Senelerdir beklediğiniz o an geldi. Artık anne dırdırı, baba söylenmesi, abi veya abla suratı çekmek zorunda kalmayacaksınız. Yaşadığınız şehirden uzağa gidiyorsunuz ve bu sizin için dünyanın en mükemmel deneyimi olacak.
Gibi düşünüyorsanız belki de yanılıyorsunuzdur. Aileden uzakta yaşamak sandığınız kadar mükemmel olmayabilir.
İşte beklediğiniz o an geldi. Senelerdir her şeyinize karışan ve muhalefet eden ailenizden ayrı yaşamaya başladınız. Gelsin ev partileri gitsin bahar şenlikleri oohh.
İster yurtta kalan bir öğrenci, ister üç arkadaşıyla aynı evi paylaşan biri. Dırdırdan uzaklaşmış olmanın paha biçilmezliğiyle açlar gibi abur cubura dadanmaya, koltuğa kırıntıları dökmeye, yatağa yanlamasına uzanıp cipsler yemeye başlarsınız.
Gece yarısı gizli gizli bilgisayar başında zaman geçirmelerin yerini bilgisayarı televizyona bağlayarak dev ekranda sörfler alır. Kalk yerine yatlar biter, salonda uyuklamalar baş tacınız olur. Biraz da şuraya devrileyim diye diye karpuza dönersiniz.
Bırakın yatak toplamayı, üzerinizden çıkardıklarınızı da sağa sola fırlatabilirsiniz. Ev veya oda arkadaşınız azıcık toplasak mı acaba diyene kadar da hiçbir şeyi toparlamak zorunda kalmazsınız.
Ailenizin senelerce hep aynı insanlarla takılmanıza alışmıştır, etrafınızda yeni insanlar bulunduğu anda gözleri büyür. “O kim, bu kim, annesi ne iş yapıyor, nerde oturuyorlar, nerde tanıştınız, nasıl biri” soruları da artık tarihe gömülmek üzeredir.
Gece yarısı eve geldiğinizde karanlık salonda televizyonun ışığı yüzüne yansırken gözlerini kısarak size bu soruyu soran bir ebeveyniniz olmayacak. Gönlünüzce gezip tozabilir; dilediğiniz saatlerde giriş/çıkış yapabilirsiniz.
Baba evinizde senelerdir izin verilmeyen evcil hayvan besleme ısrarınız artık son buluyor çünkü yalnız yaşıyorsunuz. Sorumluluğu daha sık ve çok olan köpek mi seçeceksiniz yoksa evden çıkmayı pek de tercih etmemesine rağmen kumu başına bela olabilecek potansiyeldeki kediyi mi?
Gelelim fasulyenin faydalarının bittiği noktaya. Para harcama konusunda pek de profesyonel değilseniz paranın bir kısmını ev kirası veya yurda; diğer kısmını faturalara ayırdıktan sonra elinizde kalan parayla gözyaşlarınızı birer kere silebilirsiniz. Zaten kalan o kadarcık para başka da bir işe yaramayacaktır.
Ananızın evindeki hazır yemeğe öyle bir alışmışsınızdır ki bırakın yemek yapmayı; çay veya yumurta pişirmeyi bile bilmeyen halinizle, kendinizi bir anda internette alternatif yemek tarifler araştırırken bulursunuz. Müstehak! Her gün de makarna yenmez zaten.
Evet çünkü ütü denilen aletin icat edildiğinden henüz haberiniz olmayabilir. Çamaşır yıkama işini halletseniz de ütü yapmanın bir azap olduğunu bildiğiniz için ondan uzak durmaya çalışırsınız fakat nafile. O gömlekler, pantolonlar, ceketler öylece giyilemeyecek kadar kırışıktır. Ailenizin değerini her geçen an daha da iyi anlamaya başlarsınız.
Komşuların olası bir belediye ihbarını önlemek için mutfak ve banyonuzu temizlemek, bulaşıkları yıkamak ya da ortalığın tozunu almak kokular yükselene kadar aklınıza gelmez. Evde yapılan temizlik, sizin için süpürgenin sesinin rahatsız ediciliğinden ibarettir, o yüzden sarı bez ile tanışmanızı geciktirmeye çalışırsınız. Sonra yine gözünüz uzaklara dalar ama artık çok geç...
Muhtemelen bu yaşınıza kadar evinizdeki herhangi bir aletin bozulduğuna şahit olmadınız çünkü aksak giden şeylere anında müdahale edildi. Şimdi iş başa düştü, arayın en yakın bayiyi. Oturun bütün gün birazdan geliyorum diyen ama gelmesi üç gün gelen tamirciyi bekleyin. Bu arada da bozuk kombiye küfredebilirsiniz.
Ailenizden uzakta yaşamayı yiyip, içip, dağıtmak olarak algıladığınız için muhtemelen sene sonunda bir bütünleme, bir yaz okulu kovalar hale gelirsiniz. Uykusuz geceleri bilgisayara, internete, geyik muhabbete ayırdıysanız şimdi sıra çatır çatır ders çalışarak sabahlamakta. Başa gelen çekilir.
Ne güzeldi aileden uzakta yaşamak; yan gelip yatmak, evde arkadaşlarla sabahlamak derken işler ciddileştiğinde çat kapı gelen arkadaşlarınız sinirlerinizi bozmaya başlar. Çabalar nafile; onları siz alıştırdınız bu duruma.
Şimdiye kadar ateşiniz çıktığı anda ıslak bezler hazırlayan annenizi, size ilaç bulmak için karış karış nöbetçi eczane arayan babanızı özgürlüğünüz uğruna bozuk para gibi harcadığınız için artık bu hastalıkla tek başınıza mücadele edeceksiniz. Önce ılık bir duş, ardından bir ateş düşürücü alırsınız ama hiçbiri baba evinizde yapılan hasta çorbasının yerini tutmayacak.