Üzerine şiirler, şarkılar yazılmış, uğruna savaşlar verilmiş İstanbul çoğu zaman bizi bunaltsa da vazgeçilemeyen sevgili gibi. Her iki kıtada da toprağı olan tarihi şehrin Asya kısmında yaşayanların anlayabileceği şeyleri anlatmaya çalıştık.Elbette karşıya geçmek için birçok vasıta var ama son Beşiktaş-Kadıköy vapurunun yeri her zaman ayrıdır. Aslında 21.45 olarak ayarlanmıştır ama önü o kadar kalabalık olur ki 21.50 gibi kalkar. Yıllardır aşina olduğumuz müzisyenleri, Kız Kulesi manzarası, Haydarpaşa'nın görkemli mimarisi hepsi sizi selamlar. İskeleye indiğinizde toprağı öpesiniz gelir.Anadolu Yakası da son yıllarda kalabalıklaştı ama her zaman Avrupa Yakası'na göre daha huzurlu oldu. Eğer Anadolu Yakası'nda yaşıyorsanız karşısı size kaotik ve bunaltıcı gelir. Nüfusu ne kadar artarsa artsın kendine has sükunetini korur.'Avrupa Yakası'nda alası var.' diyenler olabilir ama bahsi geçen yerlerde kalabalıktan yürüyemezsiniz veya karşınıza illa ki bir bina çıkar. Moda'dan Tuzla'ya doğru yürürken Adalar size eşlik eder.Aslında araç sahibi olmak her iki yakada da derttir ama Anadolu Yakası bir nebze daha rahattır. Belirli semtler hariç park yeri için nöbet beklemez, 'Aracı çıkarırsam dönüşte yer bulamam.' kaygısına daha az düşersiniz.Avrupa Yakası'nda yaşayan birçok kişi Anadolu Yakası'nı bilmez. Bilmediği için hiçbir olanağın olmadığı, kasaba tarzı bir yer zanneder. Taksim veya Beşiktaş'ta buluşmak için aynı anda evden çıktığınızda daha çabuk varsanız dahi Anadolu Yakası psikolojik olarak uzaktır.Caddebostan, Kalamış, Dalyan gibi birçok güzel park mevcuttur. Karşıda yok mu diye soranlara oralarda çimden çok insan olduğunu hatırlatmakta fayda var.Metrobüssüz bir İstanbul içeriği olmaz. Çoğu İstanbullu için metrobüste oturmak bir hayal olmuşken, gişelerden içeri girmek bile derttir. Anadolu Yakası'nda yaşayanlar en azından kendine bir popoluk yer bulabilir. İnerken de son duraklardan birinde ineceği için inmek istediği durağı kaçırma şansı düşüktür.İstanbul'un tarihi dokusu en iyi Anadolu Yakası'ndan izlenir. Zaten aşkların en güzeli uzaktan izlemektir.Anadolu Yakası aşığıysanız Asya topraklarına ayak bastığınızda tüm gerginliğiniz geçer. İnsanlar bile daha sevimli gelmeye başlar. Anadolu Yakası evinizdeymişsiniz gibi konfor verir Avrupa Yakası'ndaki stresi, her yeri bilseniz dahi o kaybolmuşluk hissini yaşamazsınız. Zaten kolay kolay da kaybolamazsınız. Çünkü her yol ya Kadıköy'e ya Üsküdar'a çıkar.Bazı kişilerde Anadolu Yakası'nın suni olduğu, mecburen yerleşildiği algısı vardır. Bu kişi Beykoz'da Üsküdar'da tarihi camiler, köşkler yapılar olduğunu bilmez. Bizans'ın kurduğu tarihi yapıları veya Bağdat Caddesi'nin ismini meşhur ticaret yolundan almasını da bilmez. Muhtemelen fetihten çok çok önce bile buralarda Türklerin yaşadığını da bilmez. Aşağılamayın, öğretin.Plansızlığın kural haline geldiği şehrimizde Anadolu Yakası çok daha planlı ve düzenlidir. Labirent gibi nerenin nereye çıkacağı belli olmayan yollar çok azdır.Hem şehre yakın hem de doğallıyla şehir hayatının dışında Şile, Ağva gibi güzelliklere daha yakın olursunuz. Beykoz'da, Üsküdar'da nefes alabileceğiniz korular vardır. Avrupa Yakası'ndaki gibi doğa tutkunuz çileye dönüşmez.Aslında Anadolu Yakası sakinleri olarak son birkaç yıldır biraz hüzünlüyüz. O sevimli, rahat, her garı birer mimari güzellik olan trenleri özlemeyen yoktur. Trene binmek için magma tabakasına inmeniz gereken, soğuk, ruhsuz metro birçoğumuzun içine sinmiş değil. Mevcut durumda bu özlem uzun süreceğe benziyor.Hele Avrupa Yakası'nda çalışıyorsanız Anadolu Yakası sakinine gereksiz bir hemşehricilik beslersiniz. Çünkü o da siz de yıllardır benzer şeyleri yaşamışsınızdır. Avrupa Yakası Galata Kulesi gibi heybetlidir, tepeden bakar. Anadolu Yakası ise Kız Kulesi gibidir; mütevazı, sessiz, sakin görüntüsünün altında birçok hikaye yatar.Tek başına bizler için çok anlam ifade eder. Modaya doğru uzanan o renkli, güzel sokaklar birçoğumuzun anılarına sahne olmuştur. Belki de ilk kez okuldan kaçışımızda Akmar'ın önünde takıldık, ilk kez Kilise Meydanı'nda aşık olduk, mezuniyetimizi, başarılarımızı Bahariye'de yaşadık. Belki ilk kez rıhtımda terk edildik, aşk acısı çektik. Kadıköy'ü herkes anlayamaz. Nasıl buluşma yerimiz Haldun Taner veya Boğa Heykeli ise acı, tatlı anılarımızın buluşma yeri de Kadıköy'dür.
Avrupa yakası ölüm gibi. Aslında İstanbul ölüm gibi. İzmir gibi güzel yer yok Türkiye'de.
Üsküdar'ın yüzen minibüsleri Dünya'da tektir.Ayrıca Kadıköy candır can.
ve asla ve asla boğa heykeline binip foto çektirmeyiz. gerçek bir kadıköylü bunu yapmaz.