ağaç Çin ve Kore'de de görülmektedir. 144 yıllık kök geçmişi olan bu bitkiye mor salkım da denilmektedir. Çiçek açmaya başlaması ile tam bir görsel şölen sunuyor!
Filipinler'in yanı sıra Endonezya ve Papua Yeni Gine'de de bulunan bu ağaç yağmur ormanlarında bulunuyor. Ağacın gövdesindeki kabuklar döküldüğünde gövdenin altından parlak yeşil kabuklar çıkıyor. Daha sonrasında zamanla bu kabuklar mor, mavi ve turuncu renklere dönüşüyor.
6 türü Madagaskar'da bulunan Boabab, gezegenin en yaşlı ağaçlarından biridir. Bu kadar görkemli bir gövdenin üzerinde bulunan ince dallar farklı bir görünüm sağlıyor. İnsanın bu ağaçlara bakıp büyülenmemesi imkansız!
Yosunlar ile kaplanmış Antartika kayını alışılagelmiş kayınların çok ötesinde. Şili ve Arjantin'de yetişen kayın Kuzey Amerika'da da görülmektedir.
Güney Karolina'daki Johns adası üzerindeki bir parkta bulunan Melek meşe ağacı sonsuza uzanan dalları ile her göreni büyülüyor. 1500 yıldan daha fazla yaşlı olduğu düşünülen bu ağaç tam 1.580 metrekarelik alanı kaplıyor.
Bataklık çevrelerinde yetişen bu ağaçlar dünya üzerinde sınırlı bir alanda yetişirler. Su altı ormanı olarak bilinen Mangrov ağaçları görenleri ilk dakikadan büyülüyor.
Kuzey Kaliforniya'da Redwood Ulusal ve Eyalet Parkı'nda bulunan bu ağaç dünyanın en büyük ve uzun ağacı. 115.61 metrelik boyu ile hemen kendini belli eden Hyperion ağacını ölmeden önce görmek isteriz!
Dünyanın pek çok yerinde çeşitli ağaç tünelleri bulunsa da İrlanda'daki tünelde bulunan ağaçların dalları adeta birbirine kenetlenmiş durumda. Özellikle bu tüneli oluşturan ağaçların kayın olması da burayı daha güzel bir hale getiriyor.
Çölde kuruyan ağaçların iskeletleri Picasso'nun tablolarından fırlamış gibi. Zamanla kuruyarak bir iskelete dönen bu ağaçlar gerçekten görülmeye değer.
Çöldeki yalnız ağaç olarak bilinen Tenere 400 kilometre çapında var olan tek ağaçtır. Bir dönem bölgede yaşayan göçebe bir kabile ağacı hayatta tutmak için sık sık yanına gidip onu suladı. Bunun yanı sıra yıllarca kimse ağacın dallarına dokunmadı, develerin yemesine izin vermedi.
Tapınağı çepeçevre saran bu ağaç Ta Prohm Tapınağı'nda bulunuyor. 100-200 yıllık olan ağaçlar Tetrameles Nudiflora türüne ait. Nereden baksanız muazzam duruyorlar!
Ölümsüzlüğün simgesi olarak görülen bu ağaç bir tür incir ağacıdır. Onu diğerlerinden farklı kılan ise eşsiz kökleri. Zaman geçtikçe kökleri daha da kalınlaşarak ağacın gövdesinden ayırt edilemez hale geliyor.
Selden kaçan örümcekler ağaçlara sığınınca örümcek ağları ile çevrilen ağaçlar örümcekler için hayat kurtarıcı oldu. Manzara ise enfes!