Cep telefonu yokken daha kolay buluşuyorduk, farkında mısınız?
Cep telefonu yokken daha kolay buluşuyorduk, farkında mısınız?
Kızılay'ın en eski buluşma mekanı desek yalan olmaz. Buradaki en büyük soru her zaman 'Hangi önü?' olurdu çünkü Ziya Gökalp tarafı ile Atatürk Bulvarı tarafı hep karıştırılırdı. Sorunun cevabı ise çok basit: PTT'nin orası
Ankara'nın herhalde gelmiş geçmiş en lüks mağazasıydı bir zamanlar. İçeri hiç girmemiş insanların, kapısının önünde beklediği unutulmaz binaydı. Fakat o da zamana yenik düştü ve artık başka bir yer oldu.
Ankara'yı bilmeyen insanların bile şak diye bulacağı, şehrin tam göbeğinde bir yer olduğu için tercih edilmiş bir buluşma noktasıydı. YKM'nin önünde onlarca bekleyen insan görür 'Acaba benimki ne zaman gelecek?' diye iç geçirirdiniz.
Asla eskimeyen göz bebeğimiz ve kapanmasın diye gözünün içine baktığımız bir cennettir Dost Kitabevi. Burada buluşanların çocukları bile belki yine aynı yerde buluşuyor. Soru şu olurdu her zaman: Eski Dost mu, yeni Dost mu? Cevap yeni Dost olacaktır...
Batı Sineması'nın önünde daha çok sevgililer buluşurdu çünkü aynı pasajın içinde sote diye tabir edebileceğimiz, gözlerden uzak publar vardı. Ahhh mazi kalbimde bir yaradır...
Kızılay'dan yukarı çıkabilmiş şanslı neslin buluşma mekanı. Karum artık eski şaşaalı günlerini yaşamasa da bir abide gibi her şeye inat orada yine duruyor.
İlk uluslararası hamburgerci şubemizdir burası, bilen bilir. Daha önce Tivoli, Jeton Burger görmüş nesil için pek samimi gelmez ama Kızılay'da kolayca seçilecek bir yer olduğu için tercih edilmiştir.
Kavaklıdere'nin medarı iftiharlarından biri olan Akün bir zamanlar sinemaydı ve çok da güzeldi. Daha sonra Devlet Tiyatroları'nın Akün Sahnesi olarak hayatına devam etti efsane mekan.
Kimse kimseye 'Hangi tüp geçit?' diye sormaz ama içinde hep bir 'Acaba Bakanlıkların ordaki mi?' şüphesi kalırdı. Sakarya Caddesiyle İzmir Caddesini bağlayan bu dev eserin İzmir Caddesi tarafında beklemekten ağaca dönmüş bir sürü insan görebilirdiniz.
Özellikle o tarafta okuyan üniversite öğrencisi bir arkadaşınız varsa ya da o siz olmuşsanız kesinlikle burada buluşmuşluğunuz vardır. Bir tane hamburgeri yedikten sonra saatlerce oturulabilecek öğrenci dostu bir yerdi kendisi.
Gerçek adı 'İnsan Hakları Heykeli' olan yapı, dillerde genellikle 'heykel' olarak geçer. Özellikle aktivistler burada buluşup toplanırlar. Çok uzun bir süre barikatlar ile kapatılan bu unutulmaz yapı bir süredir özgürlüğüne kavuştu neyse ki...
Ankara'da hiç bir şey yoktur, kasvetlidir size sıkıcıdır. Ama bu yokluk insanları birbirine öyle sıkı bağlar ki. Eğer Ankara' da dost edinemediysen, sana kasvetli, soğuk ve itici gelir normaldir ama bu şehrin değil senin suçundur. Bekleyecek kimsen olmadıysa dost un önünde anlamazsın. Bizim için sokakları ve mekanları anlamlı yapan yanımızdaki insanlardır. Özetle biz dağı taşı denizi değil birbirimizi severiz. Sevdiğimiz Ankara'da diye de Ankara'yı severiz. Bana göre kendini seven bencil insan İstanbul güzel der, yalnız eğlenebileceği kullan at hayatlar ile oyalanacağı bir hayat düzenine alışkındır. ama Ankara paylaşmayı bilir, kıymet bilir. Bu yüzden İstanbul'un abisi ve sırtını yasladığı başkenttir. İstanbul ne kadar haylaz çocuksa Ankara o kadar ağırbaşlı aile büyüğüdür. Ayrıca medeniyettir. Biz otobüse binerken bile sıraya giren birbirine saygısı olan insanlarız. İstanbul'daki gibi birbirimizi itip kakmayız. Kendisiyle sorunu olanlar boşuna Ankara'yı suçlamasınlar.
Dost kitapevi şüphesiz en iyi buluşma mekanı, hem merkezi hem çok kalabalık değil, üstelik içeri girip kitap karıştırmak da mümkün. Arkadaşlarımı beklerken dayanamayıp birkaç kitap aldığım bile olurdu.
YKM ile DOST'tan şaşmayız.